Hikayeni basit tut!
17 Ocak 2011 Pazartesi, 21:50
Bakalım...
Evet! Tam düşündüğüm gibi...
Beni (kolay yoldan) merak eden birisinin yolu es kazara buralara düşse beni bühran düşkününün önde gideni sanacak.
nadiren bu konuda kolay yolun dışında birşey yapanı gördüm, haliyle önceden uyarayım: Yok öyle birşey! Eskiden de yoktu, şimdi de, hatta aksi yönde çabalarıma rağmen, yine yok!
Zaten buraya birşeyler yazmışsam, büyük ihtimalle akşam akşam öyle yapacak başka iş bulamamışım demektir, veya keyfim olmadığından evdeyimdir, pek de neşeli olmamı beklemiyorsunuz herhalde!
Haliyle bu bahsi geçen şahıs karşısında benim gibi kolay sevindirik olan birisini bulunca, biraz hayal kırıklığına uğrayabilir.
Hayal kırıklığı diyorum, çünkü gördüğüm kadarıyla gerekli ön şartlar gerçekleştiğinde bu buhran meseleleri gayet güzel bir kız tavlama yöntemi. Ben öyle yeteri kadar uzun süre o halde kalamıyorum, sıkılıyorum, kusura bakmasın(lar).
Zaten beter olsun(lar)!
"Google Stalk" üzerinden çok bilmişlik en hoşlanmadığım hali
Yani, en azından, eskiden bu tür işlerin tembelliği, entellektüellik (=çokbilmişlik) seviyesine göre, işte ne bileyim, yan komşunun kayınçosunun küçük biraderinden başlayıp, bir üst seviyede film karakterleri ile devam edip, daha bir "elit"ler arasında da kitap karakterlerine özdeşleştirme şeklinde gerçekleşirdi. (Bu arada bana böyle birşey yapacaksanız tercihim olan yazarların listesini ayrıca bulabilirsiniz, veya Rus edebiyatı mesela çok fena olmaz, çoğu film karakterini özellikle sığ buluyorum, ve yan komşununun kayınçosunun küçük biraderini tanımamakla beraber muhtemelen çoğu yazarın çizebileceğinden daha renkli bir karakterdir, o da olabilir)
Bu hali en beteri, ciddiyim, gidin "Cin Ali" ile börtü böcekle falan karşılaştırın, daha az bozulurum.
Bu arada, hazır lafı açılmışken, şu an itibariyle, resmi olarak, Google'la olan nötral ilişkimizi sevmeme/kıllanma/gıcık olmaya çeviriyorum.
Neden diye sorarsanız olay tamamen bir pizza yüzünden çıktı: Onca yıl (iki) İtalya'da yaşayıp Pizza alla pepperoni'nin et içermediğine iki arkadaşımı ikna edemedim, gözüme google sokuldu, e google'da pepperoni'nin Amerikan yorumunun baş savunucusu tabi, ne diyeceksin (bakınız başka bir örnek de parmesan'ın İtalyan sanılması, ve "İtalyan olan parmeggiano, ötekisi salak bir şirket" diye kafayı yiyen İtalyanlar).
Bu İtalya'ya gidişimde gidip Barattola'da pepperoni ısmarladım kendime, işte menünün, pizzanın fotoğraflarını falan çektim. Bu girişin başında o fotoğraflar olacaktı aslında ama, daha sonra düşündüm, niye uğraşıyorum ki? Boşuna vakit kaybı! Benim bu yazdığım hikayeye karşı google yüz bin tane başka alternatif gösterecek. Üstelik bu alternatifler iri iri harflerle yazılmış, bol resimli, aynı çocuk kitaplarındaki gibi basit yazılmış hikayeler. Abur cuburun bilgi eşleniği. Üstelik benim uzun uzun yazdığım, ikna etmeye çalıştığım hikaye büyük ihtimal ilk 100 sonuç sayfasının içinde bile olmayacak.
Durumu gösterdiğim İtalyan arkadaşlarımdan biri baktı baktı, dolmalık biberli bulur muyum acaba diye aradı uzunca, sonunda da pes edip "Artık Çin'in google'ı yasaklamasına hak veriyorum galiba" diye bir yorumda bulundu.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (2)
|
Tyler, bundan mı bahsediyordun?
