Bilmediğiniz üzere, bu yaz (13-19 Temmuz) İstanbul’da kristalografi üzerine bir haftalık bir okul düzenliyoruz. Tarih tanıdık gelmiş olabilir zira okulun son üç günü, bayramı tamamıyla kapsıyor. Bu ilk talihsizlik. Ama geriye gidelim:
Yaz okulları, gençlerin (genç: ~master, çokluk doktora) hem bir şeyler öğrenip, hem de başka ülkeleri görmelerini sağlayan (bir şeyler öğrendikleri için yol, konaklama ve katılım ücretleri projelerinden karşılanır) mükemmel bir akademik icattır; üstüne, sizlerle benzer konularda çalışan yaşıtınız bir dolu kafa çocukla da tanışmış olursunuz.
2009 yılının yazında, Hollanda’da çalışmakta iken, ertesi sene grubum olacak Bilbao takımının Lekeitio’da düzenledikleri bir yaz okuluna katılmıştım (bkz. Nergis Hanım’ın konuyla ilgili müthiş blog girişleri: 1, 2, 3). Yaz okulları rahat ortam olur ya, tatil, plaj, güneş, bu öyle değildi, otelimizin denize sıfır olmasına rağmen denizi ancak verilen 10 dakikalık aralarda terastan görebildik (Ece ile Bengü aşağıda kumlarda oynar iken 8). Sebebi de bu dünyada en saydığım insanlardan olan çok sevgili Mois! Mois’in yaz okulları da, grup çalışmaları da böyle görev aşkıyla dolu olur, saatlerce çalışalım ister, beklentileri hep en yüksektedir ama hep affeder (yaz okulları hariç). O sene işte öğrenci olarak katıldığım yaz okulunu sonraki senelerde Fransa’da, İspanya’da, Bulgaristan’da yaptık. Ben artık Türkiye’ye dönünce, bir de özellikle Bulgaristan’daki yaz okulunda beni ve öğrencileri krallar gibi ağırlayınca, bir tane de biz Türkiye’de düzenleyelim dedik, hazırlıklara başladık. İlkin Marmaris’te yapacaktık, sonra Marmaris uzak geldi (Balkanlardan otobüsle büyük kafile geliyor da), sonra zaten Marmaris’teki enstitü (ITAP) İstanbul’a taşındı, daha iyi oldu, sonra Tolga canımın için Birkandan hayatımızı kurtardı, İTÜ’den bize yer, yurt ayarladı, o sırada Avrupa ve Amerika’daki kristalografi dernekleri epey iyi maddi destekler verdi, hayat güzeldi.
30 öğrenci kayıt oldu, 6’sı tam para verdi, kalanlar yardım istedi, onlara da mümkün mertebe burs verdik, bugüne geldik. Geçen hafta son başvuran öğrencinin ardından bütçe hesabını tamamladım, açık çıktı – önce makul bir açık sandım, sonra daha da ince hesaplayınca atla deve olmasa da iri bir at olduğu bulundu, yutkundum, suratımı astım, sonra halime şükrettim, derdim bu olsun dedim, sonra Süheyla Hoca sağolsun, yine yardım elini uzattı, Hacettepe’den destek istiyoruz, bakalım hayırlısı, olmazsa da ne yapalım, ilahi kızılcık.
Tarihe gelince: dersler zaten haziranın ortasında bitiyor, İspanya’daki hocalar ondan sonra gelebiliyorlar, ama gel gör ki Ağustos’ta Avrupa’da kristalografi toplantısı (ECM) var, o dernekler de maddi destek için bir ay öncesi – bir ay sonrası aralığını yasak aralık ilan etmişler, mecburen Temmuz’un ortasını bulduk (istisna yapmaları için rica da ettik ama yok dediler), yoksa ben de biliyorum Ramazan, Şeker Bayramı, trafik, bilet bulunmaması…
Neyse, diyeceğim bunlar değildi, diyeceğim, insanın etrafında süper iyi insanlar olması çok güzel bir şey. En dertli anınızda bile teselli bulabiliyorsunuz, zaten akşam Ece ile servisten inmiş, eve dönerken durakta Serkan ile de karşılaşmak günün güzelliğine güzellik kattı, aaa saat 12:30 olmuş, artık yatmam lazım, sabah erken kalkacağım, bir de doğum günün kutlu olsun Hande. İyi geceler.
Sonuç? — Eee etrafınız güzel insanlarla çevrili olduğuna göre şimdi hala açığınız var mı, yok mu? Tarih aynı mı? Öğrenciler/hocalar gel(ebil)iyor mu?
Öyle bir girip geliştirmişsin ki sonuçta “süper insanlar” üzerinden daha iyi bir yere bağlayacaksın diye bekledim ama havamı aldım. 🙂
cliffhanger 8) — Kraliçem kıymetlim, sezonu cliffhanger ile bitirelim dedim. 8) Doğrusu ben de bilmiyorum, Hacettepe’ye işte yazdığım gibi bir son dakika “ya biz aslında…” başvurusu yaptık, çıkarsa davul zurna bayram, çıkmazsa da “borç yiğidin kamçısı”.. bakalım, bekliyoruz, ama söz, buradan duyuracağım iyi haber çıkarsa.. (twist olur mu dersin?)
öptüm kraliçe yanaklarından!
Başlıksız — Şimdi gördüm. Teşekkürler. Kolay gele.
iyi haber! — iyi haber! Bugün sağolsunlar, destek talebimizi Hacettepe’den onayladılar, nasıl rahatladım! 8) [gelsin adaklar.. 8)]