thank you for using me…

Sevdiğım bir repliktir, Wes Anderson’ın Darjeeling Limited’inden.

Burada saat 17.26 ve geldiğimden beri (2 Aralık yaklaşık olarak) üstünde uğraştığım hesap kitap alet edavat totoro lapseki yoyosunu tamamladım (ya da en azından ben öyle sanıyorum). Çok merak edenler için yazayım bari: Olası bir süpergrup — grup dönüşümünü Wyckoff pozisyon bölünmeleri çerçevesinde ele alıp, gerekli kriteryayı (as in leb-i derya) (proleterya da olabilir netekim, neden olmasın) gerçekleyip gerçeklemediğini kontrol eden ve bunun etrafında dönen dolaplar. Oldu mu, anladın mı sen, sana diyorum gözlüklü.

Neyse, işte günlerhaftalaraylardan sonra bir 40 dakikalık nefes aralığım oldu böylece de, sizlere (ey okuyucu) bir selam edeyim dedim (siz buradasınız, ben neredeyim?). Şairin de dediği gibi: Öptüm bay (as in tren – Zeki Müren diyalektiği).

Neyse, Sururi over and out (Dr. Skull Wory Zover). Oh ne de güzel Ramones dinlemekteyim bunları yazarkene bir yandan da…

“thank you for using me…” için 14 yorum

  1. Anladim — Anladim valla, ne gerek var ki boyle saldirgan sekilde yazmaya? Toledano Bros’un kitabinda var zaten onlarin hepsi. Ya da bir kismi.

  2. bu dediğin kişiye göre değişir.. — efendim, bahsettiğimiz şey düdük değil, zurna olup, bir non-konvekşınıl ekşinıl her türlü durumu ele alabilmekte, iki, sadece grup-sabgrup-grupsekiz olaylarıyla değil de, senin elindeki malzemenin atombolarının cinsleriyle (bunun rotweilerı var, kanişi var, pardon yani) aşina olabilmekte. ve abilerim ablalarım, savunmamın bu kısmında da, bir amaç olarak değil de, araç olabilmesini ön plana çıkarıp, pseudosymmetry (pseudo yerine abidik kullanmayı öneriyorum: abidiksimetri, abidikfankşın ve pseudo dino) arayışında her seferinde her aday için haydi koş fiş misali kitap açtıramazdık iş sizin dediğiniz gibi bile olsa idi, değil mi padawan? (si). Ha bir de madem bu kadar biliyordun, ne demeye her seferinde satrançta bana mars oluyordun dört göz, sorarlar adama sizin orada saat kaç, dünya kaç bucak (cevap veriyorum 3). Haydi, hayde, haydeeee! (düzenin 7 ceddine)

  3. habide — çok içlendim böyle el emeği göz nuru çalışmama dil uzatmanıza (bir de bu, sonradan aklıma geldi). Burada 230 zuzay grubunun kendi aralarındaki transformasyonlarından bahsediyoruz, belli bir zuzay grubundaki yapının wyckofflarından değil yaw! alakalı iki zuzay grubu (zpacegroup) aldığında bile -hemen her zaman- geçişi gerçekleyen birden çok transformasyon, her transformasyona da karşılık gelen farklı wyckoff splittingler (deceptacon) var, meydan larousse’a yazsan sığdıramazsın (sen). yani kandırmışlar seni, gençliğinle oynamışlar (bkz: kentimle oynuyorum (ve malesef şaka değil).

  4. Başlıksız — ben de gözlüklüyüm ama bi halt anlamadım, bu da sana kapak olsun. hıh…

  5. Başlıksız — Dediklerin iyi gibi ammaa, bişi anlamadım. Bari Lost’u açıklayacak mı bu yaptıkların onu söyle?

    Ha bir de Laibach İstiklal Marşını coverlamış.

  6. Cvp: Laibach, Istiklal Marsi — Efendim, darisi Prussian Blue, Mehter Marsinin basina (marsimiz marsandiz, mar-san-diiiiiizzz (aka birkiucdortbasliyor,hemensimdibasliyor)).

    Beni zaten bir tek Turan anlamisti, o da yanlis anlamisti, onu kacirdim zahir.. (don’t go don’t go bebu don’t go).

    boyleykene boyle iste efendim, opcukler bopcukler.

  7. Kıllık, kılık, vs. — Ben kıllık olsun diye yazmıştım zaten, niye bu kadar sinirlendiniz yahu birden. Tamam tamam laf etmiyorum bir daha gruplarınıza da orgy’lerinize.

    Şaka maka ne menem bir şeydir yahu bu space group olayı (Uzay Grubu; Uzay Yolu’nun porno versiyonu). Yani iki atomu evirip çevirmek, bilemedin iki üç tane relation (akrabalık) yazmak ne kadar zor olabilir diyorum ama Bilbao olmasa, Isotropy olmasa bu camiada herkes intihar eder valla.

  8. ya da — benim aklimdaki imaj daha cok boyle bir sey idi:

    artik kim kimdir, siz bilingen..

  9. Bu arada — Valla gözleri en bozuk olan benim, topsakalım da var, o karakteri ben istiyorum. Artık keltoş hanginiz olursunuz bilemiycem.

  10. aşk üçlemesi — yahu bu koyduğun fotoğrafta aşk üçlemesi yok mu?
    kırbaç mırbaç, evlerden ırak :p
    🙂

  11. we are the triplets, the baby triplets — eh, kisilerden biri Lou Salome olunca, ucleme az kalmakta (tarihcilerin dedikoducusuyum). Nietzsche de o pos biyiklariyla az genc kizin gonlune dusmemistir herhalde.. 8)

  12. ayrica – under pressure — ayrica nietzsche ile freddie mercury’nin benzerligine dikkat cekerim(g).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir