Reklamın İyisi Kötüsü - 2
24 Kasım 2006 Cuma, 21:36
Merhabaa!
Garip ama gerçek, Domestos mikrobundan korkmuyorum işte. London Bridge'e söz uydurduğu için mi, arada neşeyle zıpladığı için mi, sonunda yok olduğu için mi bilmiyorum. Bir de, çok içten üzülüyor, böyle kafasını sallıyor. Dikkat etmeyenler için tekrar seyretme imkanı burada.
Kötüyüm ben kötüyüm, kötüyüm, kötüyümm...
[Bır bır bır] | Gönderen: nergis | Yorumlar (3)
|
Haruki Murakami
26 Kasım 2006 Pazar, 23:29
Walter Benjamin demiş ki:
Ben de Ece Temelkuran'ın bir yazısında rastlamıştım, 'Kafka On The Shore'u okumaya başlayınca hatırladım. Murakami'nin Kafka'sı da on beş yaşında evden kaçıyor. Lise-1 diye düşünürsek, çok da küçük değil aslında. (Tabii Ece 15 yaşına gelince görürüm küçük mü değil mi:)) Neyse, çabucak bitti kitap, heyecanla okunuyor. İki bölüm halinde devam ediyor -Emre'nin söylediğine göre diğer kitapları da böyle iki parça ilerliyormuş. Çok heyecanlı bir yerde bitiyor chapter, şu bölümü atlayayım da devamını okuyayım diyorsun ama şöyle bir bakınca o bölümü de merak ediyorsun ve hiç atlamıyorsun, sonuna kadar da böyle gidiyor. Güzel bir şey... Yalnız sonunun uyduruk olacağından korkmuştum biraz ("Meğer hepsi rüyaymış." gibi, hiçbir şeyi açıklamadan bitecek gibi gelmişti), öyle olmadı. Yani açık yerler kaldı ama o kadar uçtuktan sonra ancak o kadar toparlanır herhalde! Sonra da 'Tony Takitani'yi okudum, merak ediyordum. Çok farklıydı romandan, şahsen çok beğendim. Dümdüz başlıyor, birden hızlanıp hareketleniyor, yavaşlayıp tekrar dümdüz bitiyor. Bu ne demek şimdi, hikayenin grafiği gibi bir şey. Neyse, sırada 'Wind Up Bird Chronicle' vardı ama o gelene kadar hikayelerini okuyacağım. Bakalım diğerleri nasıl?
[Bır bır bır] [Okur Yazar] | Gönderen: nergis | Yorumlar (0)
|