Gitar
13 AÄŸustos 2009 PerÅŸembe, 04:35
İnek olmadan önce (ki bu kabaca lisenin son yılları ile üniversiteye denk geliyor) gitar (klasik) çalardım ben. Sonra fiziğe başladım, başka hiçbir şeyle uğraşmaz oldum. Şimdi dönüp bakınca o kadar zor sandığım parçaların aslında amatörlerin amatörleri için olduğunu görüyorum ama yine de o yaştaki bir velet için kötü sayılmazdım. Neeeyse, yeteneksiz olduğum kesin, o yüzden er geç bir yerde tıkanacaktım ama yine de güzel zamanlardı...
...ne diyordum? Geçen sene kendime yeni bir gitar aldım, hem de maaşa geçmenin verdiği rahatlıkla o ortaokul öğrencisi çocuğun rüyasında bile göremeyeceği bir model. Ama adam akıll çalmıyordum, sonunda bu hafta gaz yaptım, günde 20 dakika olsun çal(ış)ıyorum. Bilenler bilir, tellere basan sol parmak uçları kızarır, su toplar, sızlar, nasırlaşır. Elbette ~10 yıllık aradan sonra nasır masır kalmamış bende, klavyeye basarken bile sızlıyor parmaklarım. Ama inanılmaz bir tat vermeye başladı bu sızı bile. Ha, bir de gitardaki o tutkal kokusu...öööyle işte.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (2)
|
24 V
11 Ağustos 2009 Salı, 00:01
19 volt ile çalışan dizüstü bilgisayara 24 volt verince...bir şey olmuyormuş. Alet yanmadı valla. Tabii henüz elimde tek veri noktam var; birkaç değişik marka ve model üzerinde deneyip emin olmak lazım.
Tabii ki kasıtlı olarak yapmadım bu deneyi. Hı? Deneyci olmadığıma siz de mi sevindiniz?
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Merak...
22 Temmuz 2009 Çarşamba, 07:57
Okulda benim kattaki erkekler tuvaletinin kabinlerinden birinin kapısına "girmeyin" diye bir kağıt yapıştırdılar geçen gün. Sonra da çarpı şeklinde bantlamışlar kapıyı, biri yazıyı görmeyip de dalgınlıkla girmesin diye herhalde. İki gündür meraktan kıvranıyorum, içeride ne var acaba? Sadece bozuk bir boru filan mı? O zaman neden "kullanmayın" değil de "girmeyin" yazmışlar ki? Çatlayacağım resmen, ne var yahu, ne var içerde?..
("... var!" dediğinizi duyar gibi oldum; duruma uygun olabilir ama ağzınızı bozmayın.)
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
O yeah.
28 Haziran 2009 Pazar, 04:00
Evet, çok zaman oldu yazmayalı, üşengeçlikten başka bir sebebim yok; siz sayın okuyucularımdan özür diliyorum. Buyrun:
* Son yazıma iki yorum geldi: "Sıkıldım :)" başlıklı yorumda "Karnıbahar'ı severim ama bu yazıyı burada görmekten sıkıldım.. Yeni yazı girseniz? :D:D" denmiş. Kanıbahara özel isim gibi davranılması ve benim gibi bir dallamaya 2. çoğulda hitap edilmesi bir yana, bu yorumun tarihinin 23 mayıs olmayı her şeyi daha dramatik yapıyor sanırım. Sonra başka bir okuyucum da "hala mı karnıbahar yaz artık başka şeyler :P" demiş, "Başüstüne!!!" diyesim var ama bu üzerinden de 29 gün geçtiğine göre biraz geç sanırım.
* Türkiye'ye geldim; gittim. Bu sefer ağırlıkla da evde oturdum ama zaman çok çabuk geçti, neden anlamadım.
* Ben kıl olurum uçak yolculuklarını filan çok sıradan şeylermiş gibi anlatan tiplere/yazarlara oldum olası, sanki herkes her gün uçuyor. Bize ne kardeşim bilmem ne havaalanından, bilmem ne havayolundan.
* Olsun, gene de Iberia (İspanyol Havayolları) ile uçmayın siz. Sürekli bağıra çağıra mı konuşur kardeşim bir millet? Bir de hostesler İspanyol olmadığıma inanmakta bir zorlandılar, bir zorlandılar anlatamam. Burdan kendilerine sormak istiyorum: Muhtemelen "Tavuk mu makarna mı?" karmaşıklığında olan bir soruyu İngilizce ve "Anlamıyorum..." diyerek cevaplayan bir adamın konuştuğunuz dili bilme olasılığı nedir? Hieyt, zorla ırkçı edeceksiniz ulan beni!
* Türkiye'deyken bir internet kafede başıma bir olay geldi, daha doğrusu ben sadece şahit oldum; yazılmıycak gibi değil: Başında takkesiyle genç bir adam girdi içeri, USB'den mi ne bir yerden bir şey aktaracakmış, internet kafe sahibine virüs mirüs olmasın sizde diye sordu. Kafe sahibi "Bizde program var, olmaz, asıl sizde olmasın?" diyince "Yok, elhamdülillah benim bilgisayarımda virüs yok." dedi. İlginç.
* Artık o kadar da özlemiyorum galiba evi/memleketi. En azından kebapçılara saldırmıyorum gelir gelmez.
* Türkçem sonunda bozulmaya başlamış. Başımdan geçen acı bir olay sonucunda öğrendim. Şimdi efendim bu gurbet ellerde garson getirip masaya illa bir bardak su koyuyor, sonra gelip de sorunca içecek başka bir şey istemezseniz "I'm good with water." diyebiliyorsunuz. Aynısını Türkiye'de köftecide sorular bana:
- Abi içecek bir şey getireyim mi?
- Yok, suyla iyiyim ben... (Ne dedim ben ÅŸimdi?)
Hikayeden almanız gereken ders: Öyle yabancı kelime kullanmıycam filan diye kasmakla olmuyor, fazlasını yapmak lazım.
* O yeah o zaman.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)
|
Karnıbahar
20 Nisan 2009 Pazartesi, 00:35
Karnıbahar aldım. Kendi kendime, kendim yemek için, yanımdaki kimsenin gazına gelerek de değil üstelik. Kolestrol var diye etten uzak durarak başladığım, sonra yağ ve kalori ölçerek devam ettiğim 'sağlıklı beslenme' yolcuğunda son adımım bu oldu. Yazık bana. Memlekete son gittiğimde adam gibi ne kebap ne künefe yedim. Eve kırmızı et nerdeyse sokmuyorum. Öğlen yemeklerini salata ile geçiştirdiğim bile oluyor. Biri beni durdursun, yoksa fazla sağlılıktan başıma bir iş gelecek.
Yahu bir başına yaşayan bir Türk erkeği neden kendine karnıbahar alır?
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (2)
|