Çiçek Güncesi / Nergis

Ana Sayfa || giriş

Defol Kedicik
10 Eylül 2011 Cumartesi, 00:15

Bakın söylüyorum, tekin değil o hayvan. Kafasındaki kurdeleye aldanmayın. Mimiksiz yüzü bir şey çaktırmıyor ama evde ölsek kalsak maazallah, çekmecelerden dolaplardan arkadaşlarıyla sürü halinde çıkıp yer bizi. Ağzı da yok, nasıl yiyecek? Elimizi yüzümüzü paralar ancak. Boş boş bakan ifadesiz suratıyla her yeri işgal etmiş zaten. Üstünde resmi olmayan bir tane çocuk kıyafeti bulmak mesele. Kırtasiye malzemesi, çanta, gözlük, tabak çanak, sadece çocuklar için değil nedense büyükler için de akla gelen her şey...

Aferin teyze.

Dün Hello Kitty'li tuvalet fırçası gördüm! Bir klozetin yanında eksikti mendebur hayvan... Pisst!

[Bır bır bır] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (2)

Kuzey Avrupa'nın Havası Suyu
3 Eylül 2011 Cumartesi, 01:28

Daha şimdi mail yazarken ben "Bugün hava güzeldi, plaja gittik Ece'yle." diye, balkona astığım plaj havluları yağmur suyunu çekmiş, külçe gibi olmuş. Hava durumu haftasonunu yağmurlu gösteriyor (Yağmur: Bir Pazar Klasiği!). Avrupa havası şekerim, böyle buralar. Facebook'ta bir sayfa açtılar, bütün yaz onunla eğlendik: 'Bask Ülkesi'nde yaz, yılın en sevdiğim günü' diye. (Me encanta el verano en Euskadi. Es mi día favorito del año) "Bu sene yaz perşembeye düşüyor." "Endülüslü komşum gökyüzünde sarı, yuvarlak bir şey olması gerektiğinden bahsetti, sıcakmış, bilmiyorum hiç görmedim." "Hatırlıyorum da, bir keresinde üstüste iki gün plaja gitmiştim." gibi şeyler yazıyorlar. Bugün biri demiş ki: "Yine yüzmek için harika bir haftasonu! İster havuza gidin ister sokağa çıkın."

Sayfayı görünce şaşırdık biraz, genelde toz kondurmazlar memleketlerine. "Yine yağmur..." diyecek olsak, çok ciddi bir ifadeyle "Ama onun için böyle yemyeşil." diyorlar. Bizim Karadeniz de yemyeşil ama basbayağı yaz da geliyor.

İki sene Hollanda havası görmüş bizler için 'yaz' diye ayrı bir mevsim olması bile sevinç kaynağı. Yine de İspanya deyince insanın aklına zil, şal ve gül, güneş, yelpaze filan da geliyor. Ama onlar için güneye inmek gerek. Zaten burası İspanya değil, Bask Ülkesi!

[Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (7)

Bayram Yemeği
1 Eylül 2011 Perşembe, 01:30

Yemeği meşhur bir yerde yaşıyoruz ama herkesin ağız tadı kendine göre. Bayram gelmiş, şöyle ağzımıza layık bir sofra kuralım deyince bir sürü malzeme eksiğimiz çıkıyor. Peki biz ne yapıyoruz? İmkanları zorluyoruz tabii ki...

Mesela, süzme yoğurt mu lazım oldu? Yoğurdun meyvesiz ve şekersizini zor bulmuşuz zaten. Aşağı sokakta açılan 'artizanal' dükkanda yarım kiloluk dev(!) kutuda bildiğimiz yoğurda benzer yoğurt bulduk diye sevinmişiz. Ama süzme yoğurt arayacak kadar da saf değiliz. Ne yapıyoruz? Kasenin üzerine süzgeci yerleştirip bir küçük kutu yoğurdu süzgece döküyoruz. Bütün yoğurt -süzgece bana mısın demeden- şapırt diye kaseye boşalınca, baştan başlıyoruz. Bu sefer süzgecin üstüne tülbent, bez mendil bir şey serip yoğurdu öyle boca ediyoruz. Biraz bekleyince yeşil yoğurt suyu kasede birikiyor, kalan süzme yoğurt tarife girmeye hazır!
Böyle ben icat etmişim gibi anlatıyorum ama muhtemelen süzme yoğurt zaten böyle yapılıyordur.

