Kuzey Avrupa'nın Havası Suyu
3 Eylül 2011 Cumartesi, 01:28
Daha şimdi mail yazarken ben "Bugün hava güzeldi, plaja gittik Ece'yle." diye, balkona astığım plaj havluları yağmur suyunu çekmiş, külçe gibi olmuş. Hava durumu haftasonunu yağmurlu gösteriyor (Yağmur: Bir Pazar Klasiği!). Avrupa havası şekerim, böyle buralar. Facebook'ta bir sayfa açtılar, bütün yaz onunla eğlendik: 'Bask Ülkesi'nde yaz, yılın en sevdiğim günü' diye. (Me encanta el verano en Euskadi. Es mi día favorito del año) "Bu sene yaz perşembeye düşüyor." "Endülüslü komşum gökyüzünde sarı, yuvarlak bir şey olması gerektiğinden bahsetti, sıcakmış, bilmiyorum hiç görmedim." "Hatırlıyorum da, bir keresinde üstüste iki gün plaja gitmiştim." gibi şeyler yazıyorlar. Bugün biri demiş ki: "Yine yüzmek için harika bir haftasonu! İster havuza gidin ister sokağa çıkın."
Sayfayı görünce şaşırdık biraz, genelde toz kondurmazlar memleketlerine. "Yine yağmur..." diyecek olsak, çok ciddi bir ifadeyle "Ama onun için böyle yemyeşil." diyorlar. Bizim Karadeniz de yemyeşil ama basbayağı yaz da geliyor.
İki sene Hollanda havası görmüş bizler için 'yaz' diye ayrı bir mevsim olması bile sevinç kaynağı. Yine de İspanya deyince insanın aklına zil, şal ve gül, güneş, yelpaze filan da geliyor. Ama onlar için güneye inmek gerek. Zaten burası İspanya değil, Bask Ülkesi!
[Bask Elleri] | Gönderen: nergis | Yorumlar (7)
|
Yorumlar |
15-35-27-15 [-, 8 Eylül 2011 Perşembe, 16:39]
Konferans, yeri: Atina.
Giderken: Palto, yün fanile, çöl tipi gömlek. Uçağa binilir, sonra inişe az kala itinayla fanile çantaya, gömlek kolları yukarı, ve tataaa Atina! 35 C! Kum! Güneş! Deniz! Yaz konseptini unutmanın verdiği tonla acemiliklerin ardından Trieste, hafif serin yaz akşamları, ve en nihayetinde Ryanair'in kaptanının hava durumu hakkında üzücü konuşması eşliğinde çantada yün fanile aramaca.
Yahu siz bu Hollanda'ya nasıl dayandınız?
|
ahahahaha! [Emre Sururi, 8 Eylül 2011 Perşembe, 18:26]
Kisin St.Peter miydi, oyle bir azizin "ruh hali yukseltici" cayini bol tavsiyeliyorlardi, denedik, begenmedik (o anki ruh halimize veriniz). Hava degisiklikleri ve ruzgar ve dayak atan yagmuru ve sogugu neyse de, ah o karanlik yok muydu!
|
Her türlü ot serbestti ama... [Bengü, 9 Eylül 2011 Cuma, 02:01]
Sint-Janskruid, unutmuştum ben de, sarı kantaron Türkçesi, oradan buldum. St. John'un otu. Çok baygın bir tadı ve yoğun bir kokusu vardı, içememiştik.
|
Evet ya [-, 10 Eylül 2011 Cumartesi, 22:08]
Kışı uyuyarak geçiriyorum, her şeyi bıraktım yanlış anlaşılacak diye endişelenmeye başladım. Burada marketlerde falan yapay güneş satıyorlar, ondan mı alsam acep...
|
Bu sene... [Lil' Sis..., 11 Eylül 2011 Pazar, 09:49]
Siz bi de bu sene gorseydiniz 'Ollanda'yi. Tum yaz yagmur yagmi$, herkes baymi$, herkes her$eyden $ikayet ediyor (yani zaten etmediklerinden degilde x100 olmu$). Biz Brian'la bole (..yani $ole) bakakaldik acikcasi. Boyle kotu hava ben bi 2004'den hatirliyorum. Kasim'da yagmur ba$lami$ Mart'a kadar da gune$ gormemi$tik, yagmur yagmur yagmur... neyse burasi her daim bahar, bize ne :)
|
Başlıksız [Bengü, 11 Eylül 2011 Pazar, 13:27]
İspanya'da son 55 yılın en yağmurlu temmuz ayıymış bu seneki, Hollanda'yı düşünemüyorum bile... Yazık, şikayet etmesinler de ne yapsınlar. Ece'nin oradaki öğretmeni "Blame the weather." derdi hep, suçu havaya atıyorlar ama gerçekten çok etkiliyor insanı. Şu Northern Exposure'daki ışıklı şapkalardan filan takmalı. Yapay güneş öyle bir şey mi, yoksa sarı ışıklı lamba filan mı Barış?
Ama, havayı düzeltmek için elden gelen bir şey olsaydı, Hollandalılar yapardı kesin. Yapamadıklarına göre mümkün değildir düzeltmek, böyle de Hollanda hayranıyım, hala. Ama uzaktan, daha güneşli iklimden. :)
Baharın tadını çıkarın da, yağmur özlerseniz bize gelin. ;)
|
yapay gunes... [Emre Sururi, 14 Eylül 2011 Çarşamba, 00:32]
|
|