belki bilir, belki bilmezsiniz ama, vaktiyle (1966) gercek Paul McCartney’nin olup de, yerine bir benzerinin kondugu komplo teorisi atilmis(ti) ortaya (detay icin misal bkz: Paul is dead). Tarihte (by “tarih” I mean “sanat”) pek cok ornegi var bunun, simdi buracikta ha deyince aklima gelenler Zenda Mahkumu, Double Star, Demir Maskeli Adam, The Prince and the Pauper, Kagemusha. Simdi niye bunlari yaziyorum, efendim, az evvel Sunday Bloody Sunday’i dinledim. Ne zaman dinlesem iki turlu huzne gark eyler beni, oncelikle tabii anlattigi hadiseden oturu, ama bir de bu kadar iyi bir gruba nasil da yazik oldugundan… Yani ne olurdu Bono boylesine laylaylomasso$ieytidpress olagelmeseydi. Sanirim, 1990larda oluverdi de yerine baska bir Orange County evladini (tikilik manasinda, yoksa tabii ki akla getirdigi diger seyden degil) alageldiler. Yatiracaksin falakaya, yer misin yemez misin boylesini. Ayiptir, yaziktir yaw.
ne diyordum, hah pop! goes my heart…
gelen yogun istek uzerine, bu sabahki menum:
6. sarki olan “We got the beat” dahil/kadar olmak uzere (Hollandacasi t/m : tot/met) The Go-Go’s, “Beauty and the Beat” albumu.
George Harrison – I’ve got my mind set on you
Paul McCartney – Hope of Deliverence
Queen – Spread your wings
Tom Petty and the Heartbreakers – Best of everything
Stevie Wonder – I Believe (when I fall in love)
Pink Grease – Remember Forever
U2 – Sunday Bloody Sunday
hayli uyumlu bir listedir, gecisken danone vesaire, tavsiye ederim bos vaktiniz ve arsiviniz veya internet erisiminiz varsa efendim.
ha bir de YENI YILINIZ KUTLU OLSUN! (sizlere bizlere eski yil sona erdi yepyeni bir yil geldi)
2000’e girisinizi hatirliyor musunuz? 10 yil oldu, ne haber? 8P