Jonathan Ames, Extra Man; Murakamisss

bkz..

Murakamisss

Jonathan Ames, Extra Man

Ben:
– Eyoo, Extra Man gelmiş!

Ben:
– ama ama Banks’in Excession’ı?..

bunun üzerine Ben:
– Bekler o.

“Jonathan Ames, Extra Man; Murakamisss” için 12 yorum

  1. subject — “subject: gay men”. Tebrik ediyoruz böyle bir subject yazan kişiyi… 🙂

  2. geyman — Valla bana pek anormal gelmedi, yalan değil sonuçta. Misal kütüphanemizdeki “Gay Men – Fiction” konulu kipatlar:
    gay men -- fiction

    male friendship -- fiction

    hayli akademik anlayacağınız. Ayrıca takdir ettim, Bilge Karasu genelde çok üstü kapalı yazar, ima bile etmez çoğu zaman ama bilen de bilmiş demek ki.. bir de hiçbir zaman “ve” bağlacını kullanmamış olması var.

  3. Male friendship — “Male friendship”in anlamı peki? Satırarası anlamı var mı yani, merak ettim.

  4. Başlıksız — Aklıma heman Cemal Süreya’nın “Dostluklar İçin Düzyazı” şiiri geldi fakat o kadar da alakalı değil. Efendim, entelektüel erkekler arasındaki dostluklar tadından yenmeyen dostluklardır zannımca. Yani, FKK’m var diye gösteriş yapmayayım diyorum ama.. 8)

  5. Kütüphane arayüzü — Bu arada bizim kütüphane kataloğunun arayüzü mü değişmiş?

  6. Araphane kütüpyüzü — Uyanın da let’s go fishing efenim, acaip hayırlı bir iş yapıp, epey kaliteli bir arayüze geçtiler..

  7. Bizim — Bu arada bizim kütüphane de artık benim değil ya; vurgulamaktan sıkıldım ama hala alışmadım böyle şeylere…

  8. Fazladan bir yorum — Kitap listenizde ismi geçen “Tünel” romanını alıp okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. Bir yönüyle (biraz uzak olabilir) “Aylak Adam”ı anımsattı bana. Bunun üzerine yine listenizdeki “Fazladan Bir Adam”ı da aldım ve henüz başlayamadım okumaya ama göz gezdirdiğim kadarıyla o da güzel bir kitaba benziyor. Aklımda Murakami’nin bir kitabını alıp okumak var fakat erteliyorum nedense. Yazarın isminden olabilir belki bu durum:) “Dance Dance Dance”ın kapağı bir film afişine çok benziyor, filmi var mıdır diye düşünüyorum, düşündüm. Arama yaptım ve bulamadım. Yine aynı şekilde “The Wind-Up Bird Chronicle” sanki böyle bir film vardı arşivimde diyorum kendi kendime, ardından arşivimi tarıyorum sonuç olarak da içerisinde “Chronicle veya Chronicles” geçen filmlere rastlıyorum, rastladım.

    -Film afişine benzeyen bir kapağa sahip olan bir kitabın filmi olmayabilir.
    -Her “Chronicle” kelimesi geçen film, “The Wind-Up Bird Chronicle” olmayabilir.
    -Yazarının isminin kulağa hoş gelmemesi, eserinin de hoş olmayacağı anlamına gelmeyebilir.
    -Bu yorumda bir şeyler eksik ama neler?

