evet, ayyynen öyle:
- Hemen her eski Doğu Bloğu ülkesi insanını sevsem de Polonyalıları daha bir seviyorum (onları Çekler ve Macarlar takip ediyor, en son Romanyalılar geliyor ama onları da seviyorum tabii ki! (only slightly, only slightly less than I used to, my love…))
- Balık etinden biraz hallice bayanları ayrıca seviyorum. (şimdi bunu okuyunca “bu adam niye böyle bir şey yazdı, manyadı mı, kulağına yoksa o gün nehir suyu mu kaçtı?” filan diyecekler için, alaka kuracaklar için, geliyor: koca bir aşk olsun! yok, hakikaten ne kötü bir niyetim, ne gizli bir hedefim, aklıma geldi öylesine, yok içimde kötülük – çok sevimli ve tatlı buluyorum genellikle de yazacaktım, böyle tek tipleştiririm, kırıcı olurum filan diye yazmadım)
- Saniye kadrajı sürekli hareket halinde olan (yani böyle tık tık atlamadan vrrrrrnnn diye dönüveren) saatleri severim bir de mesela.
- Konik ahşap büyük düğmelerle onların takılı olduğu paltoları (çoban mı deniyordu, gocuk mu, böyle burberry havası vardır içindeki astar ekosedir filan çoğunlukla. (resim aradım, en yakın sonuçlara “çoban düğme” diyerek ulaştım ama tam aklımdakilerden olmadığından koymuyorum buraya, hani bunların ilikleri de böyle deri kayıştandır, öyle kocaman düğmeleri diyorum)
- Berberlerin sıcak, insanı her nasılsa evinde gibi hissettirip gevşeten kokusu (özellikle de yüzünüzde ılık havluyla nerede olduğunuzu bir anlığına unuttuğunuzda, öyle dorothy gibi)
- Filmlerde kahramanlar bir yerden uzak bir yere giderken, harita üzerinde bunların çizgilerin artması ve bir köşede de bunların giderlerken görüntülenmesi (mesela Indiana Jones’larda vardır bundan).
- Musluk sularının içilebilir olmaları.
- Mikrodalgada mısır patlatıp da akımı kestikten sonra (yani çalışmasını durdurduktan sonra demek istiyorum), mısırların birbirlerini patlatmaya devam etmeleri.
işte bu küçük liste de kendi kendime doğum günü hediyemdi, iyi ki doğmuşum, lay lay lom! Yatayım ben artık, yarın yine 9’dan 19.00’a ders var, seminers vars, şaka gibi (ama değil).
Bengü’yle Fransa’da çekilmiş bir resmimiz
(bu arada ne çok severim Vivement Dimenche’ı! anısı bile vardır)
bere — These are the few of my favorite things.
Hepi borttey. 🙂
lalalala lalalalala… — Girls in white dresses with blue satin sashes,
snowflakes that stay on my nose and eyelashes,
silver white winters that melt into springs,
these are a few of my favorite things.
Ah sen yok musun? (var misin yoksuuuun)
Bugun Polonyali bir arkadasim oldu, Futurama tekrar basladi, senden ve pek cok dearlardan mesaj/yorum/seysiler aldim, cok guzel hediyeler bunlar — la la la I feel lovely…
Diğer küçük şeyler — Bir alıntıyı italik olarak yazarken, alıntıda italik yazılması gereken sözcükleri düz yazmak.
başka bir de: — Giderek kısılarak (fade out) biten şarkılar.