Teknolojiye kendinden çok güvenmek
21 Ekim 2006 Cumartesi, 13:12
Bildiğiniz gibi Türkiye'ye araç içi navigasyon sistemleri daha yeni yeni gelmeye başladı. Daha duymadıysanız bu teknoloji şu şekilde çalışıyor: Aracınızda büyükçe ekranlı bir GPS alıcısı oluyor, bir de abone olduğunuz harita servisi. Bu servis size periyodik olarak harita güncellemeleri veriyor, siz arabaya bindiğinizde gideceğiniz yerin adresini yazıyorsunuz, GPS alıcı size bir güzergah çiziyor, ve "düz git" "100 m sonra sağa dön" şeklinde yol tarif ediyor. Bir nevi elektronik "köşedeki taksi durağı". Hatta daha ileri modelleri trafik sıkışıklarını atlatmanızı ve bilmediğiniz yerlerde POI ("point of interest" restoran, banka, şu bu) bulmanızı sağlıyor. Çok güzel, harika, ama uygulamada çok ilginç sonuçları var. İngiltere'den örnek verelim. Bu ülkede bahsettiğim sistem uzunca bir süredir var, ve oldukça yaygınlaşmış durumda. Olay öyle bir noktaya gelmiş ki sürücüler artık gözlerinden çok bu alete güvenir olmuşlar. Mesela Crackpot kasabasında yaşanan bir olay: Kasaba halkı, artık eskimiş bir köprünün yıkılmasına karar verir, köprü yıkılır, yolun her tarafına İngiliz usülü "Aman köprü yok" tabelaları yerleştirilir. Ne yazık ki kasaba senatosunun bu kararı GPS haritası hazırlayanların gözünden kaçar. Artık İngiliz sürücüler arabalarındaki "güvenilir" elektronik dostlarına kendi gözlerinden daha çok güvenmektedirler ne yazık ki, köprünün yıkılmasından aylar sonra bile hendekten günde 8-10 araba çıkarılmaktadır (kasabaya yeni gelir kaynağı).
Veya, uzun süredir güncellemedikleri GPSlerine yine gözlerinden çok güvenen yaşlı bir Alman çiftin inşaat halindeki yolda, bayağı da bir yıkıma yol açarak, uzunca bir süre ilerledikten sonra bir kum tepesine çarpıp, "Niye durduk ki?" merakıyla arabadan inmelerini mi anlatayım?
Veya yine Almanyada geçen bu olayı?
Bu teknoloji Türkiye'de de yaygınlaşınca, özellikle Karadeniz taraflarında ne olacak tahmin bile edemiyorum.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
|
|