Haruki MurakamiThe Wind-Up Bird Chronicle, The Hard-Boiled Wonderland and The End of the World.
Ömer Madra, Romanımla Sana Bir Ses.
J.D. Salinger, özellikle Glass’lar hakkında olanlar ama favorim dışarıdan: The Inverted Forest.
Stephen King, Sis, It ve Dark Tower serisi.
Homeros‘tan İlyada (Odyssea‘yı pek tutmamıştım).
Lale Müldür, Haydar Ergülen, Turgut Uyar.
Şeyh Galip, Hüsn ü Aşk.
Nick Hornby, High Fidelity, Chuck Palahniuk, The Fight Club (filmdeki son, kitaptakinden daha iyi kotarılmış olsa da, kitabının yeri ayrı).
Neil Gaiman‘ın Sandman‘i, Garth Ennis‘in The Preacher‘ı ve Hellblazer‘ın ilk 50 sayısı filan, Milazzo ve Berardi‘den Ken Parker.
Tüm Balzac‘lar (ve tüm derken, ciddiyim)
Iain M. Banks, Culture serisi.
Matsuo Başo.
Oruç Aruoba‘nın Uzak‘ı (Oruç Aruoba’dan hiç haz etmesem de).
Ahmet Haşim.
Orhan Pamuk, Kara Kitap.
Roland Barthes.
Iris Murdoch‘ın başta The Sea, The Sea ve Black Prince‘i olmak üzere külliyatının büyük bir bölümü.
Cemal Süreya, “hangi romanın devamı yazılsın isterdiniz?” sorusunu “Karamazov Kardeşler’in” diye cevaplar. İlk okuduğumda, aklıma Karamazov Kardeşler’in oylumunu getirip tebessüm etmiştim ama romanı okuduktan sonra kesinlikle Cemalettin Seber efendi ile aynı fikirdeydim. Yani, Dostoyevski, Karamazov Kardeşler.
Doris Lessing‘in Afrika’yla ilgili olmayan ve fantastik de olmayan hikayeleri (örneğin: Bir Yaşam Öyküsünden Notlar, Pek Sevimli Olmayan Bir Hikaye ve Bir Sokak Çeşmesinin İçinden).
Raymond Carver, Aşktan Söz Ettiğimizde Sözünü Ettiklerimiz.
Aynı bağlamda: Horace Mac Coy, Atları da Vururlar.
Boris Vian, Günlerin Köpüğü. Diğer hiçbir Boris Vian’da bu kitapta bulduğum güzelliği bulamadım.
Neredeyse unutuyordum! Charles Bukowski, Kasabanın En Güzel Kızı başta olmak üzere, tüm külliyatı (şiirleri özellikle dahil!).
Hayatımın kitaplarından: Michel Butor, Değişme.. ah! ahh!
Fatih Özgüven’in nefis çevirisiyle: Jonathan Ames, Gece Gibi Geçiyorum. Jonathan Ames’e en son Miranda July’ın sitesindeki linklerden biri olan bir radyo kanalında karşılaştım, dünya küçük..
Ernesto Sabato – Tünel. Bendeki baskısı Varlık’ın cep baskılarındandı, Sait Maden’in olması lazım, sapsarı da bir kapağı vardı.
Başlıksız — oğuz atay sevengillerden olman ne güzel, bir şeyler yazıyor musun peki?
mav — http://epigraf.fisek.com.tr/edabiler.php
http://epigraf.fisek.com.tr/kht.pdf
http://epigraf.fisek.com.tr/hakkinda.php?bolum=sururi
mav, est.
mav 2 — Olmaz mi! (<— bunu yazmayı unutmuşum ama. 8P)