Az evvel çoktandır merak ettiğim, arkadaşlardan da epey övgüsünü aldığım “Stargate – SG-1″in ilk (pilot) bölümünü izledim. Herhalde, diyorum, beklentilerimi yüksek tuttuğumdandır, konu çok dandirik geldi. Halflife2’yi onca bekleyip, olayın hoş kızın babası profesörü kurtarmak olduğunu çakmak gibi bir şey. Yok birinin karısı, birinin manevi evladı, kazma düşmanlar… Aynı hayalkırıklığı sonraki bölümlerini severek izlesem de, ilk bölümüyle beni afakanlara boğan ST-TNG (sıtartirekdınekstcenereyşın okunur)’nin ilk bölümünde de ziyarete gelmişti. Ah, ah ah! ya Farscape’in pilot bölümüne ne demeli! Atmosfer! “Sen benim kardeşimi vurdun düşürdün!” geyiği poffidi poffidi. Geçen gün Gürer-san bizdeyken Blake’in Yedilisi‘ni andık, kulakları çınlasın (Çelik) Blake’in.
Demek ki bir BK dizisi çekilecekse dikkat edilmesi gereken noktalar:
1. Kahramanlardan birisinin bacısı, dadısı bir şeyi kaçırılacak (Bkz. Drawn Together’da Xavier’in ilk bölümlerdeki performansı) / Ya da kahramanlardan biri kötü adamların birinin tavuğuna kışt diyecek.
2. Kesinlikle mantıklı bir senaryo olmayacak, dahası gidilen yere tüp ya da damacanalarla litre litre okşişien götürülecek.
3. Mutlaka hoş bir hatun olacak.
4. Potansiyel kitleniz geekler olduğunda mutlaka hoş bir hatun kişi olacak (en az), bölümlerden birinde ya bir hareme, ya da kadınlardan mürekkep gezegene düşülecek.
Neyse. SG-1’de hoşuma giden zekice göndermeler oldu (tabii bu konuda tam bir başyapıt olan Farscape’e şapkamızı çıkartmak boynumuzun borcudur – daha fazla bilgi için bkz. gitmeniz gereken yer: http://www.crichtonisms.com/crichtonisms.shtml). Ama önce şu bayanın (Amanda Tapping imiş adı) cümle içinde McGyver’ı geçirmesi, ardından da McGyver’ın StarGate’i öte taraftan açmak için bir kutu selpak mendilin yeterli olacağını söylemesi hakikaten ince işti. 8)
Bu bloguma burada son verirken fişek patron Babylon 5 izlesin diye çığırmayı kendime borç bilirim, bildim.