Ben, Can, Xue (Sen TSzu gibi bir şey)

Bu yılki Nobeller çok verimli geçti, 3 Ekim perşembe günkü dönemin ilk fizik dersinde sınıfta yotta-, giga-, atto-, femto- vs. öneklerini konuşurken, femto-‘ya örnek olsun diye, “bizim arkadaşlar” (Alpan & Selçuk bu arada, ki Alpan’ı da görmeyeli tam yıl olacak, nereden biliyorum, çünkü bu aralar bu seneki YMF için toplanma zamanımız geliyor), “femtosaniye mertebeli lazerlerle çalışıyorlar, çünkü bilim.” (hassasiyet, yüksek çözünürlük, vs vs… fizik blogu değil zira burası), “onlar femto- mertebesinde çalışıyorlarsa (femto-: 10-15 bu arada), en ileri ultrasüperdüper yerlerde de 10-16, haydi bilemedin 10-17 olsun” dedim, sen misin bunu diyen! Tam da benim bunları söylediğim anlarda, Nobel komitesi bu yılın fizik ödülünü açıklamış: 90’lardan bu yana atto- (10-18) mertebesindeki çalışmalarından ötürü gökten üç Nobel düşmüş üç bilimbireyinin başına (bir nisan, bir birey; üç lisan üç insan; anjinsan toranaga).

Okumaya devam et “Ben, Can, Xue (Sen TSzu gibi bir şey)”

“bekleyişim zaferdi”

“bekleyişim zaferdi” diye başlayan bir şiir: aradım aradım bulamadım. Afşar Timuçin’in miydi diye baktım, yine bulamadım, onun yerine Oğuz Atay’ın “Unutulan”ı’nı okudum tekrardan. Neyse bakalım. Otel odasında bekliyorum vaktin gelmesini, buzdolabından son dakika aktaracaklarımı saymazsak hazır gibiyim. Gene klasik “ağırlık limitimi aştım mı acaba?” endişeleri. Geçen sefer “şimdiye kadar hep bir şekilde halloldu, artık bu sefer takılırsa da ne yapalım, onlara sayarım” diye düşünüyordum, şimdi de öyle düşünmeye çalışıyorum (eh işte… 8).

Okumaya devam et ““bekleyişim zaferdi””

Martha’s Foolish Ginger

Bugün -klişe tabirle- anılarda bir yolculuğa çıktım.

Bir haftadır Bilbao’dayım: ilk hafta düzenlediğimiz okulun koşturmacasıyla geçti, buradaki standard rutinimin biraz daha yoğun hali – gece 2’ye kadar çalışıp, sabah 7’de kalkış, süt kola puro kardeşliği, kodink, kodink… Okul çok şükür iyi geçti, 12-13 kadar öğrenci yüz yüze, 30 civarında çevrimiçi. Cuma günü bitti, bu hafta kişisel işler güçler.

Okumaya devam et “Martha’s Foolish Ginger”

Patrona tavsiye: Purson

Neredeyse 1 yıl olacak, bir türlü blog’a yazamadım, ne de çok severim halbuki. Geçenlerde Purson diye bir grup keşfettim, dinlerken dedim ki: “ah acaba patron bunlara give it a try vermiş midir?”, sonra dedim ki: “blog’a da çoktandır yazmadım, bir sürü şey geldi geçti gitti, bunu vesile yapsam ne iyi olur…” işte o günden 14 gün sonra buradayım. Patron dinlemiş midir acaba Purson’u? Böyle ona-şuna-buna benziyor gibi değil de, onu-şunu-bunu dinlemiş, etkilenmiş kategorisinde, o açıdan iyi.

Okumaya devam et “Patrona tavsiye: Purson”

…of man

25 years and my life is still
Tryin’ to get up that great big hill of hope
For a destination
I realized quickly when I knew I should
That the world was made up of this brotherhood of man
For whatever that means

4 Non Blondes – What’s Up?’dan detay…

Band of Brothers - BakNeO

(4 Non Blondes’un altına da ne gitti Band of Brothers, sormayın! 8P)

Okumaya devam et “…of man”