Türk Mahallesi
20 Mart 2008 PerÅŸembe, 18:11
"Türk Mahallesi" lafını ağzıma aldığım zaman, memleketteki arkadaşlar "Yuh, artık biz de sana pis zenci mi diyeceğiz!" diyorlar ama hakkaten var böyle bir kavram. Önceki gün 3 saat gidiş 3 saat dönüş olmak üzere uzuuuun bir yol katedip 4 Türk Türk Mahallesine gittik yakındaki döküntü kasabalardan birinde. Almanya gibi toplu göç almış yerlerde böyle yerlerin olması doğal ama bu kıtada neden böyle bir öbeklenme oluşmuş tam açıklayamadım. Güne Karadeniz pidecisinde başladık, sonra gidip Laz bir berbere traş oldum ben. (Sarıyer'den alışkınım saçımı kesen adamın şiveli konuşmasına. Gerçi burdaki berber şahsına münhasır bir insandı ama ayrıntıları geçelim.) Bol bol da alışveriş yaptık. Direkt olarak listemi yazarsam sanırım gurbet psikolojisinin anlamını anlarsınız:
PiÅŸmaniye (Koska)
Çikolatalı Gofret (Ülker, 24'lü)
Çokonat (Ülker, 24'lü)
Zeytinyağı (Kırlangıç)
AÅŸure (Piyale)
Reçel (Çilek)
Sucuk (ApikoÄŸlu)
Beyaz Peynir (Pınar)
Salatalık Turşusu (Tukaş)
Şalgam Suyu (Acılı)
Tahin Helvası (Koska)
Baklava (Güllüoğlu)
Sabun (Hacı Şakir)
Yiyeceklerde ne gördüysem gözüm döndüğü için liste bu kadar uzadı. Sabuna falan da gereksiz demeyin, hele hele duş jeli falan gibi modern icatlardan bahsetmeyin.
[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
|
|