Çiçek Güncesi / Nergis

Ana Sayfa || giriş

Hayırdır İnşallah
4 Şubat 2012 Cumartesi, 01:05

Dün gece ilk İspanyolca rüyamı gördüm! Resmi daire gibi bir yere gitmişim, orada benimle ilgilenmek için bir hanım geliyor yanıma ve bana "Bom dia." diyor. Baskça yetmemiş gibi, bir de Katalanca mıdır nerenin diliyse/lehçesiyse o giriyor rüyama!


Atıp tutacaktım "Bir ülke elli parçaya bölünür de her birinde ayrı dil konuşulur mu?" diye. Şimdi Google'a sordum, Portekizce'ymiş bom dia. Haydaa!

[Bır bır bır] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (2)

Şiddete Hayır!
24 Kasım 2011 Perşembe, 00:54



Bu mor daire her yerde karşıma çıkıyordu: Dükkan vitrinlerinde, elektrik direklerinde, evlerin pencerelerinde hep bu ilan yapışık. İlk geldiğimizde dikkatimi çekmişti, demek ki burada böyle bir sorun var diye düşünmüştüm, gerçekten varmış: Machismo. Macho (maço), hayvanların erkeğine deniyor. Hayvan yani.

Ara ara metroda ilanlar asılıyor konuyla ilgili. Geçen gün posta kutumuzdan bize de bir mor daire çıktı. 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele' günüymüş.

Geçen sene okulda bu konuyla ilgili bir kısa film izlemiştik. Fiziksel şiddet uygulayan (lar arasından şikayet edilip şikayet ciddiye alınıp da suçlu bulunan) erkeklerin 'mahkum edildiği' rehabilitasyon programını anlatıyordu. Her sabah evlerinden görevli tarafından alınıp servisle bir merkeze götürülüyorlar. Orada karşısındakini insan olarak görme, bir şeyin acısını başka şeyden çıkarmama, duygularını insan gibi ifade etme çalışmaları yapıyorlardı.

Darısı Türkiye'nin başına diyeceğim ama önce 'öldürmeyin', sonra 'fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulamayın', sonra da 'insan muamelesi yapın' diye aşama aşama bir sürü kampanya lazım. Hatta ilk önce 'pedofilleri hapse değil hastaneye kapatın' başlamalı.

[Bır bır bır] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (4)

Upgrade
22 Kasım 2011 Salı, 22:59

Bugüne bugün yüksük sahibi bir insanım. Bir seviniyorum, bir seviniyorum...

Ece'nin okul yolunda L'Atelier diye bir dükkan var. Her önünden geçişimde hayran hayran vitrinini seyrediyordum. Bebekler, hayvanlar, ev şeklinde kutular, ne bileyim, bunun gibi gereksiz ama neşeli şeyler oluyordu. Kurs da veriyorlarmış. Bir kere girip sordum ama her gün okula gittiğim için bana uygun saat yoktu. Temmuz ayında okulum tatil olunca fırsat bu fırsat, bir deneyeyim dedim. Atölyenin sahibi öğretmenimiz Isabel ne dikmek istediğimi sordu, gösterdim işte şu tavuklardan, kedilerden diye. (Konuşmanın yarısını işaret parmağım yapıyor zaten. Seviye B1.) "Tamam" dedi, dikiş biliyor muyum diye sordu. "Tabii" dedim, "düğme dikerim, paça kıvırırım." "Hmm" dedi, "patchwork yap o zaman sen." "Ay" dedim "ben sevmiyorum onu karış kuruş, illa ki tavuk dikeceğim." Ama dedi "iki kumaşı birbirine tutturamazken nasıl olacak tavuk?" Yok, öyle demedi ama ben farkındayım ne kadar acemi olduğumun, tamam dedim, öyle başlayayım. O günkü derste sınıf arkadaşlarım (65+) bir bebeği -dikip doldurup saçını takıp yüzünü işleyip- bitirirken ben iki dikdörtgen parçayı birleştirdim, üçüncüsü yarım kaldı. Ama çok zevkliydi!

