Nietzsche
3 Nisan 2009 Cuma, 05:28
Yeni bir kitabına başladım. ("Yeni bir kitap" derken Nietzsche'nin yeni yazdığı değil, benim yeni okuduğum anlamında.) Lisede-üniversitede filan işin içinde biraz da özenti olduğundan sarmıştım rahmetliye, zaten çok kişi de ondan bulaşıyor sanırım. Bağırıp çağırınca her şey çok 'cool' görünür ya insanlara. Daha ilk 5-10 sayfadan anladım ki hakkaten hakiki bir abimizmiş; hakkaten sağlam şeyler düşünmüş/söylemiş. Ve de ben hakkaten özlemişim o (umarım lise yıllarında kalmış olan) 'yanlış gördüğü her şeye inanılmaz bir özgüven (ve hatta küstahlık ile) sinirlenme' halini.
"Umarım" dediğime bakmayın; belki de "maalesef" demeliyim. Dünya çok daha tatlı idi galiba o zamanlar. Şebnem Ferah'ın Geçmişe Yolculuk'una ya da Evanescence'in Field of Innocence'ına bir satır eklemek lazım, "öfkemin arkasında durduğum zamanlara dönmek istiyorum..." diye.
Bir de bloğunda okuduğu kitapları sayıp hava atmaya çalışan adam gibi görünme riskini göze alarak bir tespitte bulunacağım/soru soracağım: Ayn Rand da her şeye/herkese bağırır/çağırır/söver ama Nietzsche'nin yarısı kadar adam yerine koyası gelmiyor di mi insanın onu? Biri yaşlı, bilge ama aksi bir adam gibi dururken öbürü 5 yaşındaki şımarık bir veleti andırıyor sanki.
[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (3)
|
Battlestar Galactica
1 Nisan 2009 Çarşamba, 15:40
Battlestar Galactica bitti. kendisinden bahsederken gözlerimin parlardığı zamanları hatırlıyorumü çok değil en fazla dört sene önce olabilirler di mi dizi dört sezon sürdüğüne göre. Son bölümü izlerken "Öf ya bitse de kurtulsak..." derken buldum kendimi. Sonra da -şu anda burda spoiler vermemek için söylemeyeceğim- bir sürü muhabbete sinir oldum. O zamandan beri de oturmuş düşünüyorum:
1) 4 sezona uzayınca mı sıkıyor diziler?
2) Bu adamlar senaryoyu bozdukça bozdu mu?
3) Çeyrek asrı devirdim diye iyiden iyiye yaşlı ve aksi bir adam oldum da hiçbir şeyi beğenmiyor muyum?
1 değil. 2 doğru galiba. 3'ün de bir etkisi olabilir, yaşlı olmasam da daha kıl bir insana dönüşüyorum yavaş yavaş kesin. Yorum yazarsanız beğenmeyebilirim, haberiniz olsun yani.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (4)
|
Konferans ve Mutfak Notları
26 Mart 2009 PerÅŸembe, 01:19
Önce bir karikatür:
Sonra konferans notları:
* 7000 fizikçiyi bir şehre koydular, bir hafta boyunca konuşturdular da konuşturdular. Yaya geçitinde beklerken nötronlardan bahseden, gece restoranlara bile yakasında isim kartıyla giden 7000 insan...benim bile midem bulandı yahu.
* Konuşmalardan birinde arka sıralarda hatunun biri çıkarmış el işi yapıyordu ciddi ciddi. Biyofizik oturumunda bir gün ortamı yaratmış, helal olsun.
* Cuma günü konuşmalardan biri erken bitince oturumun sandalyesi (chair) "Ya aslında bir sonraki konuşmaya kadar ara vermemiz lazım ama bugün konferansın son günü, ara vermeyip erken bitirelim de evimize gidelim." dedi. Aklıma bir karikatür geldi nedense...
* "Dönerli dürüm döner" diye bir Bambi icadı vardır, İstanbulluların biz 'küçük şehirliler'e dünyanın en önemli şeyiymiş gibi öğrettikleri ve öve öve bitiremedikleri...halbuki Filedelfiya yöresinde "Phili Cheese Steak" diye yıllardır benzer bir şey yapılagelirmiş. Dürüm değil elbette ama ekmek arası, et de döner şeklinde yapılmasa da benzer şekilde kesilip sac gibi birşeyde pişiriliyor. Benzer bir şey yani.
Bir de uzun aradan sonra merakla beklenen mutfak notları:
* Kızgın yağa sudan çıkmış soğuk eti koyunca acayip cızırdıyormuş, yağ sıçrıyormuş, yakıyormuş, tehlikeliymiş. Tecrübe ile sabittir. Öğrendim.
* Anne sözü dinlemek lazımmış, "eti pişirmeden önce iyice kurula" gibi kulağa saçma gelen şeylerde bile. (bknz. hemen yukarısı)
* Aynaya her baktığımda göbeğimden alien fırlamasından korkmaya başladığımdan beri çikolatayı ve dondurmayı azaltmıştım. Dolabımdaki çikolatalardan sonra dondurmaların da son kullanma tarihi geçmiş. Sanki içimden bir parça gitti çöpe atarken...israf olduğundan değil de, nasıl kıyar insan o Lindtlere, Heaaaaageaen dazszszlara, Ritterlere?
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (3)
|
Facebook ve Siyaset
11 Mart 2009 Çarşamba, 23:42
Facebook'ta 'network'üne üye bulunduğum bir üniversitenin bulunduğu semtin muhtar adayı mesaj atmış bana (evet, facebook'tan) (ve de evet isimleri değiştiriyorum nedense):
"slm hedeli dostlar hödö muhtarı ve muhtar adayımız şafak edi ve ben çalışma arkadaşı ali büdü seçimlerde desteğinizi bekliyoruz saygılarımla
irtibat:05373141592"
Cevap yazıp yazmamak arasında kaldım, hiç yoktan buraya yazayım dedim şimdilik. Yani isimleri edi-büdü yerine normal birşeyler bile yapsanız mesaj çok anlamlı gelmedi nedense.
(Ve de evet, telefon numarasını da değiştirdim, yoksa muhtarımızın geometriye o kadar da aşık olduğunu zannetmiyorum.)
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (1)
|
Saat farkı
4 Mart 2009 Çarşamba, 23:22
..."iyi günler" diyenlere "iyi akşamlar", "iyi akşamlar" diyenlere "iyi geceler" şeklinde cevap vermenize sebep olan şeydir. Örnekleri çoğaltabiliriz elbette.
[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar | Yorumlar (0)
|