Seksen Günde Devri Alem

Kropotkin & Hödük.
7 Ekim 2006 Cumartesi, 09:47

Az önce (yani bir cumartesi sabahı 9:30'da) son bir senedir muhtelif aralıklarla muhtelif bölümleriyle haşır neşir olduğum Goldstein'ımın (kendisi klasik mekanik kitabı oluyor) sayfaları arasında ayraç olarak kullandığım küçük bir kağıt üzerine not ettiğim bir söz buldum. Söz güzide anarşistimiz Kropotkin'inmiş ve de yanlış hatırlamıyorsam aslında siyasi içerikli bir kitaptandı:

"...yeterince engin bir zekanın rehberliğinde olmayan duyarlılık, tüm aşklarını verdikleri hödüğün tekine her şeylerini adamaya hazır kadınlar yaratacaktır."

Doğrudur/değildir tartışmasına girmeyelim. Ama şu kesin ki sadece bir iki kelimesini değiştirerek erkekler için de benzer bir iddiada bulunabiliriz. Peki, Kropotkin'in sadece bayanlardan bahsetmesini neye bağlamamız lazım? Demek ki insan kim olursa olsun bir hödüğe yenilmiş olmanın verdiği kuyruk acısına sahip olabilirmiş. Nokta.

Ha, elbette diğer bir alternatif de; Kropotkin'in aslında bilmemkaç sayfalık bir kitap içinde ettiği bu lafı kitabın geri kalanından koparan bendenizin, yok sayılamayacak bir anlam ve yorum kaymasına sebep oluyor olmam. Bu durumda kuyruk acısı Kropotkin'e değil de bana mı ait olmalı? Evet.

[Genel/Geyik] [Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)

Harvard.
3 Ekim 2006 Salı, 20:31

- "Merhaba hocam, vaktiniz varsa bir beş dakika ko..."
- "Gel gel, nasılsın?"
(...)
- "Ben doktora başvurusu yapacağım da bu aralar, önereceğiniz birkaç yer var mı acaba?"
- "Var var. Bak şimdi sana bir liste yapalım. MIT, Yale, Princeton; sonra Stanford da var..."
- "İyi, iyi; zaten düşünüyordum ben de oraları."
- "Hımmm, şimdi Harvard da var ama orayı yazmayayım, oraya girmesi zordur."
- "?!?!?"

Bire bir yaşanmıştır efendim, abartı falan yok. Bu arada farkındaysanız listede CalTech de yok. Orada kız yokmuş zira...

Edit: Yanlış anlaşılmalar olmasın diye yazıyorum: Öğrenci o sayılan okulları düşünmektedir ama sadece düşünmekle kalacağının bilincindedir. Aslında girmesi kolay yerler öğrenmek için bu dialoğa girmiştir. Ayrıca, kız meselesini öğrenci açmamıştır.

[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)

Tez!!!
2 Ekim 2006 Pazartesi, 20:32

Dersler basittir. Elinizde bir kitabınız, ya da en kötü ihtimalle ders notlarınız olur. Hatta siz not tutmasanız da olur, sınıfta mutlaka adam gibi not tutan bir kız olacaktır. (Bir dakka ya, fizik bölümündeydim ben; mesela şu anda master'da tek bir dişi var burda... Neyse.) Sonuçta ne yapacağınız ve daha önemlisi ne yapmayacağınız bellidir. Konular ne kadar zor olursa olsun sonlu sürede anlamak mümkündür ve sizin o sonlu süreden bile az vaktiniz bile olsa öğrencilik deneyimleriniz sayesinde hocanın ne istediğini bilir, sınavda yine curve'e çakarsınız.

Sonra mezun olursunuz, master dersleriniz de biter. İlk ve orta öğretimi saymazsak beş yıldır hazırlandığınız şeye, yani araştırmaya dalarsınız. Önünüzde ufak bir problem vardır: Burada sınırlarınız belirsizdir. İstediğiniz ama aslında hiçbir anlamı olmayan bir noktaya takılarak aylarınızı harcayabilirsiniz. Kaldı ki elinizde bir text-bookunuz olmadığı için bilgiyi nerede, nasıl arayacağınız bile bir muammadır.

Valla ne yalan söyleyeyim, fizik okurken kafayı yiyen (ama aslında çok zeki olan) insan efsaneleri hep çok yabancı gelirdi bana ama ilk defa şu aralar gerçeklik payına sahip olabileceklerini düşünür oldum.

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)

Takvim

Eyl

Ekim2006

Kas