(Şaka, şaka, başlığa bakıp da, gene İngilizce yazacağımı sanmayın! 8)
Beni şahsen tanıyanlardansanız eğer, çok büyük ihtimalle Barış’la da tanışıyorsunuzdur. Barış, “Emre’nin Bengü’den ve Ece’den bile daha çok görüştüğü kişi kim?” sorusunun cevabı olup, 4 senede kopmaz bir dostluğu vücuda getirdiğimiz bir kişi. Eğer IT Crowd seyredenlerdenseniz ve Barış’la beni Roy ve Moss’a benzetirseniz, çok da yanılmış olmazsınız. Hesapta bölümün bilgisayar koordinatörü ben olsam da, iş donanım veya linüks olduğunda ve daha pek çok konuda ya muhatabımı doğrudan Barış’a havale ederim ya da, bir nevi Barış programının arayüzlüğünü yaparım. 8)
Son derece kafa, hayli kültürel-entellektüel, tanıdığım en usta şöför (sanırım bir tek onun kullandığı arabada olunca yol boyunca kol bilmemnesine yapışmıyorum), konusunda fizik dediğimiz şu alemde 10 kaplan gücünde, güleryüzlü ve candan ve içten ve İtalyanca bilen bu arkadaşımla 3 gündür ayrı düştük (15 günlüğüne İtalya’ya gitti) ve daha şimdiden yokluğunu çekiyorum.
Efe, Barış ve ben yıllarca Voltran’ı oluşturduysak da, Efe şimdi uzakta, ben de seneye buralarda olmayacağım ama belki gün gelir, abidik gubidik bir üniversitenin fizik ya da dizi tarihi benzeri bir adı olan bir bölümünde yine buluşuruz, gene coşarız.
Öyle bir yazmışım ki, NilKaraibrahimgil (bibigil) şarkısının sözlerini okuyor gibi hissettim kendimi. 8)
hmm… — Cok duygulandım bak simdi… gercekten bak…
Unutmadan, su anda hafiften Emre bey sponsorlugundaki bloguma
Italya girisi yazmaya basliyorum, beklerim…
Italya’ya Turkce klavye ihrac edicem ben bu gidisle.
JD & Turk (1)
JD & Turk (2)
JD & Turk: Guy Love