Hold Me, Thrill Me, Kiss Me

Kafamda Zooey’nin donuk sesiyle She & Him’in “Hold Me, Thrill Me, Kiss Me” cover’ı gidiyor ama birkaç gündür kulağımda bambaşka bir şarkının başlangıcı vardı. Bir oyun müziği gibiydi (Gods – Into the wonderful? / Xenon 2 – Megablast? Speedball 2?) en nihayetinde bir saat kadar önce yatınca Midnight Resistance‘ın müziği olduğuna kanaat getirip uyuyordum ki, işte o anda dipten ve derinden (biraz da zorlamayla) aslında aklıma takılan şarkının Bombay Bicycle Club’ın “Eat, Sleep, Wake (Nothing But You)”su olduğunun ayırdına vardım (aka “aydım”).

Okumaya devam et “Hold Me, Thrill Me, Kiss Me”

TV Kafa & Alanis

Woody Allen’ın, sonuna kadar Allen-esque bir lafı vardır:

I don’t want to achieve immortality through my work; I want to achieve immortality through not dying. I don’t want to live on in the hearts of my countrymen; I want to live on in my apartment.

Woody Allen

Ben de vaktiyle şöyle bir şey düşünürdüm:

Kafka’ya, Oğuz Atay’a seçme fırsatı verilseydi, -bence- hiç düşünmeden kabul ederlerdi sakin, mutlu bir yaşamı

I’m not half the man I used to be… (20 Temmuz 2019)

(bu sözü(mü) daha önce yazmış mıyım diye blog’u aratınca, üstüne aynı girişte ilgili Woody alıntısını da yapmış olduğumu gördüm, tekrar, tekrar, ne gam, ne keder!…)

Bunu yapmayı başarmış olanların başında bence Alanis Morissette gelir: kendisi mutlu bir yaşama kavuşunca, eserlerinin kalitesi düşmüştür kanımca ama ne gam, ne keder, mutlu olsun o yeter ki!

Alanis’in “Head over feet”i (ve hele de videosu!) beni her zaman güzelleştiren, güzel bir yere taşıyan bir şarkıdır, koyalım buraya da şu halde, belki size de güzel duygular getirir:

Gerçekten de, ne de güzel, içten, saf bir kliptir o, mahçup, çekingen, mutlu, samimi…

Vaktiyle (bunu da daha önce yazmışım yani, güneşin altında yeni hiç mi bir şey yok yahu?), dizilerdeki karakterleri canlandıran aktörlerin kariyerlerinin dizide bahsedilmesi üzerine ahkamlar kesmiş, örnekler vermiştim (bkz. ece’nin babası dizileri fazla ciddiye alıyor.. (3 Haziran 2011)). Scrubs ve sonrası Cougar Town bu işlerin piri (Cougar Town’daki Scrubs reunion’ını mı istersiniz, yoksa Community’nin Abed’inin Cougar Town’daki figüranlığını mı, daha neler neler! (neler?) Geçen gün şunu keşfettim (aka iki Alanis klibi + Cougar Town end credits):

  1. Alanis Morissette – Unsent (1:37)
  2. Alanis Morissette – Hands Clean (1:06)

veeeee: Cougar Town S4E10 end credits!!!!

Güzel şeyler bunlar! ^_^

I was waiting
until we were alone
TO SHOW YOU THIS.
(clicks key)

♪ YOU’VE WASHED YOUR HANDS
CLEAN OF THIS ♪

I’M NOT IN THIS ONE.
(chuckles)

No, but I am.

What?

♪ …REINVENTED

jean jacket guy,
meet smarmy record exec.

You’re a morissette man, too?

Yep.

Come here.
Hee!

♪ …IS SELECTIVE

“jagged little pill”
changed my life.

Oh, tell me about it.

…of man

25 years and my life is still
Tryin’ to get up that great big hill of hope
For a destination
I realized quickly when I knew I should
That the world was made up of this brotherhood of man
For whatever that means

4 Non Blondes – What’s Up?’dan detay…

Band of Brothers - BakNeO

(4 Non Blondes’un altına da ne gitti Band of Brothers, sormayın! 8P)

Okumaya devam et “…of man”

Brotherhood…

Erkekler arasındaki dostluklarda
Av anlaşması da var.

..demiş Cemal Süreya (“Dostluklar İçin Düzyazı” şiirinden detay), bizde de durum genel olarak şöyle diyelim:

The Nice Guys Shane Black Interview : Red Carpet News TV

değil tabii, sizi kandırıyorum (onun muhabbetini de buralarda vaktiyle yapmıştık bu arada, ilgilenirseniz 😉

Biz bugün oradan Russel Bey’i ödünç alıp, 170 erkeğin tepesine konduracağız… Ladies & gentlemen! I give you:

Master and Commander : The Far Side of the World (2003) !!!

Okumaya devam et “Brotherhood…”