20 Ocak 2011 PerÅŸembe, 23:20
İki gün önce dördüncü kere yine aynı yerdeyim,
saat 20:00-23:00 arası
yine aynı korku var içimde,
aynı tutukluk
aynı beklenti
10-15 dakika sonra bunlar umurumda olmayacak, bütün "ileri" seviye düşüncelerim adrenalin altında ezilecek,
sonuç,
sağ dizimde koyu bir siyahlık, vücudumun sol tarafında artık yeşil ve sarının tonları hakim, yürümekte hala zorlanıyorum, aslında genel olarak vücudum en ufak hareketlerimi bile cezalandırıyor, en kötüsü sol dizim ayağımın bazı açılarına yakınmaya başladı, başım ve burnum epey çabuk toparladı, umduğumdan bile sağlamlarmış, sağ elime aldığım tekme de beklediğim kadar bir hasara yol açmamış, o eldivene verdiğim paraya hiç pişman değilim.
Acı seni gerçek kılar demişti birisi, daha gerçek hissedersem haber veririm, şu anda umursadığımı zannetmiyorum.
Gözlüğüme rağmen korkmuyormuşum,
merak etme, bu gözlüğün başına daha kötü şeyler geldi.
Neden bunu yapıyorsun diye soracağınız tutarsa,
kızları etkilemek için diye bilin,
veya sosyallik falan,
ne aklınıza gelirse...
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Film milm derken yine saati kaç yaptık
22 Ocak 2011 Cumartesi, 00:25
Deminden beri (özenerek) hazırlamakta olduğum (özenmekten çok kolay olsun diye embed edeyim birşeyler dedim aslında) "2011'de gelecek ilgi çekiçi gözüken filmler ve diziler " listem nedense kayıplara karıştı.
Aklımda kalan, iyice ilgimi çekenleri Şöyle bir yapıştırayım, sonra devamını bulurum yine
Dizi:
Breaking In
Film:
Scott Pilgrim VS the world
Paul
LOVE
How Do You Write A Joe Schermann Song
[çizgi] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Şu sıralar niye iş konusunda minik panik ataklar yaşıyorum.
23 Ocak 2011 Pazar, 22:35
Minik minik toplar düşünün,
bu minik toplar burada bana para verilmesinin sebebi,
ve, aramızda kalsın, yaramazlıklarıyla sabrımı sınıyorlar.
Yaptıkları bu yaramazlığın adı (sanal)Jahn-Teller distorsiyonu
Bu toplar çıplak kalmaya dayanamıyorlar, ben kürklü olanlarına bakıyorum, Ligand adı verilen kıllardan yapılmış bir kürk.
Giydikleri kürk bu toplara kişilik veriyor, yani kürk ve topun ayrı ayrı kişiliklerinden çok daha farklı bir kişilik.
Öyle her kürk her topa olmuyor, kürkü beğenmezlerse başlıyorlar yaramazlığa . Benim şekillendirdiğim top özellikle nazlı çıktı. Bir türlü kürk beğendiremedim.
Daha kürkleri beğenecek, hangi kürkle hangi renge bürünüyor diye bakacağım, işte, kürkün topa verdiği kişiliğe de elimden geldiğince değinirim, sonra bakarım acaba bu su içinde mi daha bir kişilikli, yoksa kuru toz halinde mi.
Sorun şu ki bunu yapmak için çok az vaktim kaldı, Mart ayının ortasından önce bitmesi lazım, ve bir kürk denemesi 1 haftaya yakın sürüyor.
[Fizik] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
Utanmazlar?
29 Ocak 2011 Cumartesi, 21:46
Şu sıralar Shameless'in İngiliz versiyonunu izlemeye başladım.
Pembe dizi modu dramalara hiç mi hiç gelemem normalde.
Galiba hafiften, Bukowski-vari diyelim, dokundurmalarına tavlandım, veya, kim bilir, artık yaşla pembe dizi çekebilir hale gelmişimdir. Hatta ve hatta, ağır, paralı okuldan geçmemiş İngiliz aksanını - argosunu çözemediğimden hayal gücümü fazla çalıştırıp diziyi olmadığı birşey gibi algılıyor da olabilirim.
Muhtemelen bunların her üçüde.
İngiliz dizilerinde "konuya gerçekçilik katma" adına yaptıklarını düşündüğüm bu "iyice sulandırılmış Bukowski-vari'liğin ve üsütüne herhalde bolca kiralayıp sonra çekilecek şey kalmayınca ne yaptıracaklarını bulamadıkları belgesel çekme konusunda uzmanlaşmış teknik ekiplerin bir yan etkisi olarak, pek de "nezih aile ortamı"na uygun bir dizi olmayabilir.
Amerikalılarda çekmeye başlamış, o biraz daha yumuşatılmış bir versiyonu olacaktır muhtemelen.
[Şundan Bundan] | Gönderen: obm | Yorumlar (0)
|
|
|