Seksen Günde Devri Alem

Yolgeçen Hanı.
16 Ekim 2006 Pazartesi, 19:29

"Düşüncemi takmışım hayat denen bilmeceye,
Çözüldükçe dolaşır, dağılır ince ince...

Ne beklerim hayattan, hayat benden ne bekler?.."

İlhan İrem; gene girmiş di mi damardan?..

[Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)

Yeni Başvuru Sezonu.
18 Ekim 2006 Çarşamba, 11:05

"bir teori ogrencisi hire ettim ve baska hire etmeyi dusunmuyorum"...

Malumunuz, doktora için yeni başvuru sezonu açıldı. Ve bendeniz de ilk reddimi dün akşam sularında aldım. Bu sene iyi calıştım, daha çok reddedilmeyi planlıyorum.

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (2)

Ivır zıvır.
31 Ekim 2006 Salı, 21:23

Yazmayalı çok olmuş; birşeyler karalamanın vakti gelmiştir:

* DotA diye bir şey bilir misiniz? Defence of the Ancients gibi bir şeyin kısaltması galiba. Bir Warcraft 3 harita serisi kendisi. Tek hero seçiyorsunuz, Diablo'daki gibi item falan alıyorsunuz. Bir yandan bilgisayar kontrolündeki basit yaratıklarla, bir yandan da karşı tarafın herolarıyla çatışıyorsunuz. Hoş, şiddetle önerilir. İlk oynamaya başladığımda 6.24 falan vardı galiba; şimdi 6.38 çıkmış yeni. Ankara ziyaretlerimin önemli bir kısmını bizim elemanlarla internet kafede geçirme sebebimdir.

* Evanescence'in yeni albümü 'The Open Door', eski albümü 'Fallen'ın tırnağı bile olamaz. Adını bilmiyorum ama gruptan ayrılan adam hakkaten önemliymiş demekki. Yine de arada fena şarkılar yok değil; Lithium var mesela dilime dolanan. (Bu arada element olarak düşününce sözlere anlam veremedim ama yeni öğrendim ki manik-depresiflere verilen bir ilacın da adıymış; sanırım şarkı da bununla ilgili.)

* Okul iyiden iyiye sarpa sarmaya başladı. Bilmiyorum ne yapacağım; makale yazmaktan vaz geçtim, tez bile çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum... İşin kötüsü notlarım biraz (!) iyi olduğu için beni adam gibi bir bilim adamı aday adayı sanan arkadaşlarıma bu derdimi açtığım zaman hiç de hoş tepkiler almıyorum.

* Aslında geçen ayın haberi bu ama Goethe Enstitüsünden güzide arkadaşlarım geçen sene başlattıkları geleneğe sağdık kalarak bu sene de doğum günümde bana bir şişe Absolut aldılar. (Bu seferki şeftalili.) Annem "Oğlum söylemiyor musun şunlara ben içmiyorum diye..." dedi. (Alkolle aram çok iyi değil ama bu kadar da kötü sayılmaz.) Sonra da "E kalsın bari de ...'a (bir doktor) hediye götürürüz." diye ekledi: "Aaaaa, anne olur mu; bu şeftalili votka. O dediğin koca profesör, ağır adam; viski falan almak lazım ona..." Bu kıvırmam işe yaradı, absolütüm hala benimle...

* Daha asistanlığın ikinci senesindeyim ama öğrencilere verdiğim tepkilerde değişiklikler farketmeye başladım bile. Sanırım ilerde ben de o kıl ve kompleksli hocalardan olabilirim...

* Yukarıdaki madde ile de ilgili ama daha genel bir şey: İnsanın olmak istediklerini olamaması neyse de, olmamak istediklerini olması çok kötü koyuyor.

Şimdilik bu kadar. Bose-Einstein yoğunlaşıklarındaki kuantize girdaplarım beni bekliyor. Kendime söz verdim; yarın hava kararana kadar X-Com yok. Hadi bakalım...

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)

Takvim

Eyl

Ekim2006

Kas