Noble Architects
18 Ekim 2006 Çarşamba, 22:18
‘İstanbul Hatıralar ve Şehir’in son bölümlerini okuyordum Emre Orhan Pamuk’un Nobel aldığını haber verdiğinde. Annesine mimar olmak istemediğini, İTÜ Mimarlığı bitirmeyeceğini söylüyor, annesi de okulu bitir, diplomanı al, ondan sonra ne yaparsan yap diyor ısrarla. (Klasik ‘önce benim istediklerimi yapsın, sonra zaten ya hevesi kaçar ya da hali/vakti kalmaz’ muhabbeti. Önce yapılması gerekenler bitecek ki sıra yapmak istediğine gelsin.) Neyse, sonuçta mimarlığı bitirmemiş ama gazetecilik okumuş, bir diploma almış yani. İyi etmiş. Doğru karar verdiğinden ne zaman emin oldu acaba? Kendisi daha önce anlayıp rahatlamıştır da, annesi ancak şimdi memnun olmuştur herhalde.
How I Met Your Mother’ın son izlediğimiz bölümünde işinden sürekli şikayet eden Ted’e (mimar kendisi) Barney mimarlığın ne kadar havalı bir meslek olduğunu söyledi. Sonra Barney kendini mimar diye tanıtarak hava atıp sabaha kadar kızlarla eğlendi, Ted de bir projeyi yetiştirmek için sabaha kadar çalıştı! Tamam televizyonda gördüğümüz şeylerle kendimizi özdeşleştirmemeliyiz ama böyle işte.. Dışı seni yakar, içi beni.. Bir arkadaşımın çok meşhur (yarışmalar kazanmış, pek çok binası yapılmış gerçekten meşhur) eşi de bu işleri bırakıp hayvancılık yapmaktan bahsediyormuş son günlerde! Demek kii.. Off..
[Bır bır bır] [Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|
|
|