Ev hali
24 Temmuz 2006 Pazartesi, 22:55
Canınız çeker, üç beş gram çerez alırsınız. (Aslında bir iki gram almaktır niyetiniz ama pek sevgili ev arkadaşlarınıza da ikram edeceğinizi düşünerek daha fazla alırsınız.) Eve gelir, mutfakta uygun bir dolaba yerleştirirsiniz aldıklarınızı. Daha siz yiyemeden bittiklerini görünce, içiniz bir cız eder belki. Ama yine de üzülmezsiniz, helal olsun dersiniz. Ev arkadaşlarınızı seviyorsunuzdur zira; zaten yiyecek konusunda senin-benim hesabı yoktur evde. Yesinler tabii, siz kendinize sonra alırsınız gene.
Amaaaaaaaaaaa her şeyin üstüne bir de adamlar gelip "Niye bilmem ne alıyorsun eve; sen alınca biz de yiyoruz, kilo alıyoruz!!!" diye kızarlarsa size, yatak odanızdaki bavulda duran en sevdiğiniz baltayı kullanma hakkını kendinizde görebilirsiniz. Kimse sizi yadırgamaz.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Işınla beni Scotty!
23 Temmuz 2006 Pazar, 23:20
Uzay Yolu'nun 6 filmini peş peşe seyrettim geçtiğimiz haftalarda. Televizyonda az seyretmemiştim zamanında; anılarımı tazelemek için güzel oldu. Spock -ki kendisi zamanında benim idollerimden biriydi- hatırladığım kadar karizmaymış. Yalnız inkar etmeyelim, bütün yapım bilimsel olarak bir rezalet. (Carl Sagan da az sövmüyordu zaten bunlara.) Yani "Kaptan, Klingonlar geliyor; şurda nebula var içine saklanalım mı?" tadında muhabbetler 5 sene fizik okuduktan sonra pek inandırıcı gelmiyor elbette. Ama olsun. Yine de güzeldi. Yalnız anlamadığım bir şey var; adamlar niye hiçbir araca emniyet kemeri falan takmıyorlar da ilk torpidoda bütün mürettebatla birlikte kaptan da yeri öpmek zorunda kalıyor?..
Günümüzü 6. filmde mantık abidesi Spock'ın ettiği bir sözle noktalayalım: "Logic is the beginning of wisdom; not the end."
Işınla beni Scotty; kurtar beni bu gezegenden!
[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)
|
Öğrencinin Seyir Defteri
23 Temmuz 2006 Pazar, 14:51
Ders çalışmaya başlayalı 10 dakika oldu. Klasik mekaniğin engin bilinmeyenliklerinde yol alırken, 'klasik' olan bir şeyin 'bilinmeyen' olmasının çelişik olduğunu farkedip, saçma bir giriş cümlesi yazdığıma karar verdim. Peki bu sıkıldığım gerçeğini değiştiriyor mu? Hayır. Peki bu klasik mekanikten anlamadığım gerçeğini değiştiriyor mu? Hayır. Peki bu master derslerini tamamlamış birisinin klasik mekanik çalışması gerekmesinin acı verici olduğu gerçeğini değiştiriyor mu? Hayır.
Kurtulduğuma en sevindiğim ders idi kendisi ama tez yazacaz ayağına yine birşeylerini öğrenmem gerekti. Hımf... Hayat çekilmez, fizik de daha çekilmez yapıyor her şeyi. Ama en azından Goldstein olmasa eminim çiçekler daha renkli, karşı cinsler daha güzel görünebilirdi yüzüme.
(Ehe ehe ehe; siz bakmayın kendimi acındırdığıma. Dersten kaçmak için lafı uzatmam gerekiyor, bunun da başka yolunu bulamadım.)
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)
|
Hayyam
20 Temmuz 2006 PerÅŸembe, 10:23
O bilginler ki evrenin özetidirler;
Düşüncelerinin atı göklerde gezer;
İş kavramaya gelince Senin özünü
Şaşkınlıktan Felek gibi başları döner.
Gerçeği bilemeyiz madem, ne yapsak boş;
Ömür boyu kuşku içinde yaşamak mı hoş?
Aklın varsa kadehi bırakma elden
Bu karanlıkta ha ayık olmuşsun, ha sarhoş.
[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Predestined, or punished?
18 Temmuz 2006 Salı, 19:52
[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|