Saatçi Bayırı
17 Ocak 2009 Cumartesi, 00:48
Buraya gelmeyi beklerken almıştım bu kitabı, sonra da meşhur kolimize koymuştum. Yılmadım, geçen sene gittiğimizde yine aldım. Okuyacağım güzel bir Türkçe kitap elimin altında bulunsun diye bir türlü okumayıp sakladım. Leventler gelip de bu kategoriye giren bir sürü kitabımız olunca artık aldım elime. Tam da beklemem gerektiği gibiydi aslında. Köşe yazılarının -ama en çok cumartesi yazılarının- hastasıyım. Bu da, birbiriyle az çok alakalı köşe yazıları derlemesi gibi düşünülürse sevilebilir. Kendisinden bu kadar uzun bir nesir beklemek de haksızlık aslında. Yazmış ve sabırsız yaradılışı gereği bir daha dönüp okuyamamış, üzerinden filan geçememiş muhtemelen. Sonunu bağlamamış çünkü muhtemelen başladığı yeri unutmuş diyeceğim ama maalesef sonunu da yazmayı unutmuş. Bölümleri tek tek okuyunca eğlenceli bulunabilir ama hepsinin kendi başından geçtiğini düşününce acıklı bir kitaba dönüşüyor, üzülüyor insan... Tabii ne kadarı hatıra bilmiyorum, sadece tahmin ediyorum. İlla kitap yazacağım derse Radikal Cumartesi'ye yazdıklarını toplasın bence (fikrimi soruyordu da ısrarla, o yüzden şeyediyorum). İkide bir şöyle bir şey yazmıştı, çok güzel anlatmıştı nasıldı o diye dönüp dönüp bakıyorum ben şahsen.
[Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
|
|