(Cümle içinde kullanmak gerekirse 🙂 Biz bugün Keukenhof gördük.
Kategori: Genel / Hayat-Memat
my dog won’t bite if you sit real still
ya da What Really Grinds My Gears (part twee)
- Eki, Pardus’un Blog/Duyuru fok ve füsüroloji sayfası yok mu ki sen kendine üstüne üzerine afiyet mecbur hissedip bizi mahküm ediyorsun blogunda yok bilmemne sürümü çıktı’larına biz heyecanlanmak zorunda mıyız? Otur blog yaz adam gibi tembel olma anlam bozukluğu aşağıdakilerden hangisidir?
- Bir haftadır kafama takılan bir şarkı var, dilimin ucunda. Sadece üç notası var aklımda, sözleri yok, sanırım bayan vokalli sanırım panki panki ama bulamıyorum bir türlü. Çok korkunç bir durum. O kadar korkunç ki hatta, lambadan cin çıksa 3 dilekten birini neydi bu şarkı diye kullanabilirim bir ihtimal (yalan, kullanmam). Madem üç dilekten başladık bir de bütün insanlığın “dahi anlamındaki de”leri ayrı, -de halini de bitişik yazmasını dilerim (yalan, böyle yazmayanların iflah olmasını değil, ishal olmasını dilerdim aslında, ya da telef… Türkiye güzel günlere el ele.)
- Bizim okulun her şeyi çok iyi çok şükür bir şeyi hariç: Bilgisayar teknik destek bilgi işlem nane molla fasilitesi. Bu arkadaşlar en son parlak fikir olarak migration olayıyla çıktılar. Migration ne mi? Alıyorlar bilgisayarını bir güzel format atıyorlar, windows yüklüyorlar standard, bilgisayarının hiçbir özelliği kalmıyor, hard disk olarak da network üzerinden central hede hödö storage facility’yi kullanıyorsun, hangi bilgisayardan bağlanırsan bağlan mathematica filan standart program kullanıyorsan, fark etmiyor, nasıl olsa dosyaların nette, programlar merkezden ekmek elden su gölden ama sinir oldum ben buna. Görünüşe göre Mac Osçulara X, Linuxçulara da SUSE yükleyeceklermiş ama sonra olmamış, ben yüklettirmem diye direndim, şimdi niye direndim diye düşüüyorum. Böyle de kılım. Fedora’yı seviyorum çoğu zaman ama adamların yaptıkları kötü bir şey değil ama ben niye öyle gıcık oldum hala bilmiyorum (biliyorum, yaşla ilintili bir görgeçbilim nesnesi)
- Perihan Mağden’in süper bir yazısı var bu konuyla ilgili, geçen ay Bengü dikkatimi çekti de hastası oldum o yazının, utanmasam kesip cüzdanımda saklayacağım fetiş ojesi (suje var da…).
- Türkiya dönsün çark. Nasılı masılı yok. Şu oğlan omuzlarımızla dönsün. Hakikaten çok kötü görünüyor durum ve dahi gidişat böyle dışarıdan uzaydan bakınca. Yapmayın kardeşlerim etmeyin kardeşlerim kendinize yazık (“İzleyicilerde sorun yok, duygularda bozukluk yok, bir tek organizasyonda sorun var” demişti ya Müslüm Baba hani, aynen öyle, yapmayın kardeşlerim jiletlemeyin kendiniz..
Giderim ben. İnsanlar iki çeşit bugün kafam bozuk neydi şu şarkı.
Beklenen Liste
Zeki Müren.
2007 yılının… nınınının
Kitabı: No One Belongs Here More Than You / Miranda July
Kitap Karakteri: Maureen Watson (Notes For A Case History / DL), Trurl & Klapaucius (Cyberiad / SL)
Twisti: Gelecekbilim Kongresi (Stanislaw Lem)
Filmi: Paris Je T’aime / Onlar bunlar
Dizisi: Psych
Dizi KarakteriGus (Psych)
Grubu: Yeah Yeah Yeahs
Klibi: Bob Sinclair – Together
Blogger’ı: Stephen Fry
(Yeni) Arkadaşı: S. Çağlar Onur
Arkadaşı Yahu neredeyse hepiniz! Yani gerçekten de, insan uzakta olunca değil de, uzağa giderken anlıyor bir nebze de olsa daha da asıl değerinizi. Gerçekten.
Çifti: Damlanur & Gürer
Olayı: Hollanda’ya kabulüm ve alakalı sonrası..
Ödülü: Parlar Vakfı ODTÜ Yılın Tezi Ödülü
Tatlısı: Elma payı (Apple Pie değil de, Appelpunt aslında, zira burada ikisi farklı şeyler)
Meyvesi: Mango
Yaslı gittik şen geldik, merhaba Fişek, biz geldik!
Deneme bir-ki!
Efendim, belki fark etmişsinizdir, birkaç gündür kepenkleri indirmiş idik. Sebebi de, ODTÜ bünyesinde varlığını sürdüren bu sayfaların, ODTÜ’den haklı olarak “vakit de geç oldu…” uyarısı alması ve akabinde kendisine yeni bir yuva bulma arayışına çıkması idi.
Sağolsun, Barış hemen kendi yerinden teklif etti, gönlümde tabii ki baba ocağı, nam-ı diğer Fişek Bilişim‘e konmak vardı ama şimdiye kadar her bilişimsel sorunumda yardımıma koştukları, bana mecazi ve literally kucak açtıkları için, bir sefer de onları rahatsız etmeden halledeyim şu işi diyordum. Dün akşam Barış’ın yerini ayarlarını filan kurcalarken sevgili cihan değer kraliçemin radarına yakalandık, o da heman patron’a pasladı bizi – hostinken sorunum da birkaç dakika içerisinde tarihin tozlu sayfaları arasında yerini aldı…
Duyduğum minnetle ısrarla www.emresururi.com yerine sururi.fisek.com.tr‘yi kullanmak istedim amma patron bu noktada da “kem küm”lerimi dinlemedi ve işte aynı kanalda, aynı saatte yerde karşınızdayım efendim.
Fişek Bilişim’e, baba ocağıma, Doruk ile Didem’e dijitalden analoğa mazimdeki katkıda bulundukları bütün o oylumlu yapıtaşları için: sağolun varolun!
işte geldim buradayım ben bu işte ustayım..
geldim de bu ne biçim bir kar be! yarın gece ankara’ya yolculuk teyy teyyyy!… poffidi..