Peki, bayram tatlısı illa ki tel kadayıf olsun diye kafaya taktık diyelim. Hollanda mı burası, kadayıf ne arasın? Yufka bile zor bulunuyor, Yunan hamuru diye bir şey alıyoruz. Fena değil, dokusu benzemese de tadı benziyor. (Şeklinin kare oluşu başta garip gelmişti ama düşününce, tepsiye döşemek için kare yuvarlaktan daha uygun aslında.) Her yerde de bulunmuyor ama madem kadayıf yapılacak, binip otobüse büyük markete gidiyoruz. Yunan yufkasını alıyoruz. Eve gelince mutfak makasını kapıyoruz, o kare yufkaları kıymık kıymık kıymık kesiyoruz. Oldu mu bize kadayıf? Eeh, tam da olmadı ama tadı benzedi. Bunu bulamayan da var canım...

Yaptık yani bayramımızı, bir şeyimiz eksik kalmadı. Çocuğun eline şekerlikle kolonya şişesini verdik ikram etsin diye, "Hangisini seçersiniz?" diye sordu yazık, bilemedi. Sonra el öptürdük, harçlık verdik. Harçlığıyla gitti saçma sapan Winx dergisi aldı, ona bile sesimizi çıkarmadık. O da onun bayram kıyağı olsun...

[Ece Böcee] [Yersen] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

İleri Yaşta Dil Öğrenmeye Çalışanlar Kulübü İftiharla Sunar
31 Ağustos 2011 Çarşamba, 02:35

Resminden daha çok yazısı olan ilk İspanyolca kitabımı bitirdim. Üstelik çok eğlendim. Mutluyum, gururluyum.


Türkiye listesine de Pıtırcık serisini ekledim. Bunun aynısını bulamadım ama başka bir çok macerası var. Kitapçıları gezerken koklayacağız artık.

[Okur Yazar] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Piknikte Dehşet
24 Ağustos 2011 Çarşamba, 02:02

Beş yaşındaki minik kızım yere oturmuş. Etrafına barbilerini dizmiş. Ortada bir örtü serili. Örtünün üstünde çakıl taşlarıyla dolu bir sepet, dergiden çıkmış prensesli çay takımı, sarı bir barbi tarağı ve  fincan içinde bir plastik patatesle piknik ambiyansı yaratılmış. Kız çocuğu inceltilmiş sesle bebeklerini konuşturuyor:

- Pembe, çay içer misin?
- Ah çok teşekkür ederim.
- Pşşş... (Çay koyma efekti)
- Saçını tarayalım mı?
- Yok ben kendim tararım. Ben zaten kuaförüm. (Tarak çılgınca saçlara sürülüyor.)
- Sarı, sen niye buraya gelmiyorsun?
- Ama Voldemort bana dedi ki...


Ah annesi gülme krizine girmeseydi de oyun devam etseydi, kimbilir neler olacaktı o piknikte...

[Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (3)

Takvim

Nis

Mayıs2018

Haz

P

S

Ç

P

C

C

P

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

2

3

Bağlantılar

Karalamalar
Epigraf
Baking Fairy
Ece'nin fotoları
Seksen Günde Devri Alem
Her Telden Bir Blog
Sütlü Kahve
Yaşam, Evren ve OBM Hakkında Her Şey

Resim Galerisi

Arama

Arşiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Bır bır bır
Okur Yazar
İş, Güç!
Ece Böcee
Lay lay lay
Yersen
Pusetle Seyahat
Delft'te
Natur
Bask Elleri
Çocukla Seyahat

<-Önceki || Sonraki->