Bayram Yemeği
1 Eylül 2011 Perşembe, 01:30
Yemeği meşhur bir yerde yaşıyoruz ama herkesin ağız tadı kendine göre. Bayram gelmiş, şöyle ağzımıza layık bir sofra kuralım deyince bir sürü malzeme eksiğimiz çıkıyor. Peki biz ne yapıyoruz? İmkanları zorluyoruz tabii ki...
Mesela, süzme yoğurt mu lazım oldu? Yoğurdun meyvesiz ve şekersizini zor bulmuşuz zaten. Aşağı sokakta açılan 'artizanal' dükkanda yarım kiloluk dev(!) kutuda bildiğimiz yoğurda benzer yoğurt bulduk diye sevinmişiz. Ama süzme yoğurt arayacak kadar da saf değiliz. Ne yapıyoruz? Kasenin üzerine süzgeci yerleştirip bir küçük kutu yoğurdu süzgece döküyoruz. Bütün yoğurt -süzgece bana mısın demeden- şapırt diye kaseye boşalınca, baştan başlıyoruz. Bu sefer süzgecin üstüne tülbent, bez mendil bir şey serip yoğurdu öyle boca ediyoruz. Biraz bekleyince yeşil yoğurt suyu kasede birikiyor, kalan süzme yoğurt tarife girmeye hazır!
Böyle ben icat etmişim gibi anlatıyorum ama muhtemelen süzme yoğurt zaten böyle yapılıyordur.
Peki, bayram tatlısı illa ki tel kadayıf olsun diye kafaya taktık diyelim. Hollanda mı burası, kadayıf ne arasın? Yufka bile zor bulunuyor, Yunan hamuru diye bir şey alıyoruz. Fena değil, dokusu benzemese de tadı benziyor. (Şeklinin kare oluşu başta garip gelmişti ama düşününce, tepsiye döşemek için kare yuvarlaktan daha uygun aslında.) Her yerde de bulunmuyor ama madem kadayıf yapılacak, binip otobüse büyük markete gidiyoruz. Yunan yufkasını alıyoruz. Eve gelince mutfak makasını kapıyoruz, o kare yufkaları kıymık kıymık kıymık kesiyoruz. Oldu mu bize kadayıf? Eeh, tam da olmadı ama tadı benzedi. Bunu bulamayan da var canım...
Yaptık yani bayramımızı, bir şeyimiz eksik kalmadı. Çocuğun eline şekerlikle kolonya şişesini verdik ikram etsin diye, "Hangisini seçersiniz?" diye sordu yazık, bilemedi. Sonra el öptürdük, harçlık verdik. Harçlığıyla gitti saçma sapan Winx dergisi aldı, ona bile sesimizi çıkarmadık. O da onun bayram kıyağı olsun...
[Ece Böcee] [Yersen] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
|
|