Adab-ı Muaşeret
19 Aralık 2010 Pazar, 03:33
Bütün gün bir huysuzluk, bir cadılık... En küçük şeylerden olay çıkarma, ağlama... Artık yatma vakti gelmiş -hatta biraz da geçmiş, içeriden yine bir tartışma ve ağlama sesi geldi. Ben mutfakta içime sığmayıp taşan neşemin köpükleriyle bulaşık yıkarken sevgi böceğinin ayak sesleri yaklaştı...
Yarısı yalandan olduğu için gürültüsü iki kat çıkan ağlama eşliğinde:
- Annneeeğöühüüühüü...
- Ne?
- Neğ demeeeğğ 'efendim' deeeğğüühhüüüee...
[Ece Böcee] | Gönderen: nergis | Yorumlar (1)
|
Yorumlar |
Hmmm, [-, 21 Aralık 2010 Salı, 09:32]
Benim bildiğim söze dökülemeyen dertlerin bünyede huzursuzluk yapması büyük küçük farketmeden her insanda olan birşey, tabi büyük ihtimalle ben Ece'nin yaşlarındayken huysuzluğumu bu şekilde yöntemlerle duyurmamışımdır. Eee, hikayenin gerisi nerde Ece'nin derdi neymiş?
|
|