“TomWaits-NickCave-LeonardCohen-LouReed” derdim İTÜ’de dışarıdaki çimenlerin orada otururken ne dinlediğimi sorduklarında, ve eklerdım: “Aslında hepsi aynı ya!”
Benzer bır sınıflandırmam daha vardı, baktım şimdi blog’a, 2006 yılında lafını etmıişim. Öyle ahım şahım bir şey değil: resımde Edward Hopper, edebıyatta Raymond Carver, müzikte Tom Waits’in ilk dönemleri. Geçen gün Rotterdam’daki Edward Hopper sergisine arkadaşları davet ettiğim mail’e bir de sinemada Jim Jarmusch’un ilk filmleri diye ekleme yaptım.
Evet, Edward Hopper ve çağdaşları bir süreliğine Rotterdam’daki Kunsthal’e geldıler, dün -ne kadar da uzak bır zaman gibi geliyor halbuki şimdi- Deniz, Georgına ve ben gittik.
Hopper’ın 12 eseri sergileniyordu:
South Carolina Morning | Railroad Crossing | New York Interior | Self Portrait
Seven A.M. | Railroad Sunset | Italian Quarter | Tall Masts
Light at two lights | East Side Interior | The Balcony | Night Shadows
Sergideki Hopperlar bunlardı işte. Çağdaşlarına biraz burun kıvırmakla birlikte, bir kısmının hakkını da verdim ama onları da yarın ekleyeyim bu girişe – yatma vaktim gelmiş bile… Yarın, yeni bir gün…
-Ertesi gün-
Hopper’ın çağdaşları arasından beğendiklerim de şu eserlerdi:
Alfred Stieglitz – City of Ambition | Margaret Bourke-White – Lousville Flood
Everett Shinn – Revue | John Sloan – Backyards, Greenwich Village
Raphael Soyer – Office Girls | Thomas Hart Benton – Poker Night (from A Streetcar Named Desire)
John Steuart Curry – The Flying Codonas | Stuart Davis – House and Street
Charles Sheeler – River Rouge Plant | Lyonel Feininger – Gelmeroda VIII
Florine Stettheimer – Sun | Stanton Macdonald-Wright – Oriental
John Marin – Wave on Rock | Oscar Bluemner – Last Evening of the Year
Louis Lozowick – New York | Earl Horter – The Chrysler Building Under Construction
John Sloan – Before Her Makers and Her Judge (nette bulamadım resmini)
Ralston Crawford – Third Avenue Elevated
Bu tabloları/fotoğrafları gezdikten sonra binadaki diğer sergilere de gittik. Bir tanesi 1800’lerde Den Haag (Lahey) ve çevresindeki hayata odaklanmış tablolardan oluşuyordu. Orada, Vermeer’in çok sevdiğim bir tablosunu andıran şu tabloyla karşılaştım:
Christoffel Bisschop – Zonnerschijn in huis en hart
Bu, hiç değilse, Vermeer’inkine nazaran daha iyimserdi (Zonnerschijn in huis en hart – Sunshine in the house and heart – Evdeki ve kalpteki gün ışığı)
O sergi de bitince, iki sergi daha kalıyordu geriye – Jacob Holdt, American Pictures 1970-75 ile, Vanessa Williams’ın Sweet Nothings’i…
Onlara da akşama vakit/kafam olursa değinirim elbet (dün konsolosluğa gereken sağlık raporunun içeriğini iyice açıklamalarını rica eden bir e-mail göndermiştim, ona cevap bekliyorum da – buralarda o tür şeylere pek gerek duyulmadığı için kimsenin net bir fikri yok, yani bizdeki gibi “Tam Teşekküllü Hastaneden Alınacak Kurul Raporu” gibi bir şey yok, bilinmiyor..).