Space Rangers 2
4 Temmuz 2006 Salı, 14:53
Son günlerde takıldığım oyun bu. Nasıl anlatayım bilemiyorum, Uzayda geçen Piraes/Diablo karışımı, sıra tabanlı rol yapma oyunu. Saçma bir laf oldu.
Oyun çok güzel, o ayrı. Acayip içine çekiyor, hafta sonu sabah 8 gece 3 mesai yaptırdı başında. Hafta içinde yetiştirmem gereken bir yazı var, ama itiraf edeyim gün bitsin de yine geçeyim evdeki bilgisayarımın başına diye sabırsızlıkla bekliyorum. Oyunu Rus bir firma yapmış, birincisini de sevmiştim, bu da başarılı. Grafiklerden birşey beklemeyin, hepsi 2 boyutlu, ama oyunu zevkli yapan grafikleri değil zaten. Şimdiye kadar sevdiğim ve aklımda kalmış çoğu oyundan parçalar var. Pirates gibi korsan takılıp filo kurabiliyorsunuz, Mechwarrior mercanaries serisi gibi kendinize gemi alıp güçlü silahlar ve modifikasyonlar yapabiliyorsunuz, aksiyon-ryo lar gibi karakterinizi geliştirip değişik maceralara atılabiliyorsunuz (kimisi rts kimisi yazı bazlı ama çoğu çok eğlenceli), ticaret simulasyonları gibi bir yerden bir yere mal taşıyıp paraya para dememe şansınız var, olmadı uydu alıp boş gezegenleri tarayabilirsiniz. Tabi birde dominator robotlarını temizlemek gerekiyor ara sıra.
Güzel işte, bulun, alın oynayın, çok bir sistem istemiyor.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
LEGO NXT
7 Temmuz 2006 Cuma, 09:19
Küçüklüğümden beri tek oyuncağım olmuştur, LEGO. Diğer hiç bir oyuncağa ilgi göstermedim, Türkiye'de bir ara eşlenikleri vardı, onları bile LEGO yu gördükten sonra hızla unuttum. Hala bütün legolarımı saklarım, neredeyse hepsi de TECHNICS serisinden, sanıyorum ilkokul 1 de dişli oranları ve hava basıncı ile çalışan pistonlar konusunda bilgisi olan tek bendim. Tabi LEGO nun RCX "Robootic invention system" serisi çıkınca ne kadar heycanlandım tahmin edersiniz. Paraya/vakte kıyıp alamadım, ve eminim çok şey kaçırdım.
Şimdi bu serinin ikincisi çıkıyor, LEGO NXT. Bu seri ile ilgili çok ilginç bir hikaye okudum, lütfen sizde buradan okuyun.
Kendi görüşlerimi de araya katarak şöyle bir özet geçeyim: LEGO bir aile şirketi, neredeyse hiç bir işi dışarıya vermiyorlar ve hiç reklam yapmıyorlar. Tek tanıtım araçları kulaktan kulağa tavsiye, ve bu konuda çok başarılılar, "birckfest" diye şirketten bağımsız bir festivalleri bile var. Bir ara market paylarının çok azalmasından dolayı farklı arayışlara giriyorlar, bilgisayar oyunu departmanı açıyorlar, acayip acayip seriler üretiyorlar, bu serilerde çok fazla özel parça var, yani şirket bir nevi kimliğini kaybediyor. Sonuçta çok büyük maddi zararlarla karşılaşıyorlar. Tekrar eski kimliklerine dönme kararı alınıyor, bilgisayar departmanı vb kapatılıyor, parça sayısı azaltılıyor, ama yaptıkları çok önemli birşey daha var, RCX adında yeni bir seri piyasaya sürüyorlar, amaçları yükselen bilgisayar dünyası ile kendi şekillerinde savaşmak. Bu seri sandıklarından çok daha büyük bir başarıya ulaşıyor, aynı zamanda çok ilginç sonuçları ortaya koyuyor, mesela bu set dünyada en çok satan lego seti (aslında en çok satan elektronik oyuncak bile olabilir) ve alanların %70 ı 30 yaşın üstünde!, Üstünde 9-16 yaş yazan bir set için çok ilginç bir sonuç. Hikayemiz bundan sonra başlıyor. RCX serisi şirket için devrim sayılabilecek bir takım değişiklere yol açıyor. Mesela, seri piyasaya çıktıktan sonra, yetenekli bir bilgisayar mühendisi RCX bloğunun yazılımını kırıyor ve web sitesinde detaylarını ve ekstra yapılabilecek işleri yayımlıyor. LEGO'nun avukatları hemen işe girişiyor ve durumdan patronlarını haberdar ediyorlar, ama yönetim, bence çok akılcı bir kararla, dava açıp yasaklama getirmek yerine bunu desteklemeyi uygun görüyor. Yazılım anlaşmasına "istediğiniz gibi kırabilirsiniz, kullanabilirsiniz" gibi bir madde ekliyor, hatta bu işleri yapan kişileri fikir alışverişi yapsınlar diye bir yerde topluyor. Sonuç, LEGO nun hayal bile edemeyeceği robotik projeleri, sensorler, C benzeri de dahil olmak üzere bir sürü programlama tekniği ve korkuç bir başarı. Yıllar sonra bu serinin devamını yaratmak istiyorlar, ve başvurdukları yöntem RCX ten çok ders aldıklarının kanıtı: RCX konusunda çok başarı sahibi olmuş farklı konularda çalışan 5 elemanı toplayıp onlarla ortak çalışıyorlar. Bu kişiler para almıyor, LEGO çalışanı değil, işlerinin karşılığında LEGO setleri almışlar, ve bundan çok memnunlar, bende memnun olurdum açıkçası. LEGO'nun "Charlie'nin çikolata fabrikası" benzeri çok gizli araştırma labında çalışıyorlar. Bu labdaki NXT bölümünde yer alan tabela çok ilginç: "Ipod'un müzik dünyasına yaptığını robot dünyasına yapacağız". Lütfen hikayeyi okuyun, birçok ilginç şey var.
Sonuçta NXT çok yakında piyasada olacak, bende bu sefer ne yapıp ne edip alacağım.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Çekirdek
10 Temmuz 2006 Pazartesi, 09:17
Bugün, dizüstü bilgisayarımda hasar keşfettim. Gerçekten çok şaırdım, birazda üzüldüm. IBM T41 bilgisayar kullanıyorum, ve ciddi anlamda dünyadaki en iyi intel dizüstünün IBM T serisi olduğuna inanıyorum. Buna Sony ve Apple da dahil. IBM in R serisi mesela güzel değildir, bir arkadaşın deneyimleri bunu fazlasıyla gösterdi gösterdi. O ne kadar nefret ediyorsa IBM den ben de o kadar memnunum. Neyse, bu bilgisayarın kasası titanyum bir zimbirti ile kaplı, bütün kasa hafif alaşım metal ve aşırı dayanıklı. Üstelik ben taşıma ve açma sırasında özellikle dikkat ederim. Buna rağmen kenarda alltaki metal kaplamayı gösterecek kadar bir sıyrılma, usb tarafında da kırıklı bir ezilme var. Ne zaman oldu bilemiyorum, ama yeni farkettiğime göre yakın zamanda olmalı. Estetik dışında bir sorunu yok . "Shift" Tuşu ile iki nazar boncuğu oldu Çekirdeğin artık.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Åžimdilerde Sanat
10 Temmuz 2006 Pazartesi, 09:54
Bilgisayar ile çağdaş sanat konusunda ilginç yaklaşımlar, photoshop ile ebruli yapmak, ve hatta cad/cam ile heykelimsi resim yapmak.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Now and Then, Here and There
11 Temmuz 2006 Salı, 08:07
Sinemanın bir zamanlar yapmayı umduğu gibi çizgifilmler dünyayı değiştirmekte kullanılabilir mi? Eğer bu çizgifilmi izleyecekseniz, eğlenceli bir anlatım, yumuşatılmış bir hikaye, sevimli karakterler beklemeyin. Anlatılan olaylar, yaşanan hikayeler çok korkunç, çok üzücü, ve aynen yansıtılıyor. Sanıyorum film olarak çekilemezdi şimdilerde. Hikaye üzücü ama acıklı değil, mutlu bir sonu olmamasına ramen sonuçta bıraktığı tat hüzün değil umut. Her bölümün başında yazan yukardaki yazıyı ancak konu sonuçlanınca tam anlamıyla hissedebilirsiniz.
Hikaye hakkında bilgi burada.
[çizgi] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|