Çiçek Güncesi / Nergis

Ana Sayfa || giriş

Yaz Şarkıları
8 Temmuz 2009 Çarşamba, 23:09

Havalar nasıl orada diye merak edip duruyorsunuz ya, ben de buraya bir 'Hava Durumu' kategorisi açacak kadar çok giriş yaptım ama kendimi alamıyorum. Dutch weather, şaşır şaşır bitmiyor.

Geldiğimizden beri hava güzel, çocukları su parkına götürecek kadar sıcaktı. Hafta başında bozdu yine, ama ne bozmak. İki gündür Merja Soria dinliyorum, o derece. Aslında Edith Piaf arıyordum (burada kışlıkları kaldırmıyoruz ;)) ama bu gözüme çarpınca "Hah!" dedim. Şimdi bakınca ne kadar uygun olduğunu daha iyi görüyorum, bir kere albümün adı 'Arctic Silence'. Albüm, 'Alalaarian Alalammi' şarkısının (Ya, tamam ama bu çok kibar duruyor; Baskça t, x ve k yoğunluğuyla korkunç görünüyor.) 30 saniyelik bir parçasını dinleyip çok sevince, fedakar eşimle cefakar öğrencisinin üstün çabaları sonucunda elimize geçti. Merak ederseniz şuradan birer kuple dinleyebilirsiniz. Fotoğrafını beğenmezseniz de alstublieft*...

Asıl konumuza dönersek, havanın vahametine bir de şöyle örnek vereyim: Bugün yüzümüze çarpa çarpa bizi eve geri göndermeye çalışan rüzgara karşı kahramanca yürüyerek kütüphaneye giderken Ece "Ne zaman kar yağacak?" diye sordu. Bu çocukcağız mevsimleri nasıl öğrenecek bilmiyorum.

* Hollandaca'da en çok kullanılan, bütün zorluğuna rağmen ilk öğrendiğimiz sözcük. Buyurun, lütfen, al bakalım, ahanda işte, ... demek.

[Ece Böcee] [Lay lay lay] [Delft'te] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Laf Ebesi
29 Haziran 2009 Pazartesi, 23:32

-Anne, diken diken oldum.
-Aa, kızım üşüdün mü?
-Ürperdim.
-!!!

[Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (1)

Yavru
12 Haziran 2009 Cuma, 01:26

Öpücük


Daha yeni harıl harıl yuva yapmaya uğraşıyorlardı, yavruları çıkmış bile! Kendisi, kanallarda gezinen su kuşlarımızdan beyaz gaga. Daha önce de yazmıştım, bu adı ona biz taktık çünkü gagası beyaz. Pek yaratıcı bir fikir değil belki ama pratik olduğu kesin. Bu resimdeki açıkgöz de artık kraliçeleri mi yoksa sadece uyanık mı bilemeyeceğim ama şahane bir yer kapmış yuva yapmak için. Fıskiyenin dibine döşemiş çalı çırpıyı, temel de sağlam. Geçen gün Ece'yle gezerken, ördekleri besleyen bir kız çocuğunu terörize etmek suretiyle ekmeklerinin bir kısmını ele geçirip kanal boyuna iliştik.


Kanal Kalabalığı


Biraz kanalın ahalisini besledik, biraz fotoğraf çektik, o arada bebekleri de gördük. Sağ alt köşedeki benim dizim, kırpmadım çünkü fotoğrafı kimin çektiğinin ipucunu veriyor. Evet, üç yaşındaki çocuk çekti. Fotoğraf çekmenin çocuk oyuncağı olduğunu ispatladıktan, elimizdeki ekmekleri bitirip daha isteyen ördekleri de kışkışladıktan sonra, Allah'tan makina da çocuk da suya düşmeden maceramızın sonuna geldik. Ben biraz yıprandım tabii ama kazancımızın yanında önemsiz bir kayıp diyerek her zamanki gibi avunuyorum. Fotoğrafa biraz zoom yapıp kırmızı bebekleri de yakından gösterdikten sonra bugünkü yazımı bitiriyorum. Esen kalın...

Yakından

[Ece Böcee] [Delft'te] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Bob
9 Haziran 2009 Salı, 16:01

Bugün öğle yemeğinden sonra Ece bana 'Bob' diye seslenmeye başladı. O anda aklındaki oyuna göre bir takım isimler takıyor bize. Genelde seyrettiği bir filmden ya da bir kitabından, anlattığımız bir masaldan karakterler oluyor. "Kurt, gel seninle büyükanneme gidelim." dediği zaman anlıyoruz ki o da kırmızı başlıklı kız olmuş, ona göre oynuyoruz biz de. Bugün biraz işim vardı, "Bob gel piknik yapalım.", "Bob seninle parka gidelim mi?" dedikçe oyaladım onu, "Kim o?" diye de sormadım. Neyse, işim bitti, oyuna başlamadan önce bir de tuvalete gireyim dedim. Bu hemen kapıda bitti. Bana sesleniyor: "Bob, oraya girmene gerek yok, köpekler tuvalete yapmazlar!"

[Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Hand Made
20 Mayıs 2009 Çarşamba, 21:36

Ne diyorum ben, bu dünyada büyük söylemeyeceksin. Bak, elalemin çocuğuna laf etmişim zamanında, başıma geldi. İşte günün diyaloğu:

- Anne ben kılıç istiyorum.
- Ne kılıcı kızım?
- Çocuk kılıcı.
- Ne yapacaksın kılıçla?
- Böyle, ejderhayla savaşmak için çocuk kılıcı istiyorum.


Sonra ne mi oldu? "Kızım, yanlış taraftasın. Sen saçlarını uzatıp süslü püslü elbiseler içerisinde kulede ööylece kurtarılmayı bekleyeceksin. Orada yan gelip yatarken gelinliğine karar ver, elbet yoldan geçen bir prens ejderhayı yener, sen de onunla evleniverirsin." demedim tabii. Yaptım bir tane, Ece de boyadı. Bir Hattori Hanzo kadar olmadıysa da kızımın işini gördü:


Hattori Hanzo


Dün de yumruk yaptığı ellerini gözlerine koyup "böyle iki taneli teleskop gibi" istemişti, onu evde yapamadık tabii, gittik aldık bir dürbün. Bakalım yarınki projemiz ne olacak?

[Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (2)

Takvim

Aralık2013

Oca

P

S

Ç

P

C

C

P

26

27

28

29

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

2

3

4

5

6

Bağlantılar

Karalamalar
Epigraf
Baking Fairy
Ece'nin fotoları
Seksen Günde Devri Alem
Her Telden Bir Blog
Sütlü Kahve
Yaşam, Evren ve OBM Hakkında Her Şey

Resim Galerisi

Arama

Arşiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Bır bır bır
Okur Yazar
İş, Güç!
Ece Böcee
Lay lay lay
Yersen
Pusetle Seyahat
Delft'te
Natur
Bask Elleri
Çocukla Seyahat

<-Önceki || Sonraki->