Ilhan Irem
23 Eylül 2010 Perşembe, 16:51
Ruyada Ilhan Irem gormek bir seye denk geliyor mu acaba? Kismet filan mi? Hayir bir de etrafimda adamin muhabbetini acacak kimse de yok ki "Yatmadan once onu konustuk da ondan aklimda kalmis..." diyeyim.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Kandil
28 Temmuz 2010 Çarşamba, 05:31
Sülalenin veletlerinden biri kandilimi kutladı. Aramızda takriben 15 yaş olmasından dolayı çok yadırganacak bir durum değil belki ama reca edeceğim, bundan sonra yaşlanıyorum triplerine girdiğimde terslemeyin beni.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Kıyma
22 Haziran 2010 Salı, 01:28
Hala kıyma kavurmayı beceremiyorum ben. Elbette pişiyor, çiğ kalacak değil ya etler; ama topak topak oluyor, bir türlü ufalanıp kıyma gibi olmuyor işte. İşin kötüsü neyi yanlış yaptığımı da bilmiyorum, nasıl düzeltebilirim en ufacık bir fikrim de yok.
Ãœf. Hayat ne zor yahu.
[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (3)
|
Zuma
14 Haziran 2010 Pazartesi, 11:09
Strateji vs. gibi, "Memur Teyze Oyunu" diye de bir bilgisayar oynu kategorisi vardır aslında. (Olası tehditkar yorumlar gelmeden dikkatinizi çekeyim, bağlantıyı sadece 'memur' kelimesine verdim, 'memur teyze'ye değil.) Belki artık azalmıştır, ya da bunların yerini internet almıştır, bilemiyorum ama hani bir devlet dairesine gittiğinizde siz sizinle ilgilenmesi gereken memurlardan birinin önündeki sırada beklerken diğeri saçma sapan bir bilgisayar oynu oynuyordur ya, işte o oyunları kastediyorum. Tez yazmamak için bahane üreten bir doktora öğrencisinden daha fazla emek ve zamanı bilgisayar oyunlarına harcayan tek güruh olarak bu oyunlarda inanılmaz iyi de olabilir bu 657'ler, bir arkadaşın teyzesi freecell'de acayip iyiydi mesela.
Neyse. Efenim Zuma diye bir oyun vardı eskiden sardığım. 'Aksiyon' dozu biraz fazla olmakla birlikte basit-ama-insanın-ömrünü-yiyen oyunlara çok çok güzel bir örnekti. Fazla uzun olmadığı için bir süre sonra bitince ister istemez bırakmıştım. Ne zaman bilmiyorum, Zuma's Revenge çıkmış, bu sefer de adamlar challenge'dır, iron frog'dur filan ekleyerekten teorikte sonsuz zaman alabilecek bir hale getirmişler oynu. Ana fikir bilya tüküren bir kurbağadan ibaret olsa da inanılmaz bağlıyor, bir deneyin derim.
Ve de eğer doktorayı biteremezsem, insanlık mahrum kalırsa yapacağım büyük buluşlardan, uzaylıları kimse durduramaz ve kimse bulamazsa kaybolan televizyon kumandasının yerini; hepsi için bu uyduruk oynu yapanları suçlayın.
[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (2)
|
Uçmak
9 Mayıs 2010 Pazar, 20:08
Çok değil bir iki yıl önce, benden birkaç yaş büyük (ve de kıtalararası hayatta birkaç yıl ileri) bir arkadaşım "Hani yolculuk deyince aklına otogarlar gelir ya insanın, o artık değişti, benim aklıma havaalanları geliyor" demişti de ben ukala diye terslemiştim. Efendim, hayat bu, tükürdüğünü yalatmakta üstüne yok. Artık ben de yolculuk deyince havaalanlarını düşünür oldum. Eve giderken 10000 km yolu otobüsle gelecek değilim heralde. Ama yine de bu 'uçaklaşma' trendi canımı sıkıyor. Zengin düşmanı züğürt öğrenci triplerimden biri galiba bu da. (Aman ne züğürttük ya neyse.) Hani 70'lerin Türk filmlerinde Paris'e uçan sosyete kokonaları vardır ya, onlar gibi hissediyorum hala her uçağa binerken.
Not: Şimdi buna yorum olarak "Ay şekerim tabii bir de olayın çevre boyutu var, acayip karbondioksit salıyor o uçaklar..." demeyi düşüyorsanız demeyin, kesin başka biri daha vardır aynısını yazacak olan.
[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)
|