Thalassophobia, deniz korkusuna verilen isimmiş. Bende yok o kadar ama potansiyel var. Şöyle bir şey:
internette amme malı olmuş, pinterest’ten bir yerden aparttım ben de, kaynak filan veremiyorum o yüzden. Ama mesela bu var bir de:
Geçen sene temmuzda, cermodern’deki “Hacettepe: Yarın Dünden Kurulur” sergisinden (Bedri Rahmi Eyüboğlu Retrospektifi ile yan yana sunuluyordu) — Edward Hopper’ın Benzin İstasyonu’na ilk görüşte nasıl vurulmuştum, yazmıştım vaktiyle, mesela aynı minvalde şöyle bir eser de vardı:
Bir tane eser daha vardı aynı sergide, onu da beğendik, hatta o kadar beğendik ki, ressamıyla üçüncü bir kişi üzerinden iletişime geçtik, “eserinizi çok beğendik, x kadar bütçemiz var, asıl eseri değil de, yapım aşamasında ürettiğiniz taslaklardan/eskizlerden birini almayı çok isteriz…” dedik, o da sağolsun, eskizlerinin mevcut olduğunu, 5(10?)x karşılığında verebileceğini belirtmiş, kariyerinde başarılar dileyip, sevgiyle ayrılmıştık muhabbetten… 8)
Ben ortaokuldaydım, orta II. Adını hatırlayamadığım, biraz fazla iyi kalpli bir Türkçe/Edebiyat hocamız vardı, bir gün kendinden beklemediğim bir şekilde Bedri Rahmi’den “Seni düşünürken…” şiirini okuyuvermişti, şiiri ilk o zaman duyup, aklıma kazımıştım. O da vardı işte retrospektifte:
(şimdi notlarımdan bulurken şiirin tamamının olmadığını gördüm, eksik hatırlamışım demek ki… ne gam! 8)
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanarSeni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarımSeni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bir tane de güzeller güzeli bir deniz kızı ile bitirelim (hesapta niyetim Joana Vasconcelos’u anlatmaktı, anılar override etti, akıbet de güzel oldu ama hani! 8)
Bir şey daha diyecektim sanki… Başak ve Alpan’la karşılaşmamızı mı?.. Bilemedim (ama ne güzel tesadüftü o da öyle, hani! 8). Bildim, şuydu o kadar yazdıktan sonra Bahar’ın geçen gün tekrardan gönderdiği tweetos:
Ya ne sanatsal girişlerle doldu burası, içim kıyıldı hakikaten, Joana filan beklesin bir müddet, offf! Vıcık vıcık sanat.
Susan Sarandon mı o?