…samimi söylüyorum, Liu o şekilde gittikten sonra bir daha Turandot’un yüzüne dahi bakmazdım. (depreşti yine. tamamıyla unutmuştum Liu meselesini, şimdi millet "aaaa!" deyince (Tu, che di gel sei cinta) kendime geldim, hatırladım. istemem, eksik olsun öyle prenses). Tü sana!
Sonradan edit(ler):
Fotoğraf: Malin Arnesson (imiş)
bu fotoğrafı etkileyici bulduysanız, bir de kaynağına bakın. Hayran kaldım.. (Turandot’u ilgili fotoğrafta canlandıran kraliçe İsveç-Amerikan ortak yapımı Erika Sunnegårdh imiş. Kişisel web sayfası http://www.erikasunnegardh.com/ adresinde ama siz hemen oradan başka bir iç linke geçin, çok korkunç (hayat dolu?) bir fotoğrafını koymuş giriş sayfasına.. (mesela biyografisindeki ikinci resim için ölünmese bile, bayılınmasa bile derinden bir ah çekilebilir. Bir de tabii Ute Lemper’i tam da bu noktada anmazsak olmaz.)
? — Kimler söylüyor?
lala — Maria Callas’la ibişi (artık her kimse). Amcayı beğenmedim. yani kimdi hatırlamıyorum benim severek dinlediğim versiyonda (sen bilirsin bilsen.. EMI’dir herhalde, aklıma Jose Carreras geliyor ama kontrol etmeyeceğim) Calaf bir giriş yapardı “Principessa di morte!”ye yani böyle dinlerken sanırsın Turandot’un ağzını burnunu kırıyor bir yandan söylerken, o kadar süperdi. Bu uyuşuk uyuşuk mır mır yaptı, kırdım puanlarını. Bir de, ondan bağımsız, ardından yılış yılış “L’Amore vidi vidi” yapmıyorlar mı, çiftemle giresim geliyor. Bir ona bir buna… Yılışlar ne olacak. Daha Liu soğumamış (kurumamış yazmıştım, sildim bu arada 8), oracıkta yatıyor…
Callas — Callas’ı da sevmem ben bu arada (o da bana bayılmazdı pek sağlığında, karşılıklı yani hissettiklerimiz).
EMI — :))))
Ben çekmişsem veya ripmişsem Jose Carreras’tır.
japonica — Otello ve Tosca’nınkileri çok beğendim, hatta Otello-İstanbul’u buradan yürütmüş – pardon, “esinlenmiş” – olabilirler, çok benzemiş. Yukarıdaki Turandot da ilginç görünüyor da o halk çok ibiş olmuş.
ve de… — “Tristan und Isolde”den son fotoda da sanki Jedi’lar ışın kılıçlarını çıkarmış gibi. 🙂
acta scandavica — Efendim, o kadar kanı sizin üzerinize sıçratacak olsalardı, siz de laylon yağmurluk giyip, iplerini büzü büzüverirdiniz kanımca. Ayrıca düşünmedim de değil: Liu bıçağı herhalde tazyik damarına sokup, oradan buraya başı kopmuş tavuk misali, içine mentos atılmış kan kolası misali, fıskiye misali koşup duruyor, “ölüyormmm öğlüyorrrrmmmm” deyu deyu herkese şöyle bir sarılıyor düşmeden evvel (acil kanamalı bir fışkırtman için tıpa aranıyor). Bir adi komik şey daha söyleyeyim sonra övgü düzeyim. Önce komik olan: Turandothson. Sonra da övgü: Hakikaten seyretmek lazım bunları yaw… Sen nezman gideceksin İskandinavya’ya, biletleri ayarlayalım böyle sosyetik kültürel entel kokoş bir çıkartma yapalım (birikti mi millerin Ande Teyze? 8)
resimlerrrrr — “Tristan und Isolde” değil o yaw, bilakis, “Highlander: Endgame”.
Ya, bunu da yapmayayım diyordum ama çok güldüm, dayanamayorum, yapacağım. Önce resmimizi alalım (oynat Uğurcuğum):
Bu da Malin Arnesson (imiş)
1. Hani işte resimlerin yanına, hangi sahneden olduğu anlaşılsın diye o sırada söylenmekte olan şarkıyı yazarlar ya, işte buna da o kısma şunun yazıldığını düşleyin (düşlemeyin aslında hakikaten çok ayıp, böyle ortaokul ergeni esprisi kalitesinde çok yaşayayım, neyse): “Şimdi kaka yapıyorum, Calaf, git sonra gel..” (Calaf’ın düşüncelerini okuyacak olursak da:
“Nefes… ala.. mı… yorum……” (son düşünceler bunlar), ardından airfresh bilmemne reklamı iner, perde kapanır, alkışlar!
2. Resmin yanında yazıyor ya operanın ismi, “Turandot” diye, aslında karışmış, bu resmin alındığı opera “L’Oca che hanno gettato le uova d’oro” olacak (“Altın yumurtlayan tavuk” olarak dilimize çevrilebilir Google translate İtalyancasından adaptasyon (adapşiyone) halinde ekonomik paket).
mil — Mil var da para yok anacım… Hem, opera sezonunda okul var, gidemem ki.
Son zamanlarda Stephen Fry’ın sayfasına baktın mı? Adam Twitter’a sarmış bu aralar ve Bayreuth Festivali’ndeymiş. Günlerce Wagner! hatta !!!