Ivır zıvır
18 Mart 2008 Salı, 03:44
* 'Bahar tatili' denilen kavramla master yaptığım pek bir Amerikan sevdalısı ufak okulda tanışmıştım, çooook tatlı bir müessese kendileri. Malumunuz burda Kurban ya da Şeker Bayramı yok, 1-2 günlük şükran günü tatili kesmiyor. Noel tatili de zaten arayıl tatiliyle birleştiği için bu okkalı 9 günlük tatil pek bir tatlı geldi. Ooooh be, kemiklerime kadar, beynimdeki her bir nöronuma hatta her bir aksonuma, dentritime kadar dinleniyorum.
* Memlekette işler nasıl yahu bu arada, yazsanıza bana arada bir? Yani gazetelerden (gazete dediğim de ağırlıkla Doğan Medya tabii) takip ettiğim kadarıyla görmediğimiz kadar sıkıntılı bir durum yok gibi ama "Abi her şey çok karışık ya..." diye arkadaşlarım da olmadı değil.
* Valide Hanım ilk olarak güllaç yapmadan önce "içine paketin üzerinde yazandan daha az şeker koy" demişti. Epeydir yapmadığım için unutmuşum...dün Türkiye'den getirdiğim güllaçın yarısını yaptım da...of of of, benim standartlarıma göre bile şekerli oldu. Bu arada üzerine bir şey koymadım ama aslında kurutulmuş cranberry ve blueberry almıştım mısır gevreğine koymak için, onlardan biraz koysam fena olmayabilir di mi? (Bu arada komşu bloglardan birinde dönen tartışmayı hala okumadıysanız: http://www.emresururi.com/blogs/nergis/?msg=2610
* Yaz için çalışacak hoca buldum: Sonunda! Bizim dal Türkiye'de pek matah sayılmadığından olsa gerek, hocaların çalışmak isteyen öğrenci bulunca üzerine atlamasına alışmışız. Burda adam bol olduğundan hocalar işi pek bir naza çekiyorlar. Adamın ilk lafı "Ya bak şimdilik kabul ediyorum ama yazdan sonra bilemem." falan oldu yahu. Aslında tez hocaları ile kızlar arasındaki paralelliklerden 20 maddelik bir liste çıkarasım var ama şimdi durduk yere anti-feministlik yapmayayım.
* Elif Şafak'ın Araf'ı bitti. Sevmedim. Kimileri "Aaa, ama hatunun güzel tespitleri var." diyor ama ben sevmedim. Bazı şeyleri insanın çok gözüne sokmaya çalışmış sanki. Arada hoş laflar ettiği de olmuş ama lezbiyen, ruh hastası, kaşık takıntılı bir çikolata dükkanı sahibi kız yaratıp, sonra bunu kahve manyağı, eski solcu, pek bir çapkın, sigara tiryakisi ve hatta otçu bir Türk doktora öğrencisi ile evlendirip; hikayenin sonunda kızı İstanbul'a getirip Boğaz Köprüsü'nden atlatmanın ne anlamı var yani şimdi? Bu arada kızın köprüden düşüş süresini de yanlış hesaplamış sanırım yazar hanım ya neyse.
* Şimdilik bu kadar, sanırım.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Growing Gifts
8 Åžubat 2008 Cuma, 00:37
"Happy Valentine's Day from all of us at Growing Gifts. Thanks for using our application and making it what it is today. We have recently improved our Valentine's day gifts so now you can customize the candy heart message. Enjoy!"
Bilmeyenler için: Growing Gifts dediğimiz Facebook'a ekleyebildiğimiz küçük bir uygulama, ya da daha anlaşılır adıyla application. Doğum günümü, yıl başımı bankamatiklerin ya da takvimlerin kutlamasına alışmıştım ama sevgililer günümü kutlaya kutlaya bir bilgisayar programının kutlamasına kıl oldum.
Neyse, şimdiden hepinize mutlu Aziz Valentine Yortuları...
[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Yeterlilik Sınavı
7 Åžubat 2008 PerÅŸembe, 18:23
Az önce çıkmış olduğum sözlünün sonucunda doktora için artık resmi olarak yeterli olduğum belirtilmiş oldu. Siz sayın okuyucularıma saygıyla arz eder, doktora yeterlilik sınavı (buradaki deyişle "The Q Exam") üzerine ilki bizim dinden ikincisi Shakespeare'den şu iki vecizeyi paylaşmak isterim:
"Her nefis bir gün yeterliliği tadacaktır."
"Of all the wonders that I yet have heard.
It seems to me most strange that men should fear;
Seeing that the Q, a necessary end,
Will come when it will come."
Aslında bu ikincisini dünden yazacaktım ama sınavda kalırsam da sonum Sezar'a benzerse çok dalga geçen olur diye yazmadım.
Ha, bu arada, biliyorum; tebrikler bana.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)
|
Gurbet Halleri
20 Ocak 2008 Pazar, 00:19
* Önce bizim Subway'de sandviçin yanında verirlerken gördüm, bugün de markette gördüm ve aldım: Kuru üzümü küçük (tam olarak 42 gramlık) kutulara doldurmuşlar, satıyorlar. Alıyorsunuz, atıyorsunuz çantaya bir tane okula giderken, çikolata yerine bundan yiyorsunuz canınız tatlı isteyince. Güzel bi'şi', öneririm.
* Kızmayın, biliyorum; hiçbir şey çikolatanın yerini tutamaz.
* Laf çikolatadan açılmışken: Ritter Sport en iyisi. Lindt Lindt diye yırtınırdı insanlar, ben bir numarasını göremedim. Bizim Ülker ondan iyidir derim.
* "Kolay gelsin"in ve "İyi işler"in İngilizcesini bulamadım, bulursanız iletin lütfen.
* Epeydir mutfak yazısı yazmıyorum. Ivır zıvır şeylerle uğraşıyorum bu aralar zaten. En büyük başarım birkaç kere makarnayı yakabilmek oldu buraya geldim geleli. Yakında uranyum zenginleştirme programımı tekrar uygulamaya koyacağım, huzurlarınıza "Chocolate Meltdown" ile dönmeyi planlıyorum.
* Bu arada gelirken buraya güllaç, ıhlamur ve sahlep getirdim yapmak için.
* Kuru üzümün İngilicesi 'raisin'miş bu arada. Adamlar işi gücü bırakıp her şey için yeni bir kelime uyduruyorlar heralde.
* Tez hocası bulamadım ben kendime hala, iki adama saplanıp kaldım, ondandır. Adam gibi araştırmıyorum ki...of. Son zamanlarda bunu pek sık yapar oldum, mesela gitmek istemiyorsam bavul toplamayı erteliyorum sürekli. Bu da öyle, işin stresini çekmemek için erteliyorum sürekli...de nereye kadar?
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (3)
|
Fal
6 Ocak 2008 Pazar, 21:34
Son kahve muhabbeti: Falımda isminde E ve M harfleri olan bir hatun kişi çıktı. En başta gayet ayrıntılı bir açıklama gibi görünüyordu ama saydım da, etrafımda isminde bu harfler bulunan üçü akrabam olmak üzere 9 bayan var...e yuh be kardeşim!
Bir şey daha yazacaktım; fal ile ilgisiz ama iki gündür "bunu bloğa yazıyım" dediğim, ama unuttum.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|