Fal.
17 Aralık 2006 Pazar, 23:27
Her türlü fal hakkında bilmeniz gereken ilk şey: Alayı yalandır bunların. Her insanda olan şeylerden mümkün olduğunca muğlak bir şekilde birkaç şey sıkarsanız ve de karşınızdaki zaten size inanmaya meraklıysa iyi bir falcı olmamanız için sizin de önünüzde hiçbir engel yoktur. Kaldı ki fal tarzı bir şeye inanmak çoğumuzun dünya görüşünü ciddi şekilde değiştirmemizi gerektirir. Tamam, insan olduğumuz için tutarsızlık bizim temel 'meziyet'lerimizden biri ama yine de bir yandan bilim-ilim-fen diye bir yerlerini yırtarken bir yandan da oturup kahve falına inanmak bence en nazik ifadesi ile saflıktır.
Ya iyi de tutuyor ya!.. Valla daha adam akıllı ilk defa dün baktırdım ama valla tutuyor ya... Bakalım. Sonuçta teorinin başarılı sayılması için varolanları açıklaması kadar bulunduğu öngörülerinin de deneylerden sağ çıkması lazım. Görücez...
[Genel/Geyik] [Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (3)
|
146.
16 Aralık 2006 Cumartesi, 11:17
146'yı kaldırıyorlarmış... Hikayesi uzun; yok yerine normal servis sağlayıcılarının 7 haneli numaraları gelecekmiş, falan, filan... Aslında çok 146 kullanmadım ben ama yine de çevirmeli ağ'a girip, "bip-bip-bip" sesinden sonra "bölülürolouvvvvvv burrrrrşşşşşş" sesiyle internete bağlandığımız; hatta bu sesin harmonisinden bağlantının kopup kopmayacağını çıkardığımız günlerin sonunun geldiğini yeni farkettim... Bir de 822'li hatlarda meşgul çaldığı günler vardı, onlar daha da önce bitmişti sanırım...
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Tez - n.
12 Aralık 2006 Salı, 19:40
Ne olduğunu anlamadığım bir konuda özgün birşeyler bulmak ve bunu yaklaşık 100 sayfalık bir kitapçık haline getirmek için sadece 6 ayım kaldı... Benim yaşımdaki insanların kızları falan bu tip şeylerden daha fazla kafaya takmaları lazım değil mi?..
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (6)
|
Field of Innocence.
11 Aralık 2006 Pazartesi, 16:50
I still remember the world
From the eyes of a child.
Slowly those feelings
Were clouded by what I know now...
Where has my heart gone?
An uneven trade for the real world.
Oh I, I want to go back to
Believing in everything and knowing nothing at all...
I still remember the sun,
Always warm up my back.
Somehow, it seems colder now...
Where has my heart gone?
Trapped in the eyes of a stranger.
I want to go back to
Believe in everything...
I stil remember...
Evanescence'in kasetçide bulamayacağınız şarkılarından biri sanırım... Öneririm...
[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (2)
|
Fahrenheit 451.
9 Aralık 2006 Cumartesi, 22:10
Yani, "kitap kağıdının alev alıp yandığı sıcaklık". Bu isimde bir filmden bahsettiğim zaman aldığım tepki genelde "Aaaa, yanlış biliyorsun; o dediğin Fahrenheit 9-11, Michael Moore'un. Hani 9-11 de 11 eylül demek ya zaten..." oluyor. Değil efendim. Ray Bradbury diye baba sayılabilecek bilimkurgu yazarlarından birinin eskiiii bir kitabı bu. Okumanın yasaklandığı, kitapların yakıldığı geleceği anlatan bir anti-ütopya kendileri. Bir de filmi var. 1966 yapımı. Adını oku deseniz telaffuz edemem ama François Truffaut yönetmiş. Az önce seyrettim. Tek kelime ile rezildi. Gerçi ben kitabını okuduğum hiçbir filmin kitabın yerini tuttuğunu görmedim ama gene de kitapta olmayan ayrı bir tat da aldığınız hoş şeyler olmuyor değil. Bunda yok öyle bir şey. Adam ne yaratıcılık varsa kitapta hepsini yok etmiş sanki kasıtlı olarak. Öyle işte... Kıl oldum.
En sinir bozucu şey esas kızın yaşaması. O kız kitapta çok anlamsız bir şekilde ölür ve bu o dünyanın anlamsızlığına anlamsızlık katar. Ama filmde öyle bir şey olmuyor. Yazık yahu; adam o kadar uğraşıp yazmış kitabı, siz ne demeye değiştirirsiniz ki film yapacam diye?.. Ya aynı şey Dune'un ilk çekilen filminde (hani şu Sting'in de oynadığı) oluyordu: Filmin sonunda Arrakis'e, yani bizim çöl gezegenine yağmur yağdığını gören her Herbertsever eminim benim neden bahsettiğimi anlamıştır...
Neyse, özetle demem o ki: Kitaptan film yapacaksak lütfen hikayeye sadık kalalım. Ölmesi gereken kızları öldürelim; çöl olarak kalması gereken gezegenlere durduk yere mehdi geldi diye yağmur yağdırmayalım.
[Genel/Geyik] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|