Çiçek Güncesi / Nergis

Ana Sayfa || giriş

Ugli
15 Mart 2008 Cumartesi, 01:41

Geçen hafta pazarda bir meyveye rastgeldik. Yazık, kötü portakal gibi görünüyor. Jamaika'dan geliyormuş. 'Ugli' markası tabii, Jamaikalılar tangelo diyorlar. Mandalina ile greyfurt kırması olduğu söyleniyor. Dilimleri portakal büyüklüğünde, mandalina tadında, greyfurt gibi kalın zarlı. O zaman mandalina yeriz, ta oralardan getirip de tanesini bir kilo portakal fiyatına satmalarına gerek yok. Tipini de şöyle göstereyim:


ugli

http://en.wikipedia.org/wiki/Ugli


Ugli'nin ne şahane bir meyve olduğunu anlata anlata bitiremeyen şu sitede 'Ugli Duckling' yaratıcı ismine sahip bir de tarif var.

[Bır bır bır] [Yersen] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Liste
20 Ocak 2008 Pazar, 02:51

Şubat'ta Utku'nun düğünü için Türkiye'ye gideceğiz. Ece ve ben yirmi gün kadar kalacağız, Emre'nin izni 10 gün olduğu için o geç gelecek. Türkiye listesi yaptık bir tane, gören burayı mahrumiyet bölgesi sanır. Taşındıktan yıllar sonra bile hala eski oturdukları yerdeki yufkacıya, kasaba gidenler gibi aynı. Aslında liste bu kadar kabarık olmazdı eğer @$#$!$@?!! nakliyeci kolilerimizi buraya ulaştırsaydı ya, neyse.

Bir paket de güllaç koyayım bari bavula, benim neyim eksik? :)

[Bır bır bır] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (5)

Pes...
19 Ocak 2008 Cumartesi, 15:48

Northern Exposure'un henüz izlemediğimiz bir bölümünde Holling'in belirsiz bir sebepten devamlı midesi bulanıyordu, en sonunda hamile olan Shelly'nin, kız beklediği için evde her yeri, her şeyi pembe yaptığı, Holling'in midesinin bu yüzden bulandığı anlaşılıyordu. (Belki de Shelly'nin hamile olduğunu sandığı eski bölümlerden biriydi, tam emin değilim.) Kız çocuk - pembe ilişkisi beynimize kazınmış ve gerçekten bir yerden sonra iç bayıcı oluyor. Ve Ece pembeye taktı! Zaten üç - beş kelimelik bir dağarcığı var, durmadan pembe (beğbee) diyor. Her şeyin pembesini istiyor, çorabı bile pembe olacakmış. Pembe boya kalemleri yarılandı, diğerlerini kullanmıyor. Küçücük pembe bir şey görse, mesela yerde iplik parçası, elimden tutup oraya götürüp gösteriyor pembe diye. Ben ona neredeyse hiç pembe bir şey almadım, hatta erkek tişörtü bile aldığım oldu (çünkü kız reyonları baştan aşağı pembe!), demek ki içinden geliyor.

Bu arada, çocuk kıyafetinde en kullanışlı renk beyaz. Elmaymış, armutmuş, basıyorsun çamaşır suyunu, ne leke kalıyor ne iz.

Çocuk kıyafeti demişken, Ece'nin bir tişörtünün üstünde "How dare you!", bir pijamasının üstünde de 'Unlucky Bears' yazıyor. Bilmiyorum, bilemiyorum...

