Elfen Lied
13 Mayıs 2006 Cumartesi, 11:12
Anidb de üst sıralarda yer alan, üstelik henüz izlemediğim bir seri diye büyük ümitlerle indirdim, ama benim için tam bir hayal kırıklığı idi. Konu iyi işlenmemiş, karakterler zayıf, bolca anlamsız şiddet var. Sanıyorum anlamsız bir şekilde parçalanan insanlar ve hafif işlenmiş olsa da komplo teorisi/karanlık gelecek olayları ve sevginin herşeye üstünlüğü teması ilginizi çekiyorsa izlenebilir, ama ben tavsiye etmem.
Konu ise ÅŸu ÅŸekilde,
Insanların arasında yeni bir tür ortaya çıkmıştır, bu tür "vektör" adı verilen normalde görünmeyen el şeklinde uzantılara sahiptir. Dış görünüşlerinde tek fark başlarındaki iki boynuz (bayağı boynuz işte). Bu tür ruhsal olarak dengesiz ve etraflarındaki insanları seri şekilde rahatça öldürüyor, devlet ise, deney için alıkoyduğu birkaç tanesi dışında, doğar doğmaz bu türün üyelerini öldürmekte.
Hikaye bunlardan birinin kaçması ve sahilde anakarakterin kaçan bu kızı bulması ile başlar.
[çizgi] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Last Exile
13 Mayıs 2006 Cumartesi, 11:31
Son zamanlarda izlediğim en iyi serilerden biri, steampunk, sonlarına doğru bilimkurgu, iyi işlenmiş hikaye, güzel çizimler, aşk, ve bol bol aksiyon, herşey var. Çok da güzel harmanlanmış. Aslında yavaş yavaş izlemek istedim ama akisyona kaptırdım. Başı ile sonu arasında bütün karakterlerin nasıl geliştiğini hissedebiliyorsunuz, yani statik değiller çoğu serideki gibi. Verilen mesajlar arasında çok hoşuma gidenler oldu. Derinlik ve felsefe olması hoşuma gidiyor böyle serilerde. Son bölümde yaşadıkları dünyayı, ve bir sırrı daha gösteriyor, herşey biraz daha mantıklı oluyor ve kendiniz hikayeye daha yakın hissettiriyor. En azından beni hissettirdi.
Tavsiye edilir, izleyin, kaçırmayın.
[çizgi] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Kyoto adında bir Sushi
14 Mayıs 2006 Pazar, 10:55
Nereden kafama esti ise, dün gittim sushi yedim. Armada'da "Hızlı Yemek" katında Japon restoranı açılmış. Gerçi Çin restoranlarına falan gitmişliğim var, ama Japon mutfağı hakikaten farklı, sonuçta ada halkı. Aslında düşününce, bu kadar japon çizgisi izleyip merak etmemek mümkün değil.
Oturdum, önüme menü verdi Türkçe bilen Japon bir bayan, tabi zerre birşey anlamadım, tavsiye istedim, kyoto dedi, getir dedim bende. Fiyatları benzer yerlere göre çok uygun, ilk baştan onu belirteyim. Kyoto'nun fiyatı 7 milyon. Normalde 5 milyon falan yemekler. Neyse, geldi yemek, lapamsı pilavın içine sarılmış sebzeli balık (somon), lokuma benziyor genel görünüş. Kesilmiş, balıklı dolma sanıyorum en doğru tarif olur (resime bakınız, benim yediğim alttakine benziyor). Tahta, düz bir tabağın içine koymuşlar. Yanında yeşil humusumsu bişey, ve soğanımsı bir sebze eklemişler. Küçük bir servis çanağının içine soya sosu döktüler. Yemeye başladım. (Tabi bir süre çubukların nasıl kullanıldığını çözmem gerekti)
Kyoto bir tür sushi imiş. (Sonradan öğreniyorum su-sirke shi-bir tür pişmiş pilav demek, yani illa çiğ balık değil, tam balık dolması. Gerçi deniz ürünü olduğundan çiğ olsa da farketmez benim için (hroarrr) ). Oldukça lezzetli, beklenmeyecek kadar da doyurucu.
Yanındaki yeşil zımbırtı Wasabi, hani şu filimden hatırlayacağınız. Acı deyince bibere veya soğana şartlanmışım, bizim mutfakta öyle çünkü, bunların dışında acı birşey çok değişik geldi. Bir kere bu zımbırtı gerçekten acı. Üstelik rengi ve demin anlattığım sebebten kimyasal boya yemiş gibi hissettim kendimi. Tam olarak nasıl anlatacağımı bilemiyorum, başta çok kısa süre tatlı ama sonradan canınıza okuyan kimyasal bir acısı var, sanki mentollü gibi ağıza dağılıyor, ve acı çok devam etmiyor. Filmi izlediğimde "ezme salatanın yeşili" gibi düşünmüştüm, yanılmışım.
Diğer soğana benzettiğim şeyde pişirilmiş bir tür deniz bitkisi imiş, onu hiç anlatamayacağım. Tek diyebileceğim yenilebiliyor. Bu ikisini soya soslu-sossuz, birbirine bulanmış, sushi ile birlikte şeklinde karışım denemeleriyle yedim, ama tek başına sushi çok daha güzel.
Sushinin bir sürü çeşidi var, 5 ana kategoride toplanabiliyor (bakınız). Benim yediğim maki tipi sanıyorum.
Tavsiye ederim, gidin deneyin.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (1)
|
Yemek Savaşları
15 Mayıs 2006 Pazartesi, 16:11
Bugün üşenmedim, öğlen yine gittim sushi yemeye, ama yukardaki manzara ile karşılaştım (fotoğraf kalitesi için özür, cep telefonundan hızlıca çektim yanımdaki güvenlik kıllanmasın diye). Cumartesi gittiğim, gıcır gıcır yer, tadilat nedeniyle öğleden sonra açılacak! Aklıma gelen tek mantıklı sebep hemen karşı çaprazdaki çin lokantası ile (bakınız ikinci fotoğraf) ateşli bir kavga, ninjalar falan.
Yazık, Türk devşirmesi çin ninjaları yenmişler japon samurayı hatunları, sanıyorum masa kırma yarışması yaptılar, ama çin restoranı çelik masa kullanıyor. Neredesin cucu?
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Nefs-i-mikrokontrol
15 Mayıs 2006 Pazartesi, 16:48
Burada cornell üniversitesinde verilen mikrokontrol dersinin projelerini görebilirsiniz. Bazıları çok eğlenceli, malzemeleri ve vakti bulsam kesinlikle uğraşmak isterdim.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|