Halbuki öyle de emindim ki daha evvelden bu başlığı kullandığıma fakat şöyle bir arayınca bulamayıp şaşırdım. Hoşgeldin 2025!
Aralık ayı Bukowski’nin başlıkta dediği gibi, gümbür gümbür geçti. Bu seneki YMF (Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantıları) bizdeydi, onun hazırlıkları, kaygıları ile uğraştık ama çok şükür her şey yolunda gitti, sorunlar çözüldü, gayet başarılı bir organizasyon gerçekleştirdik, yüzümüzün akıyla sıramızı devrettik. Bu tabii işin organizasyonel kısmı, asıl olarak çok sevdiğim birçok insanla aynı çatı altında buluştuk, konuştuk, hasret giderdik. (YMF ile ilgili olarak bu sayfalardaki ilk giriş için bkz. “Güzel şeyler…” (12/10/2016))
YMF29 – 20 Aralık 2024 Hacettepe Üniversitesi
Bu sene akademik olarak gayet verimli geçti. Hayat da güzeldi (lokal hayattan bahsediyorum, globalde dünya kendisine çeki-düzen vermeli).
Barthes vaktiyle (S/Z’de) demişti ki “bir hadım hikayesi, bedeli ödenmeden anlatılamaz” (ya da öyle bir şey, ezberden yazıyorum). Şimdi tabii çok alakalı değil ama geçen gün Emekli Albay Emre S. Nişasta Paşa’ya cevap yazarken Sanat Güneşi’mizden bahsedince, aklıma düştü, yazmasam olmaz.
Lale Müldür, Peter, Paul and Mary’nin versiyonunu pikaba takıyor şiirine başlarken, o ritimde yazıyor ama ben spotify’dan Chantal Kreviazuk yorumunu açıyorum.