Delft'e Hoşgeldik!
18 Kasım 2007 Pazar, 23:10
Yeni hayatımızın ikinci gününde neler yaptık:
Sabahtan Emre'nin okuluna kadar yürüyüp geldik. Hava soğuktu ama gezilmeyecek kadar değil. Bu süre zarfında Ece pusetinde uyudu! Ben hep imrenirdim yabancıların çocuklarını pusetlerinde sakin sakin otururken ya da uyurken görünce; artık havasından mıymış, suyundan mıymış, orasını henüz anlayamadım. Gerçi çok erken konuşuyor olabilirim, yol yorgunluğunu atamadığı için uyuyordur belki.
(Bu arada, uçak yolculuğu çok şükür ki iyi geçti. Bir sürü ağlayan çocuk arasında benim kızım iki kitap, bir oyuncak (kirpi Necati) ve bir miktar balık krakerle oyalanabildi, yolun yarısında da uyudu. Önümüzdeki sırada oturan bir bebek dört saat boyunca ağladı, annesi dört saat boyunca onu kucağında hoplattı (çocuk bence bir süre sonra sallanmaktan sersem oldu), iniş sırasında ağlaması pik yaptı ve indiklerinde pusetlerini bulamadılar!)
Öğleden sonra da markete uğramak için çıktık dışarı, epeyce dolaştık boş sokaklarda. Yollarla kanalların arasında hiçbir engel yok, nasıl kimse düşmüyor, hayret. Hem çocuklar için tehlikeli görünüyor, hem de o arabalar park ederken bir tekerlekleri kaçsa, gömülürler suya. Hiç park görmedik, belki her yer park gibi olduğundandır. Sokaklar çok güzel, manzara pastoral, yapılar eski ama bakımlı, evimiz kutu gibi. İlk izlenimler böyle. Bir süre turist gibi bakacağımı düşünmüştüm etrafa ama öyle olmadı. Yapılacak işler olduğundan mı, vaktimin çok olduğunu bildiğimden mi, Ece yüzünden mi bilmiyorum. Yarın ve öbür gün oturma izniyle ilgili görüşmeler var. Bir de yarın Ankara'dan gönderdiğim kolilerin gelmesini bekliyoruz. Bakalım gelecek mi?
Ne heyecanlı günler..
[Delft'te] | Gönderen: nergis | Yorumlar (4)
|
Yorumlar |
Başlıksız [Tikatli Takipçiniz Dee, 20 Kasım 2007 Salı, 03:36]
"Yollarla kanalların arasında hiçbir engel yok, nasıl kimse düşmüyor, hayret." kısmısına yorum :
http://www.emresururi.com/blogs/sururi/albums.php?img=38&album=delft_guncesi
Fotoğraflar yalan söylemezzz!
Bu arada, ho$gittiniz. Oh be gittiniz nihayet sağ salim. :)
|
Başlıksız [Bengü, 20 Kasım 2007 Salı, 20:50]
Orası kanal değil, deniz! Bizi tikatle takip etmeye yeni başladınız demek :) Bir de şuna göz atın, bizim evin önü de aynı böyle,yalnız mevsim itibarı ile nilüferler yok:
http://www.emresururi.com/blogs/sururi/albums.php?img=24&album=delft
Çok teşekkürler :)
|
Onlar Halka Değil Fil [Dee, 21 Kasım 2007 Çarşamba, 01:02]
"Orası kanal değil, deniz!"
Valla bekliyordum boyle bi cevap :))
Bu arada tikatle takibe yeni ba$ladiğimi nereden cikardiniz ajkolsun.
$aka bi yana, yahu ne fenaymi$ hakkaten (korkuluksuz vs.)...
|
kalan sağlar bizimdir. [-, 6 Aralık 2007 Perşembe, 16:33]
yorum 1) Doğal hız kasisi.
yorum 2) Nüfus planlaması
yorum 4) Doğal seleksiyon mekanizması
yorum 5) Ayıklığı özendirmek için
yorum 6) Herkes giysileri ile yüzme konusunda erken yaşta uzmanlaşıyor
yorum 7) Pek giysi giymiyor mayolarıyla dolaşıyorlar, geri kalanı vücut boyası.
yorum 8) Pufidik paltolarda bir ipi çekince palto kurtarma salına dönüşüyor.
yorum 9) Soyadları "kanala düşen adam kurtaran" anlamında insanlar var, bütün gün dalgıç giysileriyle kanalın içinde çalışıyorlar.
veya bakınız başlık.
Öneri: Ece bundan sonra kolluklarıyla dolaşsın, arabası da amfibik olsun. Ne olur ne olmaz.
|
|