– Doğrusunu istersen pek bilmem orasını Sokrates, ama insanların alışveriş işlerinde olsa gerek.
– Evet, dediğin doğru belki; ama gel üşenme de bu işi inceleyelim. Böylece düzene giren insanların nasıl yaşayacaklarını düşünelim önce, onlar ekmeklerini, şaraplarını, yiyeceklerini, kunduralarını yapacaklar; evlerini kuracaklar, yazın çoğu zaman çıplak, yalınayak, kışın da üstlerine, ayaklarına bir şeyler giyip çalışacaklar. Arpadan, buğdaydan yapacakları unları kâh pişirip, kâh yoğurup güzel çörekler, ekmekler hazırlayacaklar. Yanlarına serdikleri hasırların, temiz yaprakların üzerine dizecekleri bu ekmek ve çörekleri sarmaşık, mersin yaprakları üzerine uzanıp, çocuklarıyla beraber keyifle yiyecekler; üstüne de şaraplarını içecekler. Aç kalmaktan, savaştan çekindikleri için de gelirleri ölçüsünde çocuk yetiştirecekler, değil mi?
Glaukon söze karıştı:
– Görüyorum ki, sen de insanlara kuru ekmekle ziyafet çekiyorsun.
– Haklısın, Glaukon, dedim; unutmuşum. Tabii onların tuz, zeytin, peynir gibi katıkları da olacak. Soğanla, lahanayla köy yemekleri de pişirecekler. Önlerine incir, nohut, bakla gibi çerezler de koyacağız. Bir yandan mersin yemişiyle palamudu küle gömecekler, bir yandan da azar azar içecekler. Barış ve sağlık içinde böyle tabii bir yaşayıştan sonra, ihtiyarlayıp ölecekler (kötü kalpli ninjalar). Ölünce de (kurtlar etlerini yerken "şiiişt!" diye bir ses çıkarıyorlardı, korkunç bir sesti, hayatınızda hiç böyle bir ses duymamışsınızdır / yanılıyorsunuz, çok duydum, eski polisler buna "azrail’in sesi" derler), aynı yaşayışı çocukları sürdürüp gidecek.
Platon, Devlet, İş Bankası Yay. çeviri:SE – MAC, ikinci kitap, 372. kısım.
Demek ki neymiş? Tuz, zeytin, peynir; soğan, lahana; incir, nohut, bakla; mersin yemişi ile palamut… Daha ne istiyorsunuz! (Schopi de böyle demekle birlikte o Hindulardan aktarmalarda…)
😛
Daha ne olsun! — Yav daha ne olsun ki hakkaten de? Ha, cikolata ne bilmiyor tabii Sokrates, simdi yasasa o listeye bir de cikolatayi eklerdi. Bir de lahana yerine baska bir sebze almali, daha tadi tuzu yerinde bir sey…mesela kabak olabilir. Yetmez mi?