Gecenin bir (01:11) vakti bunlari yaziyorum okuldan odunc aldigim Ispanyol klavyeli ¡Mac PowerBook G4 ile!. Cok sukur keyfim yerinde, artik ne kadar olabilirse. Guzel bir ev buldum, bugun son burokratik islemi de tamamladim (oturma izni karti basvurusu). Aksam yemegi olarak pizza yedim, simdi de kola ile cips tukettim, aksam Life in Mars’in bir bolumunu daha izledim, Neslihan ile Brian’la artik ayni ulkede olmadigimizi bir kez daha fark ettim. Ece’ye Skype’da webcam’den iyi geceler diledim her aksamki gibi, sonrasinda da Bengu’yle yazistik gunun olaylari hakkinda. Artik geri saymaya basladik, Canakkale’den gectik, bugun Bursa. Safak yaklasiyor insallah. Artik yatayim ben. Keyfim yerinde yani, Ece ile Bengu’ye de kavusunca tam olacak… Ah bir o gun gelse…
Yazarim yine, pek yazasim yok ama blogu oyle karanlik, kasvetli birakmak istemedim, son girislerin hepsi de kaygili, sikintili seylerdi, soyle biraz acik mavilik katayim istedim. Bilbao’dan selamlar!
Başlıksız — well our dear Emre, you are indeed not in the same country with us, since it is 28degrees here and we got robbed of our biscuits by white-faced-capuchins. Hang on there, time passes by it self.love and dikke kusjes…