yorgunlukta hatırlanan sıcak bir şey

Dün HyperChem’in iki karbon atomunun aralarındaki bağdan kaynaklanan enerjisini nasıl hesapladığını bulmaya çalışıyordum ve sonra ortaya çıktı ki -reverse engineering-, aslında söyledikleri gibi hesaplamıyormuş program. Bugün de sabahtan akşama bir üç komşusu olan karbon atomuyla, iki komşulu bir karbon atomunun bağ etkileşim enerjisinin formülünü bulmaya çalıştım, durum bir ara bayağı ümitsizleştiyse de, mutlu sona ulaştım (ve yine yaptıklarını söyledikleri şekilde değildi aslında yaptıkları). Neyse, asıl demek istediğim, yorgunluktan kapaklanmak üzere olduğum şu saniyelerde, aklıma Catalina’nın Earl için dans etmesi geldi. Catalina kim, Earl neci, bilmiyorsanız da boşverin, bilenler bilir.. 8)

Bir haftabaşı daha..

Kalbime gir, bahar ol,
Yüreğim tazelensin..

Vee bir pazartesi daha. Yine bölümdeyim. Sabah geldiğim minibüsün radyosunda çalıyordu bu şarkı, ki pek severim bu rast makamından şarkıyı. Bir de tabii

O bir gölgedir, varlık sanırsın

diyen ve makamını hatırlayamadığım, ve arayınca da bulamadığım o güzel şarkı. Belki Hande bulabilir/hatırlayabilir.

Haftasonunda babam bizdeydi, tabii burada biz hikaye, dede bey, apaçık torununu görmeye gelmişti, güzel bir haftasonu geçti, kızı parka götürdük birlikte..

Dedeyle Torun Kuğulu Park 9 Aralık 2006

Şimdi de odamdayım. Haftasonu HyperChem’in bir hilesini yakaladım, bugün üstesinden geleyim, ileride referans olur diye detaylı bir şekilde yazarım.

May Kasahara & Haruki Murakami

Dün nihayet Murakami’nin Kafka on the Shore‘una başladım. Benden önce Bengü okudu, bitirdi, beğendi, bakalım, biraz yavan başladı desem ayıp olacak ama öyle. 50 yaşındaki adam 15 yaşındaki bir çocuğun ağzından yazmaya kalkınca ve bunu da anlatım biçimine yansıtınca pek parlak olmuyor sonuç.

Nicedir belirteceğim, bu vesileyle yazayım: Murakami’nin kitaplarını The Wind-up Bird Chronicle, Hard-Boiled Wonderland and the End of the World, A Wild Sheep Chase, Dance Dance Dance ve Pinball, 1973 olarak okudum (listede en baştaki ilk okuduğum olarak kronolojik sırada yer alıyorlar). Ama ilginçtir ki, WUBC’ı sanki bir saat evvel okumuş gibiyim ama sonrakileri giderek daha silik hatırlıyorum. Tavsiye edecek olsam WUBC ve HBWEW’i söylerim, belki bir de WSC. Ayrıca hala özlüyorum May Kasahara‘yı.. Az evvel images.google.com’dan şöyle bir arattım, sürpriz Rusya’dan geldi. Hakikaten çok yakışmış:

May Kasahara Ruski

Kafka on the Shore’da bugün rastladığım bir güzellik ile bitireyim bu girişi de:

Just then Nakata thought he heard a small laugh behind him. He turned and saw, seated on a low concrete wall next to a house, a lovely, slim Siamese looking at him with narrowed eyes.

“Excuse me, but would you by chance be Mr. Nakata?” the Siamese purred.
“Yes, that’s correct. My name’s Nakata. It’s very nice to meet you.”
“Likewise, I’m sure,” the Siamese replied.
“It’s been cloudy since this morning, but I don’t expect we’ll be seeing any rain soon,” Nakata said.
“I do hope the rain holds off.”

The Siamese was a female, just approaching middle age. She proudly held her tail up straight, and had a collar with a name tag. She had pleasent features and was slim, with not an ounce of extra fat.

“Please call me Mimi. The Mimi for La Bohéme. There’s a song about it, too: ‘Si, Mi Chiamano Mimi.'”
“I see,” Nakata said, not really following.
“An opera by Puccini, you know. My owner happens to be a great fan of opera,” Mimi said, and smiled amiably. “I’d sing it for you, but unfortunately I’m not much of a singer.”
“Nakata’s very happy to meet you Mimi-san.”
“Same for me Mr. Nakata.”

Haruki Murakami, Kafka on the Shore

Hedwig and the Angry Inch

Tabii duvardan bahsedip Hedwig’den bahsetmemek olmaz (ve Roland Barthes’ın dediği gibi: Bir hadım hikayesi bedeli ödenmeden anlatılamaz.)

Hedwig

I was born on the other side
Of a town ripped in two
I made it over the great divide
Now I’m coming for you

Enemies and adversaries
They try and tear me down
You want me baby, I dare you
Try and tear me down

I rose from off of the doctor’s slab
Like Lazarus from the pit
Now everyone wants to take a stab
And decorate me
With blood, graffiti and spit

Enemies and adversaries
They try to tear me down
You want me, baby, I dare you
Try and tear me down

On August 13, 1961,
A wall was erected
Down the middle of the city of Berlin
The world was divided by a cold war
And the Berlin Wall
Was the most hated symbol of that divide
Reviled, graffitied, spit upon
We thought the wall would stand forever
And now that it’s gone
We don’t know who we are anymore
Ladies and gentlemen
Hedwig is like that wall
Standing before you in the divide
Between East and West
Slavery and freedom
Man and woman
Top and bottom
And you can try and tear her down
But before you do
You must remember one thing–Hed:

There ain’t much of a difference
Between a bridge and a wall
Without me right in the middle, babe
You would be nothing at all

Enemies and adversaries
They try and tear me down
You want me, baby, I dare you
Try and tear me down

John Cameron Mitchell & Stephen Trask,
Tear Me Down