Ağustos'ta her yer gibi burası da kapanıp tatile girdi. Eylül ve Ekim'in yarısında da Türkiye'deydik, Kasım ayında yeniden başladım. Hala temel kuralları öğrenmem için bitirmem gereken ilk patchwork örtüsünü dikiyorum; daha üçüncü karedeyim, torunuma çeyiz olacak bu gidişle. Ama geçen ders herkesle beraber iğnedenlik yaptım ben de, çok şahane oldu, üstelik süper çalışıyor, bütün iğnelerimi sapladım! Gerçi dikilecek bir şey değildi, silikon tabancasıyla yapıştırarak yaptık ama olsun. İlk eserim; şu anda da monitörün yanında duruyor üstünde iğneleriyle.

Bu sene sadece haftada iki gün gidiyorum İspanyolca okuluna. Salı günlerimin meşgalesi oldu bu kurs. Bu sefer kurs arkadaşlarımın arasında gençler de var (35+). Dikerken bir yandan da sohbet ediliyor tabii, bir sürü şey anlatıyorlar. Hepsini anlamıyorum ama pratik yapmak için iyi bir fırsat. Dikiş terminolojisi de cabası! Toplu iğne, dikiş iğnesi, kurdele, yüksük, iç köşe, kumaş çeşitleri, bir sürü kelime öğreniyorum. Bir de kahve yerine çay olsa...

Emre fotoğraf makinasını getirince iğnedenliğimin resmini koyarım buraya.

İmza: Ev kadını 2.1

[Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Bayram Çocuğu
15 Kasım 2011 Salı, 15:18

Dini ve milli değerlerimizi çocuğa nasıl da güzel aşıladığımızın resmidir:

Anne (neşeyle): Ece, biliyor musun, yarın Cumhuriyet Bayramı.
Çocuk (eller havada, zıplayarak koşarken): Yaşasın! Para kazanacağım!

El öpüp harçlık alacağını sanıyor kek. 'Kazandığı' paralarla da gidip kınkanatlı büyücü kadınların (a.k.a Winx) çıkartmalarını, dergisini filan alacak. Hayatının amacı bu son zamanlarda.

[Ece Böcee] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Kuzey Avrupa'nın Havası Suyu
3 Eylül 2011 Cumartesi, 01:28

Daha şimdi mail yazarken ben "Bugün hava güzeldi, plaja gittik Ece'yle." diye, balkona astığım plaj havluları yağmur suyunu çekmiş, külçe gibi olmuş. Hava durumu haftasonunu yağmurlu gösteriyor (Yağmur: Bir Pazar Klasiği!). Avrupa havası şekerim, böyle buralar. Facebook'ta bir sayfa açtılar, bütün yaz onunla eğlendik: 'Bask Ülkesi'nde yaz, yılın en sevdiğim günü' diye. (Me encanta el verano en Euskadi. Es mi día favorito del año) "Bu sene yaz perşembeye düşüyor." "Endülüslü komşum gökyüzünde sarı, yuvarlak bir şey olması gerektiğinden bahsetti, sıcakmış, bilmiyorum hiç görmedim." "Hatırlıyorum da, bir keresinde üstüste iki gün plaja gitmiştim." gibi şeyler yazıyorlar. Bugün biri demiş ki: "Yine yüzmek için harika bir haftasonu! İster havuza gidin ister sokağa çıkın."

Sayfayı görünce şaşırdık biraz, genelde toz kondurmazlar memleketlerine. "Yine yağmur..." diyecek olsak, çok ciddi bir ifadeyle "Ama onun için böyle yemyeşil." diyorlar. Bizim Karadeniz de yemyeşil ama basbayağı yaz da geliyor.

İki sene Hollanda havası görmüş bizler için 'yaz' diye ayrı bir mevsim olması bile sevinç kaynağı. Yine de İspanya deyince insanın aklına zil, şal ve gül, güneş, yelpaze filan da geliyor. Ama onlar için güneye inmek gerek. Zaten burası İspanya değil, Bask Ülkesi!

[Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (7)

Takvim

Aralık2012

Oca

P

S

Ç

P

C

C

P

28

29

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

Bağlantılar

Karalamalar
Epigraf
Baking Fairy
Ece'nin fotoları
Seksen Günde Devri Alem
Her Telden Bir Blog
Sütlü Kahve
Yaşam, Evren ve OBM Hakkında Her Şey

Resim Galerisi

Arama

Arşiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Bır bır bır
Okur Yazar
İş, Güç!
Ece Böcee
Lay lay lay
Yersen
Pusetle Seyahat
Delft'te
Natur
Bask Elleri
Çocukla Seyahat

<-Önceki || Sonraki->