Mahsun Kırmızıgül filmleriyle bir yerlere geliriz belki desem de, bakıyorum bu milletin bayıla bayıla izleyip durduğu dizilere, bütün hatunların "ne erkek be" diye odasına resmini astığı tipler bırak rehabilitasyonu, toplama kampına göndersen iflah olmaz. İnsest, şiddet, aklına ne gelirse. Hani Türkiye'nin çoğunda kadınların töreydi şuydu buydu diye seçim şansı olmuyor da, Avrupa da ilk önce kadınları eğitime alsınlar bence. Eminim o maçoyla evlenen hatuna aşık "Halis mulis" adamlar da epey olmuştur, hatun kendi hayvanlığına kapılıp maço olanı seçtiyse, bu kendinin bileceği iş diyeceğim ama maalesef değil, "Halis mulis"lerde maçoluklarını artırmak veya yalnız kalmak arasında bir seçime zorlanacaklar. Arz talep falan filan. Ders 1 konu 1, Ne yaptığının farkında mısın?

Dun gavur sokaklarinda erkeklere bir seyler dagitiyorlardi, buymus demek!

Barış, o dediğin seçim yapma konusunda ilginç bir belgesel vardı. Türün devamlılığını sağlamak için içgüdüsel olarak erkekler 'en kadın' kadınlar 'en erkek' mesajlar vereni seçiyorlar diyordu. Tıpkı hayvanlarda olduğu gibi.

O hatunlarla halis munisler arasındaki duruma kısmet mi desek?

Yani aynı kapı,, kadın kendi hayvan tarafinı kontrol etmeyi becerememiş, hayvan tarafı ağır basan tipin pesinden gitmiş, durum mudahale gerektirecek kadar hayvanlığa varmis, bu durumda sadece adamın hayvan tarafına müdahale, işe yarasa bile, kadının adamı terk etmesiyle sonuçlanmaz mı? İkisi de ortak terapi görsün bence, kadın ve erkeğin eşit olmadığı durumda mutlaka birisi birisinin esaretine girecek, şiddetine maruz kalacak. Venüs in furs'ten Feminist söyleme geçen önemli çıkarılmalardan biri.

Kısmet diyelim haklısın, benim gibi anti-hayvanların ekmeği kısmet :)