Know thyself...
13 Şubat 2008 Çarşamba, 06:29
...because what else is there to know? Eski takıntılarımdan biri Sokrat'tı, bilen bilir, bir diğeri de Terminatör. 1. film çekildiğinde 1 yaşındaymışım; 2. film çekildiğinde ise elimden biri tutarsa sinemaya gidebilecek yaştaydım ama kimse beni şiddet dolu bilimkurgulara götürmezdi elbette. Ortaokul hazırlıktayken 2. filmi televizyonda yayınlamışlardı, vurulmuştum; 3. film geldiğinde artık sinemaya kendim gidebilecek yaştaydım. Bence film pek güzel değildi ama hikayeyi çok güzel bağlamışlardı:
- There is no fate but what we make for ourselves...
- Hadi len ordan!!!
(Dikkat 'spoiler' geliyor...) Eh artık bombalar patlayıp 3 milyar insan öldüğüne göre artık günümüzde geçen, seksen insanla iki robotun etrafında dönen filmler biter, gelse gelse ilerdeki topyekün savaşlardan birini anlatan bir şey çekilir diye bekliyordum. Onun yerine dizisini çekmişler "The Sarah Connor Chronicles" adıyla. Dünyanın geleceğini kurtaracak velet hala lisedeyken bir robot geçmişe gider, tutar bununla annesinin kolundan, alır yakın geleceğe (bizim zamanımıza) getirir ve de olaylar gelişir. Filmlerdeki hikayeden sapma var biraz ve de her film gibi dizinin de havası diğer filmlerden farklı. Fena görünmüyor, öneririm. "Fox on Demand" sitesinde (yasal olarak) streaming izleyebiliyorsunuz.
İlk bölümün adı "Gnothi Seauton", yani meşhur takıntımın "Kendini bil." deyişinin Yunancası. Pek bir hoşuma gitti iki saplantının çakışması.
Her filmin ayrı tadı var demişken: İlk filmdeki robot insan gibi görünse de içten içe (!) bir metal yığını ve de hareketlerinde Hollywood filmlerinde zombilere, robotlara ve uzaylılara atfedilen o makine soğukluğundan var bolca. Yıl 1984, fazlasını beklememek lazım. 2. filmde metal yığınından mikroçiplere terfi ediliyor, sene 1991. Şekil değiştirebilse de makine hala 'soğuk', asık suratlı. Gerçi birazcık insanlık katmak için alete 'öğrenebilen bir bilgisayar' koymuşlar ki hasta la vista demeyi öğrenebiliyor filmin sonunda, erimeden hemen önce. 3. filmde hatun robotun insanları etkilemek için göğüs büyütmek gibi numaraları var, Skynet de artık bilgisayar ağından bilgisayar programlığa terfi ediyor. 2003'ün Amerikan sinemasının akımlarına uyarak filme biraz espri katmışlar; bir de "Desire is irrelevant, I am a machine!" diyen Arnold amcamız sonunda kendi iradesini geliştiriyor ve de tüm Terminatör karizmasını yıkıyor. Hemen akabinda 3 milyar insan öldüğü için helvasını yapan/yiyen olmuyor ama.
Bu dizide ne oluyor derseniz daha tek bölüm seyrettim, bir şey diyemiyorum. İlerde gene yazarım belki. Yalnız Sarah teyzemiz Oppenheimer'ı, Feynman'ı vs. öldürmek gibi fantaziler geliştirdi 2. bölümün başında, tatlı şeyler var yani. Ama bombaların patlamamış olması üzdü biraz beni.
Hımmm bir iki şey daha yazalım: 2. filmde ölen zenci programcı vardı, hatırlar mısınız? Onun mezarını ve eşini görüyoruz 2. bölümde. Bir de bu seferki koruyucu robot biraz daha şaşkın, orjinalinden daha saf görünüyor. Misal şu anda makyaj yapmayı falan öğrendi; ve de yeni kimliği (yanlış görmediysem) 84 doğumlu...
Bir de jenerik müziğini değiştirmişler, ne alaka ya, telif hakkını mı alamadınız, nesi vardı orjinalinin!!!
Lüzumsuz uzunlukta bir yazı mı oldu? Ne yapayım, pek bir heyecanlandım ama görünce...birileriniz izleyin de geyiğini yapalım.
[Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
|
|