Sims’in “Cast Away” eklentisi çıkmış ama Bengü’nün de dediği gibi, “bir 5 yıl, daha da doğrusu 2 yıl geç kaldılar”.. Nitekim, bilindiği üzere 5 senedir Sims’i, son iki senedir de bizzat Sims 2’yi gerçek hayata uyarlamaya çalışıyoruz ve ne yazık ki halen “rosebud” hilesinin bu hayattaki muadilini keşfedemedim.
Gelelim ofisim eklentimize. Biraz garip olarak, geçen haftaya kadar, ben, hocam ve diğer postdoc Andy hocamın odasını paylaşıyorduk. Öyle pek ateşli tartışmalar, görüşmeler, gelişmeler filan beklemeyin, çoğu kez bir günaydın, akşam bibi, hepsi o kadar ama hakikaten verimli geçiyor. Sanırım ileride hoca moca bir şey olabilirsem asistanlarımdan da aynı şeyi isteyeceğim – ya da daha insaflı olup ilk üç ay boyunca mesela, yine mesela haftada üç gün sabahtan akşama benim ofiste geçirme zorunluluğu getireceğim… Korkunş görünüyor ama müthiş bir motivasyon sağlıyor. Hocanın ofisi yeterince büyüktü belki ama üç kişi olunca, ben de en son gelen üçüncü kişi olunca aşağıdaki resimde gördüğünüz masanın, size en yakın ucunda konuşlanıyordum:
Geçen hafta sonunda yeni ofis alanıma taşındım. Denize (göle) nazır, nefis bir şey (maşallah):
Görüldüğü üzere semi/pseudo-kübikıllar şeklinde yaşayıp gidiyoruz. Ortam daha çok kütüphaneyi andırıyor. Güzel, yorulunca/sıkılınca acaip rahat, alienware koltuğuma yüklenip, ellerimi başımın arkasında kavuşturup, suyu seyre dalıyorum. Hayat güzel, çok şükür, hamd olsun. (amin 8)
Başlıksız — sevgili kardesim…
uzaklıktan dolayı gelip goremedigim yeni yuvaniz ve senin calisma ortamini ancak zaman bulup ekledigin fotograflara bakarak taniyorum.
masada duran cay muhtemelen sana ait.
bir ayarlasam kendimi de o cayi beraber icsek.
bu arada camlarda perde olmadigini gordum 🙂