Sipariş Listesi
12 Kasım 2008 Çarşamba, 23:44
Geçen gün markete gidecektik (onsuz gidince döndüğümde canıma okuyor "Niye... Beni... GÖTÜRMEDİN!" diye), işte "Kızım, aklında tut alacaklarımızı, soğan, süt.." diye söyledim (çok hoşuna gidiyor, alış veriş yaparken bana hatırlatınca). Bir anda içeri koştu, defterinden bir parça kopardı, kalemi eline aldı, işte aşağıda görülen eseri üretti. Bu arada, Ece için yazmak, "yazdığı" şeyi sesli olarak söylerken karalamalar yapmak anlamına geliyor. Yani "soğaaaaan, süüüüüüüt,..." diye yazıverdi işte sipariş listesini kuzu balığı.
Tam çıkacakken annesi içeriden seslenip, şimdi hatırlamadığım bir şey daha isteyince, Ece Hanım yine bütün ciddiyetiyle, elinde kağıdı içeri koştu, o söylenini de listeye ekledi.
Hamiş 1: Alış-verişin sonunda her seferinde olduğu gibi kasaların oradaki balonlardan yine istedi ama her zamanki "e kızım evde bir sürü balonun var ya!" cevabımızı vereceğimi bildiğimden "Baba, evdeki balonlarım yanlışlıkla bitmiş, alabilir miyiz onun için?" diye sorunca, daha fazla dayanamadım...
Hamiş 2: Hala farkına varamayanlar için söyleyelim, evet, Sururi, niet Nergis. Adım Sururi göbek adım Nergis, yıllarca beni böyle bildiniz, Nergis'in Sururi'den bloglar okudunuz. Ne dünyada ne de ayda benim yerim çok uzakta, browser'larda / feed-reader'larda yaşıyorum...
[Ece Böcee] | Gönderen: sururi | Yorumlar (0)
|
Okul Yurt Güneşidir, Bize Bilgiler Verir
8 Kasım 2008 Cumartesi, 22:34
-Anne, göslüğünü çıkar.
-Niye kızım?
-(Sinsice gülerek) Sana şaka yapicam. (Daha sinsice gülerek ve işaret parmağını göstererek) Parnaamı gözüne sokicamm! Hihii!
Okuldan eve sadece çeşitli ebatlarda sanat eserleri gelmiyor. Boyalı tişörtler, kumlu ayakkabılar ve kirli pantolonlardan başka; nezle, grip, bit, bu tip şakalar ve kimbilir ne çeşit küfürler de gelebileceği için devamlı tetikte olmak gerekiyor. Maalesef sonuncusu için dil bilgimiz yetersiz kalıyor. Sayesinde bir sürü kelime öğrendik. Çoğu 'yapma, dur, sus, gel, dikkat et' gibi öğretmenlerin Ece'ye devamlı söylediğini tahmin ettiğim şeyler. Daha ilk haftasında 'otur' demeyi öğrenmişti mesela; kitap okuma saatinde aralarında dolaşan öğretmenine tabureyi gösterip "Zitten!" buyurmuş! Şarkılar tamam, hayvanları, meyvaları filan da anlıyoruz ama hiç anlayamadığımız bir sürü şey söylüyor. Çizgi filmden öğrenmiştir herhalde diye geçiştiriyoruz ama anlaşılan kaçış yok, Hollandaca öğrenmenin vakti geldi de geçiyor bile.
[Ece Böcee] | Gönderen: nergis | Yorumlar (1)
|
UGG
6 Kasım 2008 Perşembe, 23:38
Geçen sene bir bunlar, bir de Marilyn'in (NX) botları çok modaydı burada. Şimdi baktım, Marilyn'in hiç çizmeli resmini bulamadım ama şu kısa topuklu, renkli (yeşil, mavi, sarı filan yani), ucu sivri-yuvarlak karışımı eski moda burunlardan, kısa ve geniş konçlu (ki pantolonumuzun boyumuzdan 10 santim daha uzun olan paçasını içine sokabilelim) botlardan bahsediyorum. Botları henüz fazla görmedim etrafta ama bu UGGlar ve benzerleri her yerde! Bu resimdekiler klasik modeliymiş. Yani ben şunu çizsem patrona gösteremem yeni model diye! Bir de yürürken o arka tarafı bükülüyor, eciş bücüş oluyor -resimdeki giyilmemiş çiftte bile belli zaten. Zavallı kızcağızlar içe içe basıyorlar. Dikişler de dışarda kalmış... Görünüşe bakınca Eskimolar için yapılmış gibi geliyor bana, ya da Kanada'da kapının önündeki karı küremek için çıkarken ayağa geçirivermek için, ya da Marilyn giysin, yuvarlana yuvarlana işe gitsin diye. Derken, önümden geçen otobüsü boydan boya kaplayan reklamı gördüm ve çok şaşırdım. Benim İgloo ustaları için yapıldığını sandığım çizmeler meğer Avustralya malı değil miymiş! Çöller, koalalar, tropikal yağmur ormanlarıyla dolu bir ülkede, içi iki parmak müflonlu çizmeyi ne yapıyorlar ki? Dışı da süet zaten, ıslanır bir güzel, öyle kara yağmura gelmez. The Big Bang Theory'de Penny askılı bluz ve bir karışlık şortunun altına giyince bir gariplik olduğunu anlamıştım zaten... Meğer bunları Avustralyalı sörfçüler denizden çıkınca giyiyorlarmış! Kışın çıplak ayağa giyince sıcak, yazınsa serin tutuyormuş. Allah'ın Avustralyalı sörfçüsü soğuktan bu terlik kadar anlar işte:
Şöminenin önüne sermek için post, tüylü yastıklar ya da resimdeki garip şapkalardan almak isterseniz şurada; hepsi son moda ve eminim ki "Ççokk rahaat yanee!"
[Bır bır bır] | Gönderen: nergis | Yorumlar (10)
|
Ne Diyorsam O!
2 Kasım 2008 Pazar, 11:12
Bir gün:
-Ece, bak sana ne aldım.
-Sarmalı çovap mı?
-Külotlu çorap Ece'ciğim.
-Sarmalı çovap mı bu?
-Yok kızım, bak uzun böyle beline kadar, külotlu çorap deniyor buna.
-Yuppii! Annem bana sarmalı çovap almış!
-Öyle olmuş galiba...
Başka bir gün:
-Baba, kaat peynir mi bu?
-Eritme peyniri kızım, böyle tek tek naylona sarmışlar.
-Kaat peynir bu.
-Kağıt değil, bak çıkarıyorum, gördün mü, naylon. Sandviç yapayım mı sana bundan?
-Yok, teşikür edirim, kaat peynir kötü kokiyo.
-Peki kızım.
[Ece Böcee] | Gönderen: nergis | Yorumlar (3)
|