Evet, benim sayfam da çok pembe, değil mi? Gözüme battı şimdi. Üstelik renk kodlarının dosya adı da 'kız sayfası'. :P)

[Bır bır bır] [Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (1)

Türk Usulü Geri Dönüşüm
11 Ocak 2008 Cuma, 23:29

Geri dönüşüm çok önemli bir konudur. Biz de çevre bilincine sahip, sorumlu insanlarızdır. Şu medeni memlekette çingenelere iş düşmeden kendi çöpümüzü kendimiz ayıracağız diye sevinerek, geri dönüşüme uygun olduğunu düşündüğümüz her şeyi (kağıt, plastik, süt kutusu [Tetra Pak kutulardan mobilya yapıldığı kalmış benim aklımda, şimdi düşününce çok da emin olamıyorum.], alüminyum, pet şişe...) ayrı bir poşette (ama hepsi bir arada) biriktiririz. Çünkü bahçedeki üç konteynırdan ikisinin kapağında 'Geen de glas, papier, GFT en KCA' yazmaktadır. Demek ki sonra onlar kendileri ayırıyordur. İki aya yakın bir sürenin sonunda 'geen'in olumsuzluk bildirdiği anlaşılır! Masal da burada... bitmez tabii. Kılavuz kitap okunur; bunun basit bir iş olmadığı, hepsinin ayrı ayrı biriktirilip toplama gününde kapıya koyulacağı ya da götürülüp kendi kutusuna atılacağı öğrenilir. Bir de organik çöp diye bir şey olduğu, meyve sebze kabuklarını da biriktirmemiz gerektiği ve çocuk bezlerinin organik çöp sayılmadığı bilgisi edinilir ve ilk ikisine şaşırılır, sonuncuya gülünür.

[Bır bır bır] [Delft'te] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (2)

Dutch
16 Aralık 2007 Pazar, 00:07

Her gördüğü yazıyı okuma takıntısı olanlardanım. Tabelalar, vitrinlerin köşesine yapışmış çıkartmalar, yere düşmüş poşetler, otobüs duraklarındaki çizelgeler.. Türkçe filmin üstünde (altında) Macarca altyazı olsun, illa okurum satır satır. Okuduğunu anlamamak da hiç hoş bir şey değil. Neyse ki alfabe aynı, Japonya'ya gitseydik nasıl olurdu kimbilir! Bazı kelimeler de çok benziyor İngilizce'ye, aşağı yukarı tahmin edilebiliyor (hatta emin olunuyor). Mesela Ece'nin kitabının ilk sayfasını açıyoruz:

Er was eens een prinsesje (There was once a princess)
en haar naam was Pom Ti Dom (and her name was Pom Ti Dom)
Ze had oranje haren... (She had orange hair)


Böyle devam etmiyor tabii. Bir kere sesli harflere zaafları var. J'ye çok düşkünler ve her yere 'R' sokuşturuyorlar. Böylece bazı kelimeler tanınmaz hale gelirken, bazıları da çok uzun ve korkunç görünüyor. Böyle böyle çözmek epey zaman alacak ve okumayı söksem de konuşamayacağım telaffuz problemi yüzünden, o nedenle ilk hedefim Hollandaca kursu. Ocak'ta başlamayı planlıyorum. O zaman Pom Ti Dom'un sonunu da merak etmekten kurtulacağım...

Bu arada, turuncuya 'oranje' diyorlar, gayet normal ama portakal 'sinaasappel'. Portakal elması gibi bir şey anladığım kadarıyla. Bu elma da galiba yemiş gibi bir anlama sahip. Pineapple, pomme de terre, yer elması (burada bir çeviri karışıklığı da olmuş olabilir tabii) gibi örneklere bakılırsa..

İki de link vereyim bari: http://uncyclopedia.org/wiki/Dutch#The_Dutch_Language ve http://uncyclopedia.org/wiki/Dutch_grammar

[Bır bır bır] [Okur Yazar] [Delft'te] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (1)

Takvim

Aralık2012

Oca

P

S

Ç

P

C

C

P

28

29

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

Bağlantılar

Karalamalar
Epigraf
Baking Fairy
Ece'nin fotoları
Seksen Günde Devri Alem
Her Telden Bir Blog
Sütlü Kahve
Yaşam, Evren ve OBM Hakkında Her Şey

Resim Galerisi

Arama

Arşiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Bır bır bır
Okur Yazar
İş, Güç!
Ece Böcee
Lay lay lay
Yersen
Pusetle Seyahat
Delft'te
Natur
Bask Elleri
Çocukla Seyahat

<-Önceki || Sonraki->