Paranoya, Newton, Optik, Sakurai.
30 Aralık 2006 Cumartesi, 11:38
Paranoya: Principia'yı okuduğunuzu görüp size Newton'un 'Opticks' kitabını hediye eden gayet nazik bir arkadaşınıza, aslında bunu yaparak gözlüklerinizle dalga geçmeye çalışıp çalışmadığını sormaktır.
Konuyla ilgili bir karikatürümüz de var:
Bu arada Principia okunabilir bir kitap değil tabii ki. Ama "Newton's Principia for the Common Reader" diye basitleştirilmiş, daha doğrusu dili düzenlenmiş bir baskısı var. Öneririm...tabii kaç sene fizik okuduktan sonra kendinize 'common reader' denmesini sindirebiliyorsanız... Kıl oluyorum ya ben böyle senelerce çalışıp çalışıp ilerleyememeye. Sakurai'in arkasında da "This introduction to quantum theory..." yazar. Ona da kıl olmuştum.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Blake.
29 Aralık 2006 Cuma, 11:05
Ben William Blake'e de hastayım. Arada bir birşeyler yazmak lazım bu elemandan. Buyrunuz, duymuş olmanız muhtemel bir sözü:
"If the doors of perception were cleansed everything would appear to man as it is, infinite.
For man has closed himself up till he sees all things thro' narrow chinks of his cavern."
Bu sözdeki 'Algının Kapıları' lafı, daha sonra Aldous Huxley'nin aynı isimli kitabının ve deeeeeee şu meşhur The Doors grubunun adının geldiği yerdir. Bilin.
[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Ansiklopedik/İşe Yaramaz Bilgi] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
..the world's more full of weeping than you can understand..
28 Aralık 2006 Perşembe, 09:18
"Dünyada senin anlayabileceğinden daha fazla gözyaşı var..." W.B. Yeats demiş. Alışmanız gereken şeylerden biri: İnsanlar ağlar. Üzülmekle gözden yaş gelmesi arasındaki alakanın nedenini çözebilmiş değilim ama sonuçta var böyle bir şey. Geçen gün aklıma takıldı; ben hatırlamıyorum en son ne zaman ağladığımı. Son bir buçuk yılda olmadığından eminim ama ondan önce de ne zaman oldu hakkaten hatırlamıyorum; temiz bir beş yılı var heralde, belki daha da fazla... Hımmmm; belki de bu güçlü bir erkek olduğumu falan gösteriyordur. Ya da belki de ağlamaya değecek bir şeyim olmadığını?.. Eğer ağlamaya değecek bir şeyim yoksa bu dünyanın güllük gülistanlık bir yer olduğunu mu gösteriyor? Yoksa benim ağlamaya değecek birşeylere sahip olmadığımı mı?..
Not 1: 'Timsah gözyaşı sendromu' diye bir şey varmış. Gözyaşı bezleri ile tükürük bezlerine giden sinirler beraber geçermiş. O sinir kopar da geri dikilirse sinyallerin karışıp insanın yemek yerken gözünden yaş gelmesi gibi bir sorunla karşı karşıya kalması mümkünmüş.
Not 2: Loreena McKennitt'in bir şarkısından bu söz aslında. Sözün yazarı W.B. Yeats de Cranberries'in 'Yeats' Grave' şarkısındaki Yeats. Nobeli falan da var galiba adamın.
Not 3: İsmindeki 'B' Butler'in kısaltması. Ama Dune'daki cihatla bir alakası yok sanırım. Sanırım değil; yok. Serbest çağrışımın dibine vurdum, ondan yazdım.
[Genel/Geyik] [Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Ansiklopedik/İşe Yaramaz Bilgi] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Dünyanın ayarları nerede baba?
27 Aralık 2006 Çarşamba, 08:26
Latif Demirci'nin bir karikatürü. İyi.
[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|
Cafe Latte.
23 Aralık 2006 Cumartesi, 08:37
Kaptanın seyir defterine ek: Adını ya da kafein miktarını bilmediğin şeyleri akşam 6'dan sonra içmeyeceksin. Zaten bünyen zayıf; neskafe ile bile uykusuz kalıyorsun. Hayır yani uykusuzluğa dayanabilen bir tip olsan neyse de şimdi bak bakalım 5 saat uykuyla cumartesi sabahın köründe iki saat ders anlatmayı becerebilecek misin!!! Olmasın bir daha.
[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|