Comfortably Numb
21 AÄŸustos 2008 PerÅŸembe, 20:04
Son zamanlarda böyle oldum ben; Pink Floyd'un meşhur ve muhteşem ve tekrar tekrar dinlenesi ve de çok güzel şarkısındaki gibi bööööööyle bir hissizleştim midir nedir; pek bir rahatım. 'Keyfim yerinde' demem mümkün mü bilmiyorum zira hakkaten keyif meyif namına da pek bir şey yok. Kafamı epeydir kimseye (karşı cins anlamında) takmıyorum, dersler zaten yok da araştırma da fena gitmiyor, hocam hala arada bir hafif tehditkar gibi konuşsa da sanırım beni kovmayacak. Muhabbet edecek bir iki insan var etrafta, aç değilim, açıkta değilim; hatta evimin önündeki ağacı kestikleri için artık göl bile görebiliyorum. Ve sanırım (çeyrek asrı devirmeye yaklaşmamdan olsa gerek) birazcık da olsa büyüdüm, şikayet etmemeyi öğrendim belki de...işte bu yüzden bu gri-siyah renkli bloğumda epeydir "Öööööööfffff..." diye başlayan birşeyler yazmıyorum farkındaysanız.
Eeee, peki soralım şimdi; bu mudur abicim bizim huzur diye aradığımız şey? Belki evet ama istediğimiz şey bizim bu uyuz huzur mu sadece? Iıııı ıh. Değil, olmamalı.
Ama bir süre önce yazdığım mutluluk başlıklı yazıyı hatırlayan dikkatli okuyucularım zaaaten (üç a ile zaaaten) mutluluk diye bir şeyin olduğuna inanmadığımı biliyorlar di mi...o zamaaan (üç a ile o zamaaan) ben durumumdan memnun olmalıyım di mi?
Ha, bu arada, sayın 'bir süre önce yazdığım mutluluk başlıklı yazıyı hatırlayan dikkatli okuyucularım', emin olun dünyada benim bu yazdıklarımdan daha kayda değer milyonlarca şey var okumanızı bekleyen. İlginizden şeref ve de mutluluk duydum ama vaktinizi de çalmak istemem...
[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (2)
|
Yorumlar |
Uyuzlukla huzur arasındaki ilişki aşağıdakilerden hangisinde [Bengü, 23 Ağustos 2008 Cumartesi, 02:27]
Yanılmıyorsam Pınar Kür'ün 'Bir Deli Ağaç'ında (daha burda yanılmıyorsam dedim, artık gerisini sen düşün), bir hikayede "tekdüzelik insanı uyuzlaştırır, üstelik insan bu durumu huzur zanneder, iyice içine gömülür" gibi bir cümlesi vardı. Tabii o çok güzel yazmıştı, ben iki saattir düşünüyorum, ancak bu kadar hatırlayabildim. Kahverengi defterim kimbilir nerede, cümleyi de hatırlamam mümkün değil, halbuki çok uygundu şimdi sana yazmak için. Neyse, bulabilir misin oralarda, bulsan da hoşuna gider de okur musun bilmiyorum. Bir çift vardı, işe giden bir kadınla karşılaşıyorlardı her gün, kadın her gün için belli bir kıyafet giyiyordu her zaman; galiba o hikayedeydi ama ben de okuyalı on sene oldu, zorlamanın alemi yok..
|
Başlıksız [Cingeneolsamya, 8 Kasım 2008 Cumartesi, 15:45]
şimdi efendim, ben nedense gerçekten de umudunu yitirmiş birini göremiyorum burda. ama umudunu yitirmese de, umut ettigi şeyi elde etmek adına çaba göstermekten çekinen, yorgun, isteksiz biri var sanki.. aslında haksiz da degil, cunku kararlı bir duygu da degil bu mutluluk (gerci sen yok diyosun da bence var), yani belli olmuyor ne kadar surecegi filan. ama ne biliyim, ben belki de uzun süren huzursuzluk dönemlerimin ardından, huzuru buldugum bir kaç kırıntıyı mutluluk diye isimlendiriyorumdur. neyse ne.. ben ozellikle de guneş ışınlarının beni terletmeyeçalıştıgı, ama etrafın ısısının rahatsız etmeyecek kadar düşükoldugu, kampus girişi - fakülte yolunda, eger aciliyet teşkil eden herhangi bir sorumlulugumu yerine getirmemişlik etmediysem, mutluyum çogunlukla.. bak tango yaparken çok huzurlu oluyorum mesela. ama o yolda mutluyum. yok benim buralarda olmam lazım herhalde. mutlulugumla huzurumu da ayırt edebiliyomuşum sanki.. neyse buraya bu kadari kafi şimdilik.
|
|