Etiket
23 Ocak 2009 Cuma, 17:25
Herkes işini 'etiket dikiciler' kadar ciddiye alsaydı, dünya çok daha güzel bir yer olurdu, eminim. "Lcw Woman M" dünyanın dönüş şifresi mi kardeşim, niye bu kadar sıkı sabitlemek gerekiyor? İlla ense kökümüze ya da kuyruk sokumumuza batacak şekilde ve mümkünse naylon iplikle filan dikiliyor ki, sürekli hatırlatsın kendini, asla aklımızdan çıkmasın! Hah ha, siz öyle sanın... İzi bile kalmadı!
[Bır bır bır] | Gönderen: nergis | Yorumlar (8)
|
Tanıştırayım...
18 Ocak 2009 Pazar, 01:53
Semiili Canavar Mike Taşcı:
Sevimli canavar yani, Monsters Inc.'ten. Evimize geldiği günden beri Ece'nin en sevdiği kardeşlerinden biri kendisi. Elele tutuşup geziyorlar. Ece: "Hadi annemize gidelim Mike." diyor, birlikte bana geliyorlar. Bazen Ece'ye telefon açıyor, nerede olduğunu soruyor ona. "Odamdayım Mike." cevabını alınca daha bir sürü şey söylüyor ama onları anlayamıyorum, daha çok "Hı hı, evet..." diye cevaplıyor çünkü Ece. Kızımın telefonlarını dinlememeliyim, ayıp, biliyorum... Dinlemiyorum zaten, duyuluyor, onun için... Neyse, eli açık, gönlü geniş kızım hiçbir eşyasını kardeşlerinden sakınmıyor. Resimde görüldüğü gibi, pembe terliklerini güzelce giydirmiş Mike'a. Kendi daha bir kere düzgün giyemedi; hep sağı sola, solu sağa giyiyor ısrarla ama Mike'a düzgün giydirmiş nasıl olduysa. Ben de kendisinden şöyle havalı bir poz rica ettim, sandalyenin kenarina ilişiverdi sağolsun. Zaten hep der: "Kamera beni seviyor dostum!"
[Ece Böcee] | Gönderen: nergis | Yorumlar (3)
|
Saatçi Bayırı
17 Ocak 2009 Cumartesi, 00:48
Buraya gelmeyi beklerken almıştım bu kitabı, sonra da meşhur kolimize koymuştum. Yılmadım, geçen sene gittiğimizde yine aldım. Okuyacağım güzel bir Türkçe kitap elimin altında bulunsun diye bir türlü okumayıp sakladım. Leventler gelip de bu kategoriye giren bir sürü kitabımız olunca artık aldım elime. Tam da beklemem gerektiği gibiydi aslında. Köşe yazılarının -ama en çok cumartesi yazılarının- hastasıyım. Bu da, birbiriyle az çok alakalı köşe yazıları derlemesi gibi düşünülürse sevilebilir. Kendisinden bu kadar uzun bir nesir beklemek de haksızlık aslında. Yazmış ve sabırsız yaradılışı gereği bir daha dönüp okuyamamış, üzerinden filan geçememiş muhtemelen. Sonunu bağlamamış çünkü muhtemelen başladığı yeri unutmuş diyeceğim ama maalesef sonunu da yazmayı unutmuş. Bölümleri tek tek okuyunca eğlenceli bulunabilir ama hepsinin kendi başından geçtiğini düşününce acıklı bir kitaba dönüşüyor, üzülüyor insan... Tabii ne kadarı hatıra bilmiyorum, sadece tahmin ediyorum. İlla kitap yazacağım derse Radikal Cumartesi'ye yazdıklarını toplasın bence (fikrimi soruyordu da ısrarla, o yüzden şeyediyorum). İkide bir şöyle bir şey yazmıştı, çok güzel anlatmıştı nasıldı o diye dönüp dönüp bakıyorum ben şahsen.
[Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
Yılbaşı Hediyeleri
1 Ocak 2009 Perşembe, 04:10
E ben şanslı değilim de neyim?
[Delft'te] | Gönderen: nergis | Yorumlar (5)
|