Jonathan Strange and Mr. Norrell
24 Şubat 2010 Çarşamba, 14:22
Maalesef bitti kitabım.
Çok uzun süre eşlik etti bana. Üç farklı kitaptan okudum. Hollanda'da başladım, İspanya'da bitirdim. İki kere Türkiye'ye gittik birlikte. Uç uca eklenen ikişer sayfalık dipnotları bile okuması çok zevkliydi, her biri ayrı bir hikaye çünkü. Sadece bunu okurken diğerini okumakta gecikiyorum diye aklı kalıyor insanın. Fantastik romanlarda beni kitabın sonu korkutur hep. Bu öyle güzel bitti ki, her şey yerli yerinde, herkese ne olduğu belli... Üç cildi daha olsa okurdum -oh, ne de nefis olurdu!
Tek beğenen ben değilim, çok önceden hakettiği yeri bulup listelere girmiş zaten.
Bu da Google'ın hediyesi, çok sevimli:
http://readtoher.deviantart.com/art/Jonathan-Strange-Mr-Norrell-76391973
Ne yetenekli insanlar var dünyada, değil mi? Yazıyorlar, çiziyorlar; biz de şanslıysak, yaptıkları karşımıza çıkıyor da tadını çıkarıyoruz.
[Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
Hekimden Sorma...
30 Temmuz 2009 Perşembe, 22:01
...Çekenden sor demişler.*
*Meşhur şarkı sözü
Nasıl yapıyor bilmiyorum, (zaten bu yüzden hayranım herhalde Piyale Madra'ya) önce hafif sesli bir gülümseme (iç çekmenin tersi bir 'hih!'), sonra kafayı geriye atıp yaşlar iki yana fıskiye olacak şekilde ağlama isteği uyandırıyor. Bunu okuyup 'sonra' evresini yaşamayanlar mı şanslı yoksa yarın çekmeceleri yerleştirmeye karar verenler mi bilmiyorum...
25 Temmuz 2009 Radikal, Ademler ve Havvalar
[Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
Euskal Herriko*
4 Temmuz 2009 Cumartesi, 21:32
Gezi notlarında da bahsetmiştim, Baskça benim gözümü korkuttu. Sorduğumuz herkes İspanyolca'nın bizim için yeterli olacağını, Baskça bilip İspanyolca bilmeyen çok az kişi olduğunu söyledi. İspanyolca eğitim veren pek çok okul olduğunu söylediler, Ece için de Baskça gerekmeyecek o halde. Yine de tüm yazılar önce 'resmi dil' olan Baskça yazılıyor, altında da İspanyolca karşılığı var. Bilbao'da öyleydi -en azından bizim gördüklerimiz- ama Lekeitio'da yazılar sadece Baskça idi. Küçük şehir olduğu içinmiş. Sonuçta her iki dille de içiçe olacağımız kesin. Şimdilik Baskça sadece teşekkür etmeyi öğrendik: Eskerrik asko!
Latin kökenli olmamasının yanında, hiç yabancı kelime almamışlar mı nedir, pek çok dilde ortak ya da benzer olan kelimelerle de karşılaşmadık. Japonlar bile 'tuvalet'e benzer bir kelime söylüyorlar, 'komunak' da nereden çıkmış... Hela demek zaar...
* Bask Devleti/Bölgesi gibi bir şey; Emre'nin yeni üniversitesinin de adı aynı zamanda.
[Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (7)
|
İyimser
14 Haziran 2009 Pazar, 01:21
Gabriel Garcia Marquez'in 'Anlatmak İçin Yaşamak' kitabını okumaya birkaç kere niyetlendim, niye olmadı hatırlamıyorum. Keyfini çıkarabileceğim, rahat bir zamanda okuyayım diye ertelemişimdir; genelde öyle yaparım, bir türlü sıra gelmez. Türkiye'deyken yine alayım dedim, yine almadım ama bu sefer sebep başkaydı. Onun yerine 'FONO Kendi Kendine Hızlı İspanyolca' setini attım sepete. Yaklaşık iki haftadır akşamları birer saat çalışıyorum 'kendi kendime'. Bu hızla gidersem, önümüzdeki günlerde de biraz pratik yapabilirsem önce parabalarlabamba'yı bir çözerim, sonra da gelsin Marquez'in orijinali! Hedef biraz yüksek kaçmış gibi duruyor, biliyorum ama maceraperest kaşif Dora'nın da yardımıyla, ulaşmam an meselesi...
[Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
Acı Gerçekler
3 Mart 2009 Salı, 00:39
28 Şubat 2009'un Radikal Cumartesi'sinde yine beni benden alıyor Ayça Şen:
"...Evet, biraz saçmalıyorum belki ama eğer saçmalıyorsam, tıpkı baharın gelişinde danaların sevinç içinde arka ayaklarını zıplata zıplata koşturması, karların eriyip içinden çiçeklerin görünmesi, uzun zamandır Alpler’de baharı bekleyen Heidi’nin coşkusuyla kırlara koşması gibi, poyraz esen dağ havasını sonunda ciğerlerimde hissetmemdendir.
İşte gerçek özgürlük.
Şu anda bu satırları yazarken, Memo aldığım bir sürpriz yumurtanın oyuncağını beğenmediği için aşırı bir kaprisle yere fırlatarak ağlıyor.
Ne için peki?
Bu mutluluk hissini neden duyuyorum ki ben şimdi?
Durup dururken neden yani; bakalım çocuklar bizim mutlu olmamızı istiyor mu?..."
Boşverin cümlenin başını sonunu, manayı çözmüş mü, ona bakın siz.
[Okur Yazar] [Ece Böcee] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|