  9. Cvp: Fazladan bir yorum — Merhaba Seyfettin;

    Murakami’nin “The Wind-Up Bird Chronicle”ı her okumayı seven Türk gencinin mutlaka okuması gereken bir kitap – Türkçe’ye de çevrilmiş, “Zemberekkuşu Güncesi” adıyla olması lazım. Murakami’nin kısa bir hikayesi (ki, hakikaten iyi bir hikayedir) olan Tony Takitani (İngilizce’n varsa http://www.macobo.com/essays/epdf/MURAKAMI,%20Haruki%20-%20Tony%20Takitani.pdf adresinden hikayeye erişebilirsin) filme aktarılmıştı. Hatta o zamanlar filmin minimalist olmasından yola çıkıp gazetelerde “Minimalist Japon yazar Haruki Murakami’nin…” şeklinde girişler yer almıştı (Murakami birçok şey olmasına karşın, hiç-mi-hiç minimalist değildir). Bunun dışında Haibane-Renmei adındaki bir anime Murakami’nin Hard-Boiled Wonderland and the End of the World’ü ile Kafka on the Shore’unda anlatılan “dünya”yı andıran bir yerde geçmekte. Dance dance dance’in kapağı hakikaten film kapağına benziyor, işin ilginci, oradaki karakterlerden biri meşhur bir film artisti (/irrelevant aslında). Ama evvelden de belirttiğim üzere, WSC, D3 ve KotS pek de iyi sayılamayacak kitaplarıydı Murakami’nin…

    Bu yorumda cevap eksikti, umarım o kısmı da ben sağlayabilmişimdir. 8)

    Sevgilerle,
    emre s.t.

  10. Cvp: Bizim — “Bu arada bizim kütüphane” Turan, hala sizin kütüphane:

    Can I still use the Library after graduating?

    Yes, you will be free to use all printed and electronic materials in the Library and to get photocopy from books/periodicals but you can not borrow any materials.

    Aynı yerde bir de şu soru/cevap var, senin İngilizce’n yetmez, ben aydınlatayım:

    I’m a research assistant in another University. How can I borrow books in your library?

    You may borrow up to 3 books with a Book Request Form approved by an ILL librarian in your University.

    yani, diyor ki, başka bir üniversitede bir asistansan (bkz: sen), sizin kütüphanede hasta bir kütüphaneciden onay alıp, ODTÜ kütüphanesinden kitap alabilirsin.

    (bir de, yeni bir giriş olarak yazacaktım, bekleyemedim, dayanamadım, buracığa yazıyorum: Crass – P.Envy / son zamanlarda dinlediğim en müthiş albümlerden biri (Albümün ismindeki P.’yi açık yazmıyorum zira, bu girişle de birleşip bana ve psikanalizime yol, su, köprü olarak geri gelebilir)).

  11. Tony Takitani — Evet. Gerçekten çok güzel bir cevap olmuş. Teşekkür ederim. İngilizce düzeyim çok iyi olmasa da çok da kötü sayılmaz sanırım (“sanırım”ın altı çizili, anahtar kelime çünkü). Biraz sözlükten yardım alarak okuyabileceğimi düşünüyorum bu öyküyü. Filminin altyazısının olduğunu gördüm ve filmi indirmeye başladım. Yarınki stajim yorucu geçmezse, (elli çocukla acemi bir öğretmen adayı bir sınıfta olunca akla hayale gelmez şeyler oluyor)filmini de izleyebilirim yarın akşam.

    Crass P. Evny albümünü de merak etmedim değil. Dikkat çeken bir albüm ismi. Onu da kullandığım download programına ekleyiverdim.

    Cevap için “teşekkürler again!” (Tırnak içindeki formatı da sizden kullandım, kusura bakmazsınız artık):)

  12. Öykü ve Film ve Murakami — Murakami’nin öyküsünü (Tony Takitani) okuduktan sonra filmi de izledim. Film bir okuyucunun sesi ve görüntüler eşliğinde sürüp gidiyor. Bazı zamanlarda da karakterler konuşuyorlar, konuşmaya başlıyorlar. Öyküyü beğendim ve artık bir Murakami kitabı alıp okumak farz oldu. Öyküde geçen ve çok sevdiğim bir cümle: “Shozaburo Takitani was not well suited to being a father, and Tony Takitani was not well suited to being a son.” Evet çok basit bir cümle gibi görülüyor öyle değil mi? Aynı: “Tony Takitani’s real name was really that: Tony Takitani.” cümlesinde olduğu gibi.

    Bundan iki önceki girdiye az önce yazmış olduğum yorum bir blog girdisi gibi oldu. Yazdıklarımı düşününce böyle bir sonuca vardım. Nedense, kötü